SİRAYET

3

Sinirle ellerini saçından geçirdi Adam.

"Justin, onu buna dahil edemeyiz. Çok saf ve masum. Böyle bir şeyle baş edemez."

Justin, Adamın aksine oldukça sakindi.

"Adam, onun hakkında senden daha çok şey biliyorum. Annanın dediğine göre, aslında hiçte zayıf bir kız değil. Aksine güçlü ve fazlasıyla zeki. Fotografik hafızası , ha bir de siyah kuşak kurdelesi var." Son cümlesiyle gülümsercesine dudakları yukarı kıvrıldı ve kendinden emin devam etti. "Senin aksine ben eksik parçamızı bulduğumuza inanıyorum. "

Bu sefer Elvanın sesi duyuldu.

"Ben de Alyanın güçlü biri olduğuna inanıyorum. Hatta bizim sınıftakiler konuşurken duydum ,bugün Cindyi mat etmiş, az kalsın kolunu kırıyormuş." Söylediğinle mollynin gözleri açılmıştı ve Elva devam etti.

"Ama Adam a katılıyorum, ayrıca daha aramızda çok yeni. Ne yaptığımızı öğrendiğinde panikleyip birilerine anlatabilir, güven verici bir hali olsa da bilemiyorum" dedi sıkkınlıkla nefes alırken.

"Aslında çok güzel bir kız dikkat dağıtmak için de faydası dokunabilir." Corynin cümlesiyle Adam sinirle konuştu tekrar.

"Saçmalamayın! Hele ki o şekilde asla kullanmayacağız onu." Kaşları çatılmış, gözlerinin rengi öfkeden koyulaşmıştı.

Odada ki diğerleri Adamın çıkışına hayretle bakıyorlardı. Justin, elini Adamın omzuna koyarak imalı bir şekilde konuştu.
"Söz güzelliğini kullanmayacağız, o senin olsun.. Bize zekasını versin yeter. " dedi gülümseyerek.

İma ettiği şeyi odada ki herkes farkındaydı ama Adamın bakışları cidden korkunçtu ve kimse yorum yapmaya cesaret edemedi.

Bir kaç dakika kimseden çıt çıkmadı. Sonunda Aleksi sessizliği bozarak konuştu.

"Peki hepimiz okey versek bile , Alya böyle bir şeyin içinde olmayı isteyecek mi bakalım? " dedi Justine dönerek.

Justin sigarasından bir nefes daha çekip camdan dışarıya bir kaç saniye baktıktan sonra yavaşça gruptan yana dönüp kendinden emin bir ifadeyle cevapladı.

"Evet isteyecek!"

.......

Zilin çalmasıyla son derste bitmişti. Cindy, Alyaya kötü bir bakış attıktan sonra sınıfı terketti. Alya ise arkasından, dua edermişçesine kafasını yukarı kaldırıp, gözlerini kapadı ve derin bir nefes verdi. Yavaşça kıyafetlerini toplarken kızların kapıda görünmesini bekliyordu ama kimse gelmedi. Biraz daha oyalandıktan sonra sınıftan çıktı. Tüm koridor bomboştu. Zaten matematik grubunda kendisinin olduğunu söylediğinde çok tuhaf davranmışlardı, şimdide Alyaya görünmeden gitmişlerdi. Genç kız neden böyle davrandıklarına dair bir açıklama yapamıyordu kendine. Çok sevineceklerini düşünmüştü ama yüzlerindeki ifade tam bir hayal kırıklığı olmuştu. Ağır adımlarla bay White ın tarif ettiği odaya ilerledi. İçeri girdiğinde herkesin çoktan gelmiş olduğunu gördü. Niye beni beklemediniz diye sormak istediyse de bir şey demedi ve boş sandalyelerden birine oturup birilerinin bir şeyler konuşmasını bekledi.

Adam, ayağını yere hırsla vurarak ritim tutuyordu. Öfkeli gibiydi. Elva ile göz göze geldiklerinde, Elva gözlerini kaçırmış önündeki defterle ilgilenmeye başlamıştı. Aleksi tabletinde bir şeyler yapıyordu. Molly ve Cory ise sessizce oturuyor ama asla Alyaya bakmıyorlardı.  Son olarak bay White a baktı. Az önce bir şeyler yazdığı defteri kapatmış, kafasını cama dönmüş dışarıyı izliyordu. Herkes çok tuhaftı. İçeriye gireli on dakikayı geçmişti ama kimse bir kelime dahi etmemişti.