Sabah yeni bir güne gözlerimi açdım, gözlerime değen güneş ışıkları yüzümde ufak bir tebessüm oluşturdu
Saat daha 07:35'di bana göre bu saatte uyanmak normaldi ben zaten erken uyanan bir insandım ama bizim kızlar bu saatte uyanmayı pek sevmezlerdi. Bizim kızlar dediğim ada, kumsal ve güneşden bahsediyorum. Biz 4 kız aynı evde yaşıyorduk sadece güneş ailesiyle yaşıyordu ailesininde evi zaten bize yakın bir villaydı. Yarın büyük gün olduğu için güneşde bizde kalmışdı.
Yarın ada, kumsal ve güneşin mezuniyet törenleri vardı sonunda üniversiteden mezun oluyorlardı .
Ben geçen sene mezun olmuşdum
ve editördüm kendime ait küçük bir şirketim vardı.
Vakit kaybetmeden yatağımdan kalkdım banyoda elimi yüzümü yıkadıkdan sonra kızları uyandırmaya gittim. Tahmin ettiğim
gibi hala uyuyorlardı 3'de kumsalın
yatağında birbirlerine sarılıp uyumuşlar. Aynı yatakda uyuduklarına göre sabaha kadar o elbise senin şu elbise benim diye uyumamışlardı."Kumsal, ada, güneş hadi kalkın yoksa moda evindeki randevumuza geç kalacağız" dedim
Kumsal ve ada "Uzaylılar bile daha uyanmamış yaa biraz daha uyumak istiyoruz dediler".
Ah bu kızlar ne uzaylıların'dan bahsediyorlardı. Uyku sersemi ne dediklerini bilmiyorlardı.
Güneş kalkmış çoktan banyoya girmişdi ah bu aday'la kumsal uykucu şirinlerdi resmen ne yapdıysam uyanmadılar bende komidinin üzerinde duran suyu alıp hiç tereddüt etmeden başlarından aşağı dökdüm.
Bir anda yatakdan sıçradılar neye uğradıklarına şaşırmış olmalılar.Kumsal "oha kızım'ya camış gibi uyandırılırmı bizde insanız beee dedi.
Ada "tsunami dalgasımı geçdi lan üstümden.
Abartmayın kızlar alt tarafı 1 bardak suydu hem sizi normal bir şekilde uyandırmak mümkün değil dedim.
Ve odanın kapısına yürüdüm son kez ada ve kumsala baktığımda hala boş boş bakıyorlardı.
Eğer biraz daha oturursanız mezuniyet töreninizde ninenizin donlarını giymek zorunda kalıcaksınız dedim. Ve ikiside yatakdan fırlayıp banyoya girdiler.
Bende odadan çıkıp alt kata indim gri L bir koltuk siyah kahve ve koyu tonlarda olan salonum karşıladı beni.
Ahşap ve koyu tonlarda olmasını ben istemişdim evimdeki çoğu şeyide ben tasarlamışdım.Güneş koltukda oturmuş bir moda dergisini karıştırıyordu bende yanına oturdum.
"Deniz hanım kahvaltı hazır"dedi ayşe hanım.
Ayşe hanım orta yaşlı evimizde çalışan iyi bir insandı.
" Tamam ayşe hanım"deyip ayağa kalkdım.
Güneşle beraber yemek masasına oturdum. Kahvemi yudumlarken kumsal ve ada'da geldi.
" Ooo ayşe sultan dökdürmüşsün yine"dedi kumsal.
" Ayşe sultan senin yaptığın çilek reçelin'den yokmu"dedi güneş.
Hemen getiriyorum dedi ayşe hanım
güneşin çilek reçelide geldikden sonra
Ayşe hanım" Afiyet olsun kızlarım bir şey isterseniz bana seslenin"dedi.
Bizde teşekkür edip kahvaltımızı yapmaya başladık. Ayşe hanım bizi kızı gibi severdi güneşde kahvaltıda mutlaka onun yaptığı çilek reçelini yerdi. Hatta ailesiyle yaşadığı eve bile
iki dolap dolusu çilek reçeli götürmüşdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayallerine tutsak
Fiksi Remaja- Denizi severmisin - Hayır dedim - Niye isminde deniz - İsmim deniz diye sevmek zorunda değilim - O zaman korkuyorsun dedi - Evet - Denizden korkan bir deniz dedi gülerek O an donup kaldım ve boynumdan hiç çıkarmadığım kar tanesi kolyemi tuttu...