3 genç, Ferhat ile beraber eve doğru yola çıktılar, bir yandan eve doğru giderken bir yandan da fiyatı nasıl halledeceklerini sorup duruyorlardı, Ferhat ise soruları geçiştirip eve vardığımızda bu konuları konuşuruz diyordu.
Nihayet eve varmışlardı.
3 genç evi gördüklerinde çok şaşkına dönerler.-NOYAN: wooow kırk yıl ev arasak böyle bir ev bulamazdık
-KAAN: Allah'ına gurban Adana da böyle bi dene bile ev bulamazsınBora Ferhat'a dönerek
-BORA: abi bu ev çok büyük ve güzel biz bu evin fiyatını karşılayamayız.
Ferhat gülerek
-FERHAT: Gençler ben sizin halinize acıdığım için buraya getirdim, kendinize kalacak bir yer bulana kadar burda kalabilirsiniz, fiyatı da ne kadar verebilirseniz hallederiz. Zaten benim evim de karşıda.
Ferhat ve çocukların kalacağı ev (Savcı Süleyman'ın evi) karşı karşıya iki müstakil evdir.
Çocuklar teşekkür edip eve yerleşmeye geçerler, ve yerleştikten sonra yorgun düşerler.
-NOYAN: ben bu adama bayıldım gençler
-KAAN: bence adam adanalı, bunu ancak bir adanalı yapar.
-BORA:Beyler ben kıllanmıyor değilim. Bir anda bizi bu kadar güzel eve alması falan çok garibime gidiyor ama neyse bakalım hayırlısı çıkar kokusu 2-3 güne.
-KAAN: aynen babo ben yatıyorum yarın konuşuruz.
-NOYAN: Bende herkese tatlı rüyalar.
-BORA: Allah rahatlık versin.
Çocuklar uyur.
24.04.2017
Sabah olur, saat: 09.43Bora televizyon açık bir şekilde haberleri dinlerken kahvaltı hazırlamaktadır ve arkadan gelen bir habere dikkat kesilmiştir. Haber de Türkiye de ünlü Savcı Süleyman Teksöz kayıp olarak bildirildi. (Ferhat suçu atmak için hazırladığı planı devreye sokmuş ve polislere kardeşinin kayıp olduğunu bildirmiştir.) bu haber sonrası şaşkına dönen Bora babasına dava açan savcının kayıp haberini duyunca elinde ki bardağı yere düşürdü bu sesle uyanan kaan
-KAAN: Noluyoz aminüyüm??
-BORA: Bir şey yok sadece bardak düştü hadi kalkta Noyanı kaldır kahvaltı yapalım.
-KAAN: Yoğ ben yatıyom
-BORA: (bağırarak) KALK LANN! Yemek yiyelimde okula gidelim.
-KAAN: Hayırdır gardaş yatağın solundan mı gaktın ?
Hep beraber kahvaltı edip okulun yolunu tutarlar, ama Bora'nın aklı hala o haberdedir.
Ferhat sabahtan beri çocukların evini gözetmektedir, çocukların okula gittiğini gören Ferhat planın 3. Devresini yerine getirmek için harakete geçti.
Sabah Ferhat bakkala giderken camdan Bora'nın bardağı kırdığını görmüştür, (Ferhat olay yeri inceleme uzmanıdır.)
Gizlice eve giren Ferhat yanına aldığı özel aletler ile Boranın kırdığı bardaktan parmak izini alır, ve bu parmak izini kardeşini öldürdüğü bıçağın üzerine yerleştirir, böylece Bora ya suçu çok basit şekilde atabilirdi hem babasını haksız yere içeri atmıştı ve babasının intikamını almış gibi gözücekti hem de cinayet silahının üzerinde parmak izi vardı Bora'nın aklanma ihtimali neredeyse imkansızdı.
Bora'nın parmak izini yerleştirdiği cinayet silahını, çocuklara verdiği evin bahçesine gömdüğü cesedin yanına gömer ve ardından polisleri arayarak gelin birde abimin kaldığı evi araştırın der.
Okulda olanlardan habersiz olan Noyan, Kaan ve Bora derslerindedir. Canı sıkkın olan Bora arkadaşlarına haber vererek okuldan çıkıp babasıyla görüşmek için hapishaneye gider ama hayatında ki en büyük hatayı yaptığının farkında değildir. Çünkü üzerine kalacak olan cinayet sonrası babasıyla görüşmesi onu zor durumda bırakacak ve aleyhine delil olacaktır.
Bora Silivri soğuktur diyerek üzerine hırka alır ve Silivri L tipi cezaevinin yolunu tutar.
-GARDİYAN: Mustafaaaa Ertürk ziyaretçin var.
-MUSTAFA: Allah Allah kim ola ki ?
Görüş odasına gider ve karşısında oğlunu görünce ona sıkı sıkı sarılır. Bora lafa başlar
-BORA: Eee Baba naber nasılsın ?
-MUSTAFA: iyilik oğlum sen nasılsın?
Bora başından geçen her olayı babasına anlatır yurttan atılma ve yeni eve çıkma hikayesini anlatır. Bunun üzerine sabah gördüğü haberi de babasına söyler.
-BORA: Etme bulma dünyası işte baba sana ettiklerinin cezasını büyük ihtimal çekiyor şu an.
-MUSTAFA: öyle deme oğul her insan hata yapar, kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmazmış.
-BORA: Haklısın baba.
Kısa bir muhabbetin ardından görüşürler ve ayrılırlar, Bora eve giderken Kaan arar
-KAAN: GARDAŞŞŞ!!! çabuk eve gel burda ayanlar(polisler) var, evi aramak istiyorlar Noyan silahları görünce bayıldı. Eskiden burda kalan biri hakkında bir şey söylüyorlar ölmüş mü nolmuş aminüyüm anlamadım.
-BORA: Ne alaka ?? Ev sahibini arayın onun bir bildiği vardır ?
-KAAN: o da burda gel işte aminüyüm.
Bora şaşırarak hızlı adımlarla eve doğru yola koyulur. Eve vardığında baya bir polis topluluğunun ve gazetecilerin olduğunu görünce olayın vehametini anlamıştır.
Eve girerken Ferhat'ı görür ve ne oluyor burda der.-FERHAT: bir ihbar almışlar evi arayacaklarmış.
-BORA: Ne ihbarı ?
-FERHAT: Kardeşimin öldüğüne dair bir ihbar almışlar
-BORA: Kardeşiniz önemli biri sanırım ?
-FERHAT: Evet, kendisi savcıydı
Bora boncuk boncuk terleyerek
-BORA: ne ne ne savcısı ? İsmi neydi ?
Ferhat tam soruya cevap verecekken
Polis Bora'ya doğru gelerek buranın Cumhuriyet Başsavcısı SÜLEYMAN TEKSÖZ'ün evi olduğunu söyler, ve bu konuşmadan sonra Bora şok olmuş bir şekilde Ferhat'a doğru bakar.Ferhat polislere her yere baktınız mı diye sorar ? Ve baktık cevabını aldıktan sonra bir de bahçeye bakın diye ekler o sırada Kaan koşarak gelir
-KAAN: Yav Bora gelde bi Noyanın yüzüne su
Çalalım-BORA: Sen uyandır ben geliyorum
Bora tam Noyanın yanına geçecekken polislerden biri burda bir ceset bulduk der.
Bora biraz da olsa parçaları yerine oturtmuştu ve içinden HASSİKTİR dedi.
Ceset ve cinayet silahını polisler aldıktan sonra Bora, Kaan, Noyan ve Ferhatı göz altına alırlar.
Ve hepsi bir arabada Karakolun yolunu tutarlar.
Devamı gelecek...