Pekala belki de yol yakınken vazgeçmek en iyi çözümdür. Çünkü o dolapta Mina'yla geçireceğim yedi dakikanın bana cehennemden farksız geleceğine eminim. Ama vazgeçersem bana mızıkçı derler. Belki de demezler. Ne önemi var ki? Bu insanları bir daha görmeyeceğim. Ama yine de vazgeçemem. Sonra içimde kalırsa. Ya rüyama girerse. En iyisi dolaba girmek. En fazla ne olabilir ki?
Sonunda düşüncelerimi boş verip dolaba yöneldiğimde Mina'nın zaten dolabın kapısında beni beklediğini farkettim.
Hızlıca dolaba girip oturduğumda Mina'da içeri gelip karşıma oturdu. Bacaklarımızın birbirine değiyor oluşu beni rahatsız ediyor olsa da elimizden bir şey gelmeyeceği için söyleme gereği duymadım. Sessiz geçen yarım dakika kadar bir sürenin ardından Mina sessizliği bozup "Kaç yaşındasın Chaeyoung?" dedi. Bunun ne önemi var demek istesem de sadece "Yirmi." demekle yetindim.
"Yani yetişkinsin, seni liseli sanmıştım." diyen Mina'ya şaşkınca baktım. Gerçi o bunu göremez çünkü dolap fazlasıyla karanlık. Ardından sordum "Sen kaç yaşındasın Mina?" Sanki bunu sormamı bekliyormuş gibi annında "Yirmi iki." cevabını verdiğinde şaşırma sırası bana geçti. Çünkü tahminim doğru çıktı.
Ardından yine oluşan sessizlik beni düşüncelerimle başbaşa bıraktığında cennete yedi dakikanın hayal ettiğim gibi olmadığını düşündüm. Çünkü Jennie ve Lisa dolaptan çıktığında dudakları şiş ve saçları dağınıktı. Ayrıca Jennie'nin gömleğinin açık olan düğme sayısı ikiden dörde çıkmıştı. Dolaba giren herkes buna benzer şekilde çıkınca ben de öyle olacağını düşünmüştüm.
Düşüncelerimin ve sanırım birazda ortamın etkisiyle sıcakladığım için ceketimi çıkartmaya karar verdiğimde bacaklarımı uygun konuma getirerek dizlerimin üstüne kalktım. Mina'da bacaklarını toplayıp dizleri üstüne kalkmadan önce sordu "Ne yapıyorsun?". Ona sıcakladığımı söylediğimde bana ceketimi çıkarmamda yardım edeceğini söyledi. Hayır yani annem bile etmiyor, sen ne alaka yahu...
Ellerini omuzlarıma koyup ceketimi aşağıya çekerken parmaklarının kollarıma değmesi beni huylandırsa da kımıldamadım. Ne de olsa kollarımdan huylandığımı bilmesine gerek yok.
Ceketi çıkardığında eline alıp arkasına koydu. Sonra zaten olanlar oldu. Benim ceketimi almak için onun arkasına uzanırken yanlışlıkla onu ittirmem ve bunun üzerine sırtının dolaba yaslanması ve benim ellerimin onun bedeninin yanında yerlerini alması ardından benim sağ elimin kayması ve dudaklarımızın birleşmesi.
323 kelime.
Herkese merhaba!
Umarım yeni bölümü sevmişsinizdir:)Vote verip yorum yaparsanız sevinirim♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yedi dakika ↦ michaeng ✔
Fiksi Penggemar"Şişeyi çeviriyoruz ve şişenin uçlarının gösterdiği iki kişi dolaba giriyor. Yedi dakika sonra çıkıyorlar. Dolapta ne yapacakları kendilerine kalmış. Oyun bu, hadi başlayalım." Jennie'nin konuşmasından sonra şişeyi döndürmesiyle de oyun başlamıştı...