Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde,
fakat her şeyden habersiz yaşayıp gidecektim.
Sen bana, dünyada başka türlü bir hayatın da mevcut olduğunu,
benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin..
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bahar ve Yavuz'un dudakları tam birbirine değecekken Bahar'ın telefonunun çalmasıyla ikisi de ayrıldı hızla, Bahar bakışlarını masaya çevirip telefonuna baktı. Bilmediği bir numara arıyordu.
"Con il vostro permesso" (İzninizle)
Bahar neşeli bir şekilde uzaklaştı. Yavuz'un öpmesinden kurtulmuştu. Yavuz da Bahar'ın gidişiyle derin bir nefes alıp arkasına yaslandı.
Bahar telefonu açıp dinlemeye başladı.
"Efendim.."
"..."
Bahar karşıdan ses gelmesi ile tekrar şansını denedi.
" Alo, kimsiniz?"
"..."
Bahar cevap gelmemesinin ardından sinirle kapattı telefonu.
" Deli midir nedir ya?"
İçeri geri gidecekken Yavuz'un ona doğru gelmesiyle durdu. Yavuz elimdeki Bahar'ın çantasını Bahar'a uzattı.
"Arlondo'ların acil işi çıktı gitti. Bizde gidelim hadi."
Bahar çantasını alıp Yavuz'un yanında ilerlemeye başladı.
"Onur nerede?"
"Bilmiyorum ki" dedi Bahar gözleri ile etrafı ararken. Arabaya gelince arabaya binip Onur'u aradı Yavuz.
" Efendim." diye açtı Onur.
"Nerdesin?"
" Siz eve gidin ben sonra gelicem."
"Peki."
Telefonu kapatıp cebine attı.
"Neredeymiş."
Yavuz kemerini takip gaza bastı bu sırada da Bahar'a cevap verdi.
"Bilmiyorum."
Evin önünde durdu Yavuz. Bahar'ın inmesini bekledi.
" Sen gelmiyor musun?"
" Hayır"
Bahar kaşlarını çatıp başını salladı kapıyı kapatıp içeri girdi. İçerde oturan Su'yu görünce yanına gitti.
"Napıyorsun Su."
"Aa hoşgeldin abla. İyiyim oturuyorum."
" Diğerleri nerede?"
" Eniştem,teyzem yattı. Feyzullahta çalışıyor benim de canım sıkılıyor."
