5.BÖLÜM

4.8K 59 0
                                    

(Multimedya da Hande ve gerçeğim şarkısı var.)
İyi okumalar!

Hande'den...

Sabah uyandığımda üstümde çok ağır bir şey vardı. Nefes alamıyordum. Boynuma birisinin nefesi çarpıyordu. Kokusunu aldığımda üstümdeki kişinin Meriç olduğunu anladım. Üstümden atmaya çalıştım ama milim yerinden oynamadı. En iyisi uyandırmaktı. Kolunu dürtüp seslendim.
-Meriç! Meriiiççç! Meriç uyansana ya!
Meriç başını kaldırıp bana şaşkın şaşkın baktı. Bu hâline gülümseyip dudaklarına öpücük kondurdum. Ayrılmaya kalktığımda beni bırakmayıp öpüşünü derinleştirdi. Elleri de rahat durmayıp tişörtümü sıyırıp karnımda gezdirdi. İyice daraldığım için son gücümle Meriç'i ittirdim. Bu sefer beklemediği için üstümden atabildim. Bir dakika ya Meriç evine gitmemiş miydi?
-Meriç sen evine gitmemiş miydin? Benim yatağımda üstelik benim üstümde ne işin var?
-Daha dün gecenin intikamını almadım sevgilim.
-Ya Meriç ne intikamı ya? Sadece bir oyundu. Uzatmayalım sevgilim.
-Bencede uzatmayalım sevgilim. Tamam intikam demeyelim de bunun acısını senden çıkarıcam diyelim.
Deyip dudağıma yapıştı. Aynı zaman da üstümdeki tişörtü çıkardı. Onunla yeniden birlikte olmak istediğim için ben de onun tişörtünü çıkardım. Birbirimizi arzu ve istekle öpüyorduk. Şortuma uzanıp çıkardığında ben de onun eşofmanına uzanıp çıkardım. Ardındanda sütyenimi çıkardım. Meriç dudaklarımı bırakıp boynumu emmeye başladı. Ben de kolaylık olsun diye boynumu diğer tarafa yatırdım. Boynumdan kilotuma kadar minik öpücükler bıraktı. Kilotumu da çıkarıp kadınlığımı yaladı. Ben de onun boxerını çıkarıp erkekliğini yaladım. Meriç içime girip şu ana kadar olan vuruşlarından en sert vuruşlarını yaptı.

***

Duştan çıktıktan sonra Meriç yanıma geldi.
-İyi misin bebeğim?
-Ne iyisi Meriç ya insan bi acır hâlime! Şeyimi parçaladın resmen!
-Özür dilerim birtanem ama o dünün intikamıydı. O yaşlı kadın da bana bastonla yapıştırırken de sen hiç bana acımıyordun!

O sahneler aklıma gelince tekrar gülme krizine girdim. Ta ki kasıklarım acısını belli edene kadar. Gülüşlerim inlemelere dönüştü.
-Dur ben sana ağrı kesici getiriyim aşkım bekle.
-Tamam ama acele et.
-Tamam.
Deyip odadan çıktı. 2 dk sonra elinde ağrı kesici hap ve su ile geri döndü. Hemen elinden alıp içtim. Meriç elimden bardağı alıp tekrar yerine götürüp geldi.
-Aşkım ben korunmayı yine unuttumda bi hamile kontrol hapı da al istersen.
-Tamam şu çekmece de olacaktı.
Çekmeceyi açıp haptan içtim.
-Bizimkiler uyanmadı mı hâlâ?
-Bizimkiler burda değil birtanem. Onlar da Burak'ın evine gittiler.
-Hmm tamam. Ben kahvaltı hazırlayım o zaman.
Tam kapıdan çıkacakken Meriç kolumu tuttu.
-Dur ben hazırlarım. Ağrın var zaten. Daha kötü olmasın.
Meriç'in bu dedikleri gülümsememe sebep oldu.
-Tamam aşkım. Ben salondayım o zaman.
Deyip yanağından öpüp aşağıya indim.

***

1 saat sonra Meriç beni çağırdığında mutfağa gittim. Masayı incelediğimde ağzım açık kaldı. Omlet, krep, patates kızartması, kahvaltılık olarak peynir, zeytin, reçel, tahin, domates, salatalık vb... şeyler vardı. Meriç'e şaşkınlıkla baktım. Bu kadar şeyi yapmasını hiç beklemiyordum. Sofraya oturduğumuzda hepsinin tadlarına baktım. Hepsi ayrı ayrı lezzetliydi.
Tıkanasıya kadar yedim. Karnımda boş yer kalsaydı daha yerdim ama gerçekten yer kalmamıştı. Meriç'e baktığımda bana gülümseyerek bakıyordu.
-Aşkım sen nasıl bu kadar güzel yaptın bunları ya?
-Annemden öğrenmiştim. Yemek falan yapmaya hevesliydim biraz. O da sağ olsun bana öğretti bir şeyler.
-Aşkım biz evlenince de yemekleri sen yapsana ya! Abartmıyorum efsane yapıyorsun!
-Arada yaparım ama (ellerimi tutup öptü) senin ellerinden yemek yemek istiyorum.
Bu hâline ben tabi yine düştüm.
-Yaaa! Canımsın!
-Sende benim canımsın!
Dayanamayıp dudaklarına masum bir öpücük bıraktım.
Ben bu adamı çok seviyorum yaa...
-Ha bu arada akşam benimlesin.
-A-a nereye?
-Hiç öyle seninle vakit geçirmek istiyorum.
-Tamam haberleşiriz hayatım.
-Tamam canım.

***

Akşam saat sekiz de Meriç beni almaya gelecekti. Şu an saat yediydi. Ben de şu an kendime elbise bakıyordum. En sonunda siyah parıltılı sıfır kol üst, altıma üstümdeki renge yakın mini bir etek giydim. Ayaklarıma siyah topuklu ayakkabı seçtim. Saçlarımı serbest bıraktım.
Başıma siyah bir şapka ve kolye, bileklik, yüzük gibi aksesuarlar taktım. Yüzüme de sade bir makyaj yaptım.

Tekrar saate bakacakken kapıda korna sesi duyuldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tekrar saate bakacakken kapıda korna sesi duyuldu. Pencereye baktığımda Meriç'in arabasını gördüm. Hemen Masal'a çıktığımı haber verip Meriç'in yanına ilerledim.
-Çok güzel olmuşsun bebeğim.
-Teşekkür ederim hayatım. Nereye gideceğimizi söylemediğin için ben de kafama göre giyindim.
-Sürpriz hayatım. Hadi gidelim! Ha bu arada gözlerini bağlamam gerek. Adı üstünde sürpriz.
Deyip elimi tuttu ve arabaya bindirdi. Sonra da siyah bir kumaşla gözlerimi bağladı.

***

Yaklaşık yarım saatin sonunda araba durdu. Sanırım gelmiştik.
Meriç arabadan inip beni de dikkatlice indirdi.
-Aşkım ne zaman çözeceksin şu gözlerimi.
-Az kaldı aşkım, sabret...
Beni yavaşça yürüttü. 5 dk sonra durmuştuk.
-Geldik. Hazır mısın? Açıyorum.
Kafamı olumlu anlamda salladım. Sonra Meriç gözlerimi yavaşça açtı. Karşımda gördüğüm şey ile şok olmuştum.

 Karşımda gördüğüm şey ile şok olmuştum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Burası... Burası çok fazla güzeldi. Hemen Meriç'e dönüp sarıldım. O da kollarını benim belime sardı. O sırada sağdan soldan müzik aletleriyle bir kaç adam çıktı. Biz de dans etmeye başladık. Kafamı Meriç'in omzuna koydum ve huzurla dans ettim.
Müzik bittiğinde Meriç benim elimi tuttu ve sandalyeye oturttu. Ardından kendisi de oturdu. Yemekler efsane görünüyordu. Daha fazla dayanamayıp yemeye başladık. Yemeklerimiz bittiğinde Meriç masadan kalktı ve beni de kaldırdı. Bir an da önümde çömelip bir kutu çıkardı. Kutuyu açtığında içinden çok güzel bir tektaş çıktı. Şu an şoktan dilim tutulmuştu. Bana evlenme teklifi edecekti!
-Hande, ben her sabah gözlerimi senin yanında açmak istiyorum. Hayat boyu benimle aynı geceye uyuyup, aynı sabaha uyanır mısın? Benimle evlenir misin?
Mutluluktan gözlerim dolmuştu. Kafamı olumlu anlamda salladım.
-Evet. Sonsuza kadar evet.
Ayağa kalkıp parmağıma yüzüğü taktı. Meriç'e sımsıkı sarıldım. Ayrıldığımızda birbirimizi kısa ama tutkulu bir şekilde öpüp birbirimize fısıldadık.
-Seni seviyorum.
-Seni seviyorum.

AŞKIN KOLLARINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin