2am Knows All Secrets

Bölüm1: Geceleri Çılgına Dönenler

Bu hikaye Unbreakable_Red_Riot'a aittir. Ben Türkçe çevirisini yapıyorum. İyi okumalar.

İlk olay 1-A Sınıfı öğrencilerinin yeni yurtlarına yerleştikleri cumartesi gecesi oldu. 

Hazırlanmak, aileleriyle vedalaşmak ve odalarına yerleşmekle geçen yoğun bir gündü. Eijirou herkesi barbeküyle ödüllendirmiş ve yurda döndüklerinde geç saate kadar sosyalleşmişlerdi. Beraber yaşama fikri 1-A Sınıfı öğrencileri için fazla heyecan vericiydi, özellikle de saldırılar ve UA'nin karıştığı skandaldan sonra hep beraber gece yarısına kadar oturup sohbet etmişlerdi. Yorucuydu ama kimse gidip yatmak istemiyordu.

Birinci kattaki ortak alan kaynaşmak için harikaydı. Kaynaşmanın büyük çoğunda Bakugou'nun kurtarılmasından söz edilmedi ve neredeyse hepsi normal gençlerin konuşacağı şeylerden bahsettiler -kendi ev kurallarını belirlediler, evcil hayvanları hakkında konuştular, eşek şakaları planladılar ve daha çok beraber nasıl yaşayacaklarını konuştular. Çok hoştu, her günkü antremanlar ve dövüşler olmadan, normal yaşıtları gibi olabilmek çok güzeldi ve Yaoyorozu, sınıf sözcüsü, saatin geç olduğunu söyleyince birbirlerine 'iyi geceler' dileyip odalarına dağıldılar. 

Bu birkaç saat önceydi. Şimdi saat iki filandı ve Eijirou yeni yatağında yatıyordu, tavanı izliyordu. İçerisi karanlıktı ama gözleri çoktan pencereden giren ince Ay ışığının aydınlatmasına alışmıştı, o yüzden odadaki silüetleri seçebiliyordu. Uzun ve gergin bir günün ardından yabancı bir yerin yeni görünüşü, sesleri ve kokularıyla çevrilince ister istemez heyecanlanıyordu. 

Eijirou'nun uykusu biraz ağırdır. Hep öyle olmuştur -bilinci sonunda kapandığında %98 gidik olurdu. Annesi bunun sebebinin quirki olduğunu söylerdi çünkü quirki ona kendisini güvende hissettiriyordu ve rahatlıkla uyuyabiliyordu. Belki bunun doğruluk payı vardı. Quirki ortaya çıktığından beri uyurgezerliği yok olmuştu ama eğer uyuyamazsa derin uykunun pek bir anlamı da olmuyordu. 

Bir sağa bir sola dönüp rahat bir pozisyon bulmaya çalıştı. Hiçbir şey işe yaramıyordu. Belki odası çok sıcaktı? Pencereyi açabilirdi ama sıcak Ağustos havası pek işe yaramazdı, ohhh adamım, yanında vantrilatörünü getirmeliydi ve yatak alıştığından çok daha yumuşaktı ve öfkeyle homurdandı çünkü düşünceler ardı ardına beyninde yankılanıyordu ve durmalıydı.

Esnerken ağzını kapatmak için elini kaldırdı, cibinliğinin altında yatmış bütün düşünceleri kafasından silmeye çalışıyordu, sadece rüya görmeye başla, ne hakkında olursa olsun, lütfen, Tanrım. Bir noktadan sonra koyun saymaya başladı. Yan dönüp kıvrıldı, bir kolunu kaldırıp gözlerini kapattı. Zihnini temizledi, düşüncelerin akıp gitmesine izin verdi... Birkaç dakika sonra uyku sonunda geliyormuş gibi hissetti, derken-

Bir ciyaklamayı takip eden yüksek bir bam sesi geldi.

Eijirou hızla doğrulup oturdu, nefes nefeseydi. Sanki ciğerlerindeki tüm hava tükenmişti ve oh Tanrım, kalbi çılgıncasına atıyordu. Titrek nefesleri, hızla atan kalp atışlarıyla beraber kulaklarında yankılanıyordu. O daha fark etmeden kolu önünde koruma pozisyonuna geçti ve quirkini aktive etti. Gözleri odanın içinde dolandı ve sesin kaynağını aradı.

O... O da neydi?!?

Aşırı tepki veriyordu. Tabii ki aşırı tepki veriyordu çünkü tehlikede filan değildi. Derin nefesler aldı, mide bulantısının geçmesini bekledi. Yaşadığı panik duygusu azaldıkça kalp atışları da yavaşladı. Quirkini iptal edip elini kucağına koydu ve kıpırdamadan oturdu. Tekrar tekrar kötü adamların hedefi olmakla gelen travmadan dolayı bazı refleksleri gelişmişti.