Karanlıktan Aydınlığa...

81 3 1
                                    

Sesler yükseliyordu. Apartmanda daha önce duyulmayan bir kavga vardı. Komşular dahi kapıları açmış görünüyorlardı. En son dayanamayıp yukarı çıktığımda çokta sessiz ve apartmanda sevilen iki gencin kavgalarını görüyordum ve bunlar onlardı ...

Temmuz 2017 Ankara

Kuzey: - "Ne zamandır tanıyorsun? Nasıl oldu bu? Nerde? Nasıl? Anlamıyorum. Ben sevdim onu. Benimdi. Benim hayatımı mahfeden birini rahat bırakacağımı sanıyorsan yanılıyorsun ... Emin ol bu burda bitmedi. Ölmek için bana yalvaracaksın. Dar edicem sana bu dünyayı. Ben sevdim. Benimdi. Sana bırakabileceğimi aklından sakın geçirme."

Atlas: - "Lanet olsun. Sen nerden tanıyordun. Bu kadar zaman neden söylemedin. Ya da söyleyemedin. Çünkü; o seni sevmedi. Sen her gece burda bunun için mi içiyordun? Daha basit bi yolu vardı. Konuşabilirdin. Şimdi beni suçlayamazsın. O senin zihninin hayal ürünüydü. Ben seviyorum. Senin cesaret edemediğin her şeyi ben yaşıyorum.

yukarı vardığımda ... "" Artık boğuşmalar başlamıştı kavganın şiddeti de dozu da gittikçe artmaktaydı. Son gördüğümde Kuzey elinden kanlar damlarken merdivenlerden koşar adım inmekteydi. Atlas ise içerde hala evde kırılmadık bir şey bırakmıyordu. Ben daha fazla adım atamadan kapıyı hızlıca kapattı ... Ve olay burada şöyle başladı.

Şubat 2015 Ankara

- Biz bir kavga sırasında tanışmıştık. Bir gece kulübünde eğlenirken her zamankinden farklı bir kavga çıkmıştı. Ben dayanamayıp birkaç takım elbiseli iyi görünümlü adamlardan dayak yiyen adamı çektim aldım. Demeyi isterdim ama olay pekte öyle olmadı. Ben araya girdiysem de bana düşen payı da aldım. Kavga bittiğinde sanırım dövmekten yorulup lüks arabalarına binip gittiklerinde neden dayak yediğimi bilmediğim bi olayda yanımdaki elemanla birlikte hastanenin yolunu tuttuk. Arkadaşlarmda kahkahalarıyla desteklerini hiç eksik etmediler sağolsunlar. Evet geçen seneden girmeye alışık olduğum bu hastane kapısından ilk kez gerçekten yardıma muhtaç biri olarak giriyorum. Tabi nöbetçi arkadaşlarımdan da gören geliyor.

Esra: - "Atlas?,Bu ne hal? Sen dayak mı yedin? Geç oturda bi bakalım iç kanaman falan olmasın?"

Atlas: - "Sağol esra'cığım. Sen bi de onları gör demeyi isterdim ama adamlar gayet arabalarına binip gittiler. Ben de iç kanama olduğunu sanmıyorum ama şu yanımdakine bi bakılsın. O benden önce dayak yiyordu. Zaten ne geldiyse başıma bu salak yüzünden geldi ne diye karışırsın ki bırak dövsünler adamı .. Hayır sen niye karışıyorsunn ahhhh kaşımmm. "

Esra: - "Susta bi pansuman yapalım. Sen sarhoş musun? Çenen bi düşmüş"

Atlas: - "Çenem gerçek manada düşmüş olabilir. İyice kontrol edilsin. Burdan sağ salim gitmek istiyorum."

Kuzey: - "Sen buralarda ünlüsün galiba? Çok mu gelip gidiyorsun buralara ahahahh aaaaııhhh" (Elini acıyla yanağına götürerek)

Atlas: - "Hahaha çok komik! Ayıldın bakıyorum. Ben burda okuyorumda ondan. Sayende tedavi etmek için kazandığım okula ilk kez tedavi olmak için geliyorum."

Kuzey: - "ooo doktor olacaksın yani? İyi bari yine dört ayağımın üstüne düşmüşüm"

Atlas: - "Sen gevezeliği bırakta, kimsin? O adamlarla ne işin var? Ve ne için dayak yedin ya da yedik? Bana noluyorsa ne diye seni kurtarmaya çalıştıysam seni orada bırakıp eğlenmeye devam etseydim tek boş günümde."

Kuzey: - "Ben Kuzey Altundağ. Bende mühendislik öğrencisiyim. Burada yaşıyorum. Aslına bakarsan babamla büyük bir kavganın ortasından kurtulmak için evi terk ettim ama başıma bunun gelebileceğini hesap edemedim. Pek önemli bi olay değil. Şimdi burdan gidip kendime bir yer bulmalıyım."

PUSULAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin