PUSULA

Büyük Kardeş...

Abimden önce gideyim de ilk kahvemi sessiz sakin içeyim diye düşünüp filtre kahvemi alıp sevdiğim yayılmalı koltukların birine yerleşmiştim ki...

Kuzey:- "Hoşgeldin. Sen benimle konuşmak ister miydin? Noldu, yine neyi kendine tehdit olarak gördün?"

Mert:- "Saygısızlık ediyorsun!"

Kuzey:- "Neyse otur hadi de anlarız. Evet dinliyorum."

Mert:- "Nasılsın?"

Kuzey:-(Gıcık bir gülümsemeyle) "İyiyim çok sevgili abiciğim sizler nasılsınız?"

Mert:- "Sen ne halt ediyorsun Kuzey?"

Kuzey:- "Oww çok naziksin abicim. Ne açıdan sordun acaba?"

Mert:- "Oğlum sen hiç akıllanmayacak mısın? Hala aptal bi oyunu sürdürmekten vazgeçmiyorsun?"

Kuzey:- "Bana bak! Buraya senin ne düşündüğünü dinlemeye gelmedim. İnsan gibi konuş, canımı sıkma!"

Mert:- "Görüyorum ki evden ayrılma sebeplerini unutmuşsun."

Kuzey:- "Hiçbir şey unutmadım ben. Takip etmemi istemedi, bende dediğini yapıyorum işte daha neden rahatsız oluyorsunuz anlayamadım."

Mert:- "Kuzey bak oyun oynamıyorum. Sen aptal bir kızın peşinde naptığının farkında değilsin."

Kuzey:- "Doğru konuş!"

Mert:- "Tamam özür dilerim. Sakinleşelim. Baştan başlayalım. Bak şimdi, aylardır bir kızı babamın adamlarına verdiğin bir emirle takip ettiriyormuşsun. Bu ortaya çıktığında babam, kızın ailesi böyle bir şeyi farkederse seni süründürmesinler diye sana engel olmaya çalıştı. Seni düşündüğü içindi. Sen bunu göremiyor musun? Özel hayatın gizliliği diye bir şey var. Kafana göre insanları takip ettiremezsinnn. Neden hala senin için yapılan şeyleri görmezden gelip o adama kin besliyorsun?"

Kuzey:- "Meselenin sadece, benim takip ettirme olayımın, babamın kulağına gitmiş olması, olmadığını sen de çok iyi biliyorsun."

Mert:- "Bak herkes hata yapar."

Kuzey:- "Öyle mi? Onun yaptığı hata benim hayatımı karartıyor ama. Ayrıca, evi terkettiğimden beri ben sözümü tutuyorum. Hiçbir şekilde takip ettirmiyorum."

Mert:- "Bak bende bunu konuşmaya geldim zaten. Evet takip ettirmiyorsun ama el altından babamın adamlarıyla yine irtibattasın ama hangi mesele için olduğunu çözemedik. Senin emrinle milyonlarca para çıkıyor banka hesabından. Napıyorsun bu paraları, etrafında seni dinleyen çok adam var, naptırıyorsun onlara? Seni bu kadar korumalarının sebebi ne? Babamdan bile korkmadan, gizli işlerini yapmalarının sebebi nee? Nasıl buluyorsun bu kaynağı?"

Kuzey:- "O çok güvendiğiniz holding'in aslında en uzakta olanınız tarafından idare edilmesi hoşunuza gitmemiş anlaşılan :D Babam bunları öğren diye mi yolladı seni benim ayağıma?"

Mert:- "Kuzey bak bu ciddi bir konu! O adamlar babama itaat etmek yerine neden senii seçiyorlar? Onları neyle yanında tutuyorsun? Bütün para kaynağı babamken neden seni korusunlar ki? Her ne planlıyorsan, yanlış yoldasın. Şimdilik seni koruyor olabilirler ama gerçek güç kaynağı babam. Ve emin ol o buna izin verdiği müddetçe sen o küçük oyununu oynayacaksın."

Kuzey:- "Vay vay vay :D Sizin dikkatinizi çekmekle kalmamışım, bir de epey korkutmuşum anlaşılan :D Bu tehditvari sözlerin başka açıklaması olamaz."

-"Ama kork abiciğim. Haddinden fazla kork. Çünkü Neler yapabileceğimi senin o aptal seviyesinde ki zekan asla anlayamayacak."

-Evet gerçekten de evden ayrıldığımdan beri takip ettirmemiştim. Hatta abimin de dediği gibi özel hayatın gizliliğini ihlal eden hiçbir şey yapmamıştım.
Holdinge bağlı adamları, kendi tarafıma çekmek gerçeğinin dışında. :)
Şimdilik neler olup bittiğini anlamıyorlar ama her şeyin bir zamanı vardır, derler.