Kardeşler

14 2 0
                                    


Bir Pazartesi sabahıydı vee

Naz: -"Ağğbiişiiiiii"

-" Muhteşem bir kahvaltı hazırladım. Hadi kalk..."

Bu sırada kapıdan bir tıkırtı gelir ve eve Kuzey gelmiştir.

Naz :-"aa merhaba, bende abimi uyandırmaya gidiyordum. Korkuttun doğrusu. Sen Kuzey olmalısın. Ben Naz. Kardeşiyim."

Kuzey:-"Merhaba. Evet Anladım. Abimi deyince başka bişi düşünmedim zaten. Neyse Hoşgeldin."

Naz:-"Sen de hoşgeldin. Kahvaltı hazırladım geç istersen ben abime bakıp gelcem."

Naz, Atlas'ı uyandırır. Kuzey'in eve yeni geldiğini söyler ve beraber mutfağa girerler.

Atlas:-"Tanışmışsınız benim baş belasıyla..."

Kuzey:-"Evet merhabalaştık. Daha tanışmadık. Ayrıca bir kız kardeşim olmasını isterdim. Bende berbat bi abi olduğundan herhlde."

  Naz ailemden kalan kuzey ve ailesi takıntısından olsa gerek birden atladı ve 

Naz: -"aa abin mi varr? İsmi ne?

Atlas: -" Sen bizee çayy verr canımmm çayy hadii güzelimm..."

Dudak büzerek ne var yani öylesine sormuştumm.

Kuzey: -"Önemli değil ya, onun adı Mert. Kendisi babamın gözüne girmek 2 yıl çalıştı inşaat mühendisliği okumak için. Biz onunla da pek anlaşamıyoruz. Sen ne okuyordun?

Naz:-"Ben Mimarlık okuyorum bu yıl ilk senem."

Atlas: -"Evet zorla :D. Puanı ne İstanbul ne Ankara bi yere yetmeyince babam özel okutmaya karar verdi bu da kıbrıs'ı istedi. Vazgeçiremedik kararından da gitti oralarda okuyor işte."

Naz: -"İyi ki de gitmişim yoksa babam beni burda yazdıracaktı aynı evde kalacaktık senleee ayy felakettt.. Her neysee abiciğimmm.. Bugün benim liseden arkadaşım gelecek. Onlar biz İstanbul'dayken babasının işi yüzünden Ankara'ya taşınmışlardı. Bende buraya gelince ona haber verdim buraya yakın oturuyorlarmış bende çağırdım."

Atlas: -"Ee bizden bişi istiyor gibi bi ses tonun var?"

Naz: -"Siz bugün evden erken gitseniz de ben biraz evi temizleyip kıza hazırlık yapsam?"

Atlas :-"Bu muydu derdin? Gideriz biz ya dert etme benim işlerim var zaten."

Kuzey -"Aynen biz zaten evde durmayı sevmeyiz. Bunu söylemene gerek yok :D"

Bu sırada Deniz'den bir mesaj geldi. 

-"Napıyorsun?"

-"Kahvaltı yapıyorum sen napıyorsun?"

-"Bende evden çıkmak üzereyim. Birkaç kitap almak için Dost Kitabevine gideceğim. Belki müsaitsen görüşelim mi diyecektim?"

-"Tabi olur. Sen işlerini bitir bende hazırlanıp seni alırım." 

-"peki tamam."

Atlas:-"Ben duşa girip çıkmak için hazırlanıyorum bile size afiyet olsun. 

Naz:-"Nereyee böylee aceleeyleee"

Atlas:-"İşimm varr."

Öğle vakitlerinde Kızılay'da buluşmuştuk. Karşımda, ellerinde yeni aldığı kitapların poşetleriyle bana doğru gelmekteydi. Uzaktan beni görünce gülümseyen yüzü ve yaklaştıkça gözlerini kaçıran utangaç tavırlarıyla beni daha da kendine çekiyordu. Yol bizi birleştirip kavuşturunca belinden kavrayıp, eğilerek sadece sarılmıştım ve geri doğrulurken elindekileri alıp yola devam ettik. Sanırım şaşırmış ve utanmıştı. 

Atlas:- Bir şeyler yiyelim mi? 

Deniz:-Olabilir. Kitapların arasında dolaşmak aslında farketmeden baş ağrısı yapmış. 

Atlas:- Güzel. Yani aslında başının ağrıması değil güzel olan. Birlikte daha fazla vakit geçirecek olmamız güzel olan. 

Deniz:- Anladım, anladım :) Bu kadar çabalamana gerek yok kendini anlatmak için :D 

Atlas:- Demek öylee... :D

Deniz sadece gülümser. Ve artık yemek zamanı gelmiştir. Yemek yerken konular ordan oraya derken Atlas, Deniz'i daha yakından tanımak için sorular sormaya başlar ve sohbetlerinin bir yerinde artık ne diyeceğini kestiremez. 

Deniz:- Ben aslında lychee (liçi) çayını çok severim. Sen daha önce denedin mi?

Atlas:-lychee mi? Aslına bakarsan daha önce duymadım bile...

 Deniz:- Imm... Sanırım sadece ben değil, senin de benden öğreneceğin bir şeyler varmış.

Atlas:- Öyle tabi ki. Bu hayatta herkes herkesten bir şeyler öğrenir. Ki öğrenilmeli de zaten. Eee nerde içebiliriz senin şu meşhur lychee çayını?

Deniz:-Aslında Ankara'da bunu içebileceğimiz bir yer var mı bilmiyorum. Babam iş için yurtdışına gittiğinde getirmişti. Kokusu inanır mısın eve getirdiği bavulundan itibaren yayılıyordu. O kadar güzel bi koku kiii daha öncee böyle bir koku hatırlamıyorum. Lezzetii, kokusu tam bir büyü gibii.

Atlas:- O kadar güzel anlatıyorsun ki çok merak ettim. Ne zaman içereceksin bana?

Deniz:- Ahahaha bilmiyorum :D Bir sonra ki görüşmemiz de getiririm sana evde denersin.

Atlas:- Bana çayı verip evde demle iç diyorsun yanii. Beraber içeriz sanıyordum. 

Deniz:- Bunun için söz veremem. 

Atlas:- Peki öyle olsun. En azından bir sonraki görüşmeyi garantiledik desene :)

Deniz cevap vermez. Ayakkabılarını yeni görmüşçesine gözlerini yerden ayırmadan gülümser. 

Atlas ve Deniz güzel bir sohbetin eşiğindeyken. Kuzey cephesinde işler bu kadar iyi gitmemektedir. Atlas evden çıktıktan sonra Kuzey'in abisi Mert, kardeşini aramış ve görüşmek istediğini söylemiştir. Kuzey ise Starbucks'a geçeceğini isterse oraya gelebileceğini söylemiştir.











PUSULAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin