BENİM UZAYLI VAMPİR MAFYA SEVGİLİM

Son...

Merhabalar sevgili okurlarım... (1 kişi) Bu hikayeye eminim devam etmemi aşşşırı ister ağlar sızlanır kendinizi öldürtürdünüz... Fakat bu hikayeden kazandığım milyor dolarlarla dünya seyahatine çıkmaya karar verdim evet yanlış duymadınız. Şu okuduğunuz hikayeyi beyaz perdeye falan uyarlicaz adını kötü çocuk koycaz :ddd neyse... Bu kadar güzel ve özel bir hikaye güzel bir sonu hakediyor... Bundan sonra da böyle parodi hikayeler de yazabilirim, twilight serisi eskidi, daha popüler ve dalga geçilmeyi hakeden bir şeyler üstüne yazmaya başlarım herhalde, önerilerinizi bekliorm sevigli okurlarımmmmm, veya gerçek böyle taşşaklı bir hikaye de yazabilirim. Ama bir şeyler yazacağım mutlaka. O zamana dek hoşçakalın <3333

Hayat sürprizlerle doludur... Bir bakarsınız anneniz ve babanız boşanır. Sonra ananız 4. ligten çıkamayan, kafası nargile ve batağa basan, uğursuz bir futbolcuyla evlenir. Babanız bu süre zarfında sürekli osbirdedir. Ananız der ki beyim maça gitmek ister sen siktir git babanın yanına ayak altında dolaşma, siz de gidersiniz babanızın yanına, lisenin ilk günü bir uzaylı mafya vampirle tanışır, zorla alıkoyulursunuz, ailesiyle tanışır aşık olur evlenmeye karar verirsiniz. Sonra yapamıorm bn ıssız adamım :s der gider, bu sefer kurtadama aşık olursunuz, sonra vampir geri gelir bu sefer ona tekrar aşık olur evlenirsiniz... Sonra da hamile kalırsınız ve yarı vampir yarı insan ne idüğü belirsiz bebeniz olur...

İşte benim hayat hikayem bu şekildeydi. Şimdi bakıyorum etrafıma, doğum odasına bile nargileyle gelen üvey babam, yanında nargilenin sipsilerini silen anam, doktor olduğunu her an belli etmeye çalışan Çarliston baba, etrafa avel avel bakan öz babam Charlie, etrafta zıp zıp koşan dolaşan allahın delisi görümce Aliye, platin saçlarını elleriyle tarayıp bana kenafir bakışlar görümcek Gülşah, Hürrem koltuğunu bile hastane odasına getirip üstünde mum gibi oturan Esma Hanım, onun yanında daha büyük koltuk getirtmiş olan Elmas Anam, kulaklığıyla hippi şarkılar dinleyip kendi kendine dans eden Aliye'nin süper zeka kocası Cafer, bebeğin yatacağı yatağı dambıl niyetine kullanan Gülşah'ın mal kocası Emre ve başımda duran yiğidim kocacığım süzmeler süzmesi lalak Edward ile bebeğimizi kucağımıza almıştık. 

"Aşkım adını Esmas koymakla ne iyi ettik dimi? İki ananın da istediğii oldu dimi canım kocammm." Aşkla tutkuyla iyi bir gelin nasıl olur gösterircesine Esma anayla Elmas anaya baktım. İkisinin adını birleştirim Esmas yapmak tabii ki benim gibi aklı yoksun birinden gelebilirdi. Kendi anamın adını bile siktir etmiştim, benim için en büyük amaç en iyi gelin olmaktı.

"Evet aşkım, çok değişik bi isim oldu herkes kıskanacak bebeğimizi." Edward Esmas'ı pişpişlemeye devam etti. 

Eee 9 ay taşımışız bi de her işini biz mi yapacağız. Çocuğun yüzünü toplamda sadece 1 dakika görmüştüm, onun dışında hep Edward'a vermiştim. Doğum yaparken Elmas Anam girmişti doğum haneye, bebek çıkmak üzere doktor ıkındırtıyor beni, Elmas Anamı gördüğüm an o ıkınma arasında hemen ayağa kalktım, bebek düştü düşecek karnımdan, elini falan öptüm dolma sarmaya giriştim. Yine de bunak Elmas demiş ki, çok nazlıydı doğumhanede, zoraki öptü elimizi... Ulan Elmas, senin o kırışık suratını oklavayla açıp çarşaf gibi yapar geri sokarım ağzına da neyse...

Bir zaman sonra hastaneden çıkıp eve geldik. Canımı sıkan çok şey vardı, hala kendi evimiz yoktu. Edward tam bir süt oğlanıydı. İki anamı da bırakmam diyip duruyor benim sinirlerimi bozuyordu. Ona sürekli ay sütten kesildim üzüntüden diyip delirtiyordum. Acilen yeni bir eve çıkmamız lazımdı, bebeği emdirirken Cafer'in sapık bakışlarına maruz kalmaktan bıkmıştım. Deli Aliye bir gün bana gelip ciddi ciddi ben de emebilir miyim tadını merak ettim dediğinde iyice çıldırdım, kucağımda Esmas olmasına rağmen ayağa kalktım, buna bir vurdum bizi ayırmaya eski sevgilim Yakup geldi.