BENİM UZAYLI VAMPİR MAFYA SEVGİLİM

HER ŞEY BAŞLAMIŞ MIYDI ACABA?

"Bella... İyi misin?"

Edward'ın yavru köpek vikviklemesi sesiyle uyandım. Nolmuştu ya bana?? Gerizekalı çakma sarışın Gülşah ısırmıştı beni. Vampirsin diye dişlerini sapla önüne gelene.

"Aşkım ya çok kötüyüm kusuyorum sürekli aşkım..." Edward'a bu bahaneyle iyiyce yavşayabilirim.

"Zehrin hepsini emdim, neredeyse ölüyordun Bella lanet olsun!!" Sinirle yerde duvarda asılı olan tabloyu fırlattı. Ya Edward gerizekalı mısın her şeyi böyle fırlatarak mı çözcen sen. O tablo kim bilir kaç paradır aşkım ya bankaya yatırır faizini yerdik aq.

"Aşkım sakin ol gel ve elimi tut çok seviyorum seni aşkım." Sürüne sürüne eline yapıştım. Bu çocuğa ben aşık olmuştum bayağı ya. Yok parasından değil ya da inanılmaz yakışıklı olmasından. İçi güzeldi... Edward bana acıyarak baktı. Elleriyle yüzümü okşuyordu. Öpecek mi acaba beni?? Dudağımı uzatabildiğim kadar uzattım ama o pek yaklaşmadı. Alnımdan namuslum der gibi öptü resmen.

"Bella ben bilemiyorum bence bu bir hataydı senle birlikte olamayız. Ben hem vampirim hem de uzaylıyım hem de mafyayım. Sense kendi halinde bir insansın. Bu olamaz özür dilerim..."

NE!!!???

"Edward şaka mısın aq beni bundan 3 saat önce okula girmeden kaçırdın annenle babanla tanıştırdın ben de seni delikanlı sandım güvendim. Dedim bu çocuğun niyeti ciddi demek ki hemen ailesiyle tanıştırıyo ki güveneyim falan. Ay inanamıyorum hayvan herif nefret ediyorum senden nefretttt!"

Hemen en pahallı gördüğüm tabloyu alıp bunun kafasına geçirdim. Madem evlenemeyeceğiz banane parasından tablosundan şerefsiz Edward tam bir gerizekalısın bütün erkekler böyle şerefsiz.

"Bella sakin ol tamam konuşalım bunu halledebiliriz belki."

"Ok Bye." Trip atarak ve kaybettiği kızı bir de böyle görsün diye götümü sallayarak odadan çıktım. Para pul yakışıklılık tabii ki benim için çok önemli ama gururlu ayağı yapıp onu peşimde dolaştırmak daha önemli. Fakat peşimden gelmiyordu. Aha sıçtım. İstediğim gibi olmadı. Neyse artık yapcak bişi yok. Ormana doğru koşa koşa gittim. Deliler gibi ağlıyordum. Sonra bir baktım tepeden bir ışık geliyor. Oha uzaylılar gelmiş Allah'ın unuttuğu kasabaya. Kesin Edward için.

Mekikten çıkan eciş bücüş yaratık bana doğru geldi.

"Selam biz Asoraks gezegeninden geliyoruz da Edward Cullen'ı arıyoruz. Biliyo musun?" Köşedeki bakkalı mı soruyon ya bu ne rahatlık. Uzaydan gelmiş bildiğin gezegene girmiş gelmiş bana şehirdışından gelen önüne gelene akrabasını soran yabancılar gibi Edward'ı soruyo. Bi de bu tip ne bildiğin Youtube'daki fake uzaylı otopsi videolarındaki gibi yeşil kısacık koca gözlü yaratık bunlar. Ya bunlar cidden Edward'ın halkı mı?? Edward bunlardan nasıl çıkmış böyle??

"Yoo tanımıyorum burda kimse yok öyle gidin siz bence." Götlük değil mi lan. Gitsinler bulamasın Edward gezegenini. Şerrefsiz. Uzaylı baya üzülmüş bi şekilde dönüp mekiğine geri bindi. Ben de eve gitmeye karar verdim.

"Bella kızım nerdesin sen?" Babam Charlie hemen yanımda bitti. "Bak Bilal abiyle oğlu Yakup geldi seni soruyolar."

Bilal kim Yakup kim aq. Hemen oturma odasına geçtim. Baktım İspanyol erkeği yakışıklılığında bir çocukla yanında babası Bilal muhtemelen. Oha bu nasıl kasaba anasını satim herkes steroidli gibi herkes yakışıklı vogue dergisi gibi ortam aq.

"Selam Bella ben Yakup." Yakup muhteşem kaslı güçlü kollarıyla bana sarıldı. Ne kadar da sıcak ve yumuştu. Sanırım aşık oluyoroooom.

"Merhaba Bella kızım ben de Bilal."

"Merhabalar hoşgeldiniz." Dedim işveli bi sesle yandan Yakup'a bakarak.

"Neyse hadi siz oynayın biz balığa gidiyoruz." Charlie'yle Bilal amca gitmişti. Ben de Yakup'la benim odaya çıkmıştım. Acaba zengin miydi bu Yakupgil ya... Edward kadar olmasına gerek yok, Kıraç'ın da dediği gibi bir bakır bileziğe razıydım artık...

"Eee sen kaç yaşındasın bakalım nerde okuyosun görmedim hiç seni. Hoş zaten ben bugün başladım okula daha doğrusu başlayamadım. Edward Cullen adlı gerizekalı bir şerefsiz evladı vampir mafya uzaylı kırması göt kaçırdı beni, ailesiyle tanıştırdı. Ama görsen hepsi kabız gibi meymenetsiiiz hepsi şerefsiz. Neyse bir tanesi o Gülşah yosması fena şerefsizdi. Bana ters yaptı bunun çektim saçından ısırdı hayvan oğlu hayvan. Sonra Edward kurtardı beni triplere girdi yok olmaz uyuşmuyoz diye. Terkettim ben de onu haketti zaten. Uyuşmuyoduk bence de senin annen baban ne iş yapıyo??"

Yakup yanan beyniyle bana bakarken acaba kendimi ifade edemedim mi diye düşündüm. Acaba yeterince konuşamamış mıydım beni soğuk nevale mi sandı yaa.

"Biz bir sürü işle uğraşıyoruz... Sen burda vampirler olduğunu öğrendin demek."

"Evet de belli değil mi zaten herkes mi gerizekalı burda iqsu kaç bu kasabanın?"

"O zaman benim de kurtadam olduğumu bilmeni isterim." Ayağa kalkıp tişörtünü çıkardı. Neden böyle bişi yaptığını anlamamıştım baklavalarını sayarak mı anlayacaktım kurtadam olduğunu? Çıkarıp öylece durdu. Ben de öylece durdum.

"Hmm.. Aynen.." Bu çocuk da Emre'nin kurtadam versiyonu aq ya. Bu ne gösteriş anladık kasın var anladık DOĞA ÜSTÜ Bİ YARATIKSIN ANLADIK.

"Burda tek insan ben miyim babam da acaba Hulk falan mı?"

"Hahahahahhahhahahhahahha. Sen çok komiksin ve çok zeki ve çok da güzelsin. İnsan olamazsın sen çok değişiksin... Hiç senin gibi birini tanımadım ben." Yakup yıllardır yapılmış olan sen her kızdan farklısın edebiyatını yaparak banelliğine banellik katmıştı ama banane. Vücut iyi oğlanda gideri var.

"Teşekkür ederim Yakup... Ama ben kalbi kırılmış bir kızım bunu bilmeni istiyorum çok acı çektim ve kimseye güvenemiyorum..." Yakup'a süt dökmüş kedi gibi bakarak gözlerimi acıtıp iki üç damla yaş akıttım.

"Bundan sonra seni kimse üzemeyecek Bella. Seni seviyorum. Edward'ın aq." Yakup bana sıkıca sarıldı ve farkettim ki kalp kırığına en iyi gelen şey iyi şişirilmiş göğüs kasıdır...

"Neyse ben gidiyorum. Yarın okuldan sonra görüşürüz seni gezdiririm."

"Aynı okulda değil miyiz ya." Edward'ı kıskandıramayacak mıyım şimdi ben!?

"Ben bizim ordaki okula gidiyorum. Ama çıkışta alırım seni." Diyerek dudağımdan öptü... Oha bu da hemen olaya girdi. Edward gibi namuslum alından öpmesi yapmadı. Bildiğin frenç kis yaptı. Bi ayarı tutturamadım şu erkeklerde ya.

"Görüşürüz aşkım..." Dedim arkasından. Bir günde iki erkeğe aşkım demek beni kaşar yapar mıydı acaba? Kime ne benim hayatım bu öff. Herkesten nefret ediyorum...