E: Sen ciddi misin ? Ne sevgilisi...
Ben: Cidden mi ? Google çevirinin sesini mi kullandın.
Bir süre cevap gelmedi ardından tekrar ses geldi.
E: Ne o ? Sana sesimi duyuracağımı mı sandın ?
Ben: Eee yani...
Uzun süre ses gelmeyince ben konuştum.
Ben: Ehhh ne yapıyorsun ya ?!
Bir süre daha ses gelmedi ve sonra geldi.
E:Ne yapayım kızım ya ? Önce yazıyorum sonra da seslendirme tuşuna basıyorum.
Ben: Ben kızmadan önce ne yazıyordun ?
Her zamanki gibi bir süre bekledim.
E: Sevgi sözcükleri yazıyordum.
Ben: TEMEME !
Bir süre ses gelmeyince bekledim. Ardından aniden ses geldi.
E: Askım. Melegim. Kelebegim.
Ben: Ne diyorsun lan ?!
Gülmeye başlamıştım çünkü klavyede noktalarını koymadığı için google da onu o şekilde okumuştu.
E: Bir gülüşü var ömre bedel. Bir kızışı var ömre daha çok bedel.
Tekrar kahkaha attığımda google teyze yine konuşmuştu.
E: Her yüreğin harcı değildir dokunmadan sevmek. Her yüreğin harcı değildir o sevmeden sevmek.
Söylenen şeylere google teyzenin efsane sesinden dolayı gülesim vardı ama E beni oldukça üzüyordu. Ben onu sevemeyecektim sevemezdim. Üzgünüm anonim.
Ben: Hoşçakal sevemediğim anonim.
Telefonu kapatırken son duyduğum bir nefes sesiydi. Beni üzen o nefes...
-PAZARTESİ-
Pazartesi uyandığımda hiç mutlu değildim. E bana hiç mesaj yazmamıştı. Aslında bana mesaj yazmadı diye üzülmüyordum. Kendisine üzülüyordum.
Dolabıma gidip üstüme düz beyaz bir tişört ve altıma da siyah kapri bir tayt giydim.
Saçımı ev topuzu yaptıktan sonra hiç makyaj yapmadan çantamı hazırladım. Eliz zaten yerinde yoktu. Sanırım uyanmıştı...
Mutfağa gittiğimde Eliz'in olmadığını gördüm. Dolabın üstündeki kağıt dikkatimi çektiğinde adımlarımı o tarafa yönlendirdim.
'BEN MARKETE GİDİYORUM. DOLAP TAKIR TAKIR. SADECE DOMATES VAR. AMA O DA PEK İÇ AÇICI GÖZÜKMÜYOR.
ELİZ'Notu alıp çöpe attım ve bant izini sildim. Daha dünden önceki gün temizledik burayı.
Aniden evin kapısının açılmasıyla Eliz'in geldiğini gördüm. Elinde ki poşeti aldım ve mutfağa götürdüm diğer poşeti de kendi getirdi ve bana gülümsedi.
Eliz: Bil bakalım ne oldu ?
Ben: Ne oldu ?
Eliz: Markette anonim olabilecek 3 kişiden birisini gördüm ve ona selam vermeye gittim. Bir baktım ki seninle anonim hesabından mesajlaşmalarını okuyor. Kısacası artık anonimin kim olduğunu ben de biliyorum.
Ben: ELİZ ÇABUK SÖYLE ! VALLA MERAKTAN ÖLÜYORUM ARTIK ! DİLA DA BİLİYOR SEN DE BİLİYORSUN AMA BEN BİLMİYORUMMMM !
Eliz korkmuş gibi yaparak 'affet abeğğ' bakışını attığında ben de ona 'çok geç muhittin gözümden düştün' bakışımı attım.
Eliz: Kanka valla söyleyemem !
Eliz'e 5 numaralı trip bakışımı atmıştım. 5 tane trip bakışım var çünkü evrelerine göre diziyorum. Ne yani boşu boşuna klişe bir tribin nasıl atıldığını ponçik beynimde mi saklayayım ? Saklama tabi canım. Şimdi ne de olsa 8 GB'lık hafıza dolar filan... İç ses sen bana nasıl laf sokarsın ha ? Nasıl oluyorsa öyle olur beybisi. İyi tamam beybisi.
Neyse ben ne anlatıyordum en son...ımm şeydi... of iç ses unuttum işte. Hah hatırladım. 5 numaralı trip bakışının anlamı 'ŞU AN ÇOK SİNİRLİYİM BANA YAKLAŞMA AMA ÇİKOLATA ALIRSAN 5 DAKİKAYA AFFEDERİM' idi...
Eliz: Bak bende ne vaaaaarr?
Poşetten bir tane çikolatalı süt çıkardığında gözlerimin kalp şekli aldığına emin bir şekilde ona bakıyordum ki aniden yanında karam çıkardı. Tamam ben bitim. Ben iptal !
Gözlerimde ki kalpler daha da dayanamayıp dökülmeye başladı.
Eliz: Ama şimdi değil kahvaltıdan sonra...
Ben: Hayır hayır ! Olamaz ! Ne diyorsun Eliz sen ? Bana bunu yapma Eliz. Lütfeeeennn. Nasıl dayanırım çikolataya...
ASLINDA HEMEN GELCEKTİ. SABAH 7 GİBİ FİLAN. HATTA ALARM KURMUŞTUM. ALARMI KAPATMIŞ TEKRAR UYUMUŞUM. XIDBNDLCHSBDB
BB👋👋
VOTE
👇👇
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVEMEDİĞİM ANONİM
Romance055********: Seni seviyorum. Ben: Hössstttt ! Ben: Sen kimsin lan ?! 055********: Sence sana kim olduğumu söylemek istesem. Böyle mi yazardım. Sadece şunu söyleyeceğim hikayelerde olduğu gibi özgüvenli bir anonim değilim. Çünkü beni sevebilirsin de...