~35~

429 17 18
                                    

Sabah uyandığımda arkamda bir şey hissettim kafamı hafifçe çevirdiğimde en fazla beş santimetre uzağımda yatan Emir'i görmeyi beklemediğim için onu koltuktan fırlattım. Emir telaş içinde ve inleyerek gözünü açtı.

Emir: Ne oldu yaaa ?

Ben: Emir niye yanımda yattığını sorabilir miyim ?

Emir aniden yerden fırlayıp ayağa kalktı ve tekrar yanıma yattı. Beni sımsıkı sardı ve kafasını saçlarıma gömüp derin bir nefes aldı.

Emir: Çünkü bu koku beni sarhoş ediyor.

Ben onun dibinde yatmanın ve sözlerinin verdiği heyecanla yanıp tutuşurken horuldama sesini duydum.

Ben: Emiiir yine mi uyudun ?

Emir: Hayır. Sadece şakaydı dedi ve kafasını saçlarımdan çekip yüzüme bakmaya başladı. Aniden bir çığlık sesi duymamızla ikimiz de koltuktan fırladık.

Eliz tam karşımızda tam olarak gözü kalpli emoji gibi durmuş bize bakıyordu.

Eliz: Siz devam edin. Sorun yok.

Dişlerimin arasından konuştum.

Ben: ELİZ

Eliz: Tamam sakin. Hadi giyinin. Kahvaltıyı dışarı yapalım.

Emir: Ben ne giyeyim ?

Ben: Sana eteklerimden bir de bluz vereyim mi Emiir ?

Emir: Almira aşkım saçmalamaz mısın ?

Eliz: Saç malanmaz taranır.

Eliz'e göz devirdikten sonra Emir'e döndüm.

Ben: Emir asıl sen saçmalama dün düğünde giydiğin gömleği altına da pantalonu giy olay bitti.

Emir: Zeki sevgilim benim.

Bu sefer Eliz ile ikimiz de göz devirdik ve odalara dağıldık.

Güzel bir kombin yaptıktan sonra odadan çıktım ve salona gittim. Emir de gömleğinin son düğmesini bağlıyordu. Eliz de yanımıza geldiğinde çantamı aldım.

Eliz: Hadi gel gezelim. Uzaklara gidelim arabamla. İsterseniz konuşurum babanızla. Kıyarız size nikah... Hadi gelin gidelim. Gelin arabasını süsleyelim. Üstüne Almira Kalp Emir yazalım. Hadiii... Haydiiiii...

Eliz'in kulak patlatan sesinden sonra evden çıktık ve yürümeye başladık. Eliz koluma girdiğinde Emir omzuma elini artı. Eliz'in tepkisine bakmak için kafamı döndürdüğümde Emir'e 'kankamı bırak' bakışı fırlatıyordu. Aralarından çıktım ve önde yürümeye başladım.

Eliz: Sevgililerin arasında ki ketçap gibi hissediyorum.

Emir: Salça değil miydi o ?

Eliz: Ne farkeder ? Aynı şey.

Emir: Yoooo... Patatese salça sıktın mı sen ?

Emir ile Eliz'in efsanevi konuşmasına gülerek yürürken sonunda kafeye vardık.

Bir masaya oturduk ve garsona seslendik. Sarı saçlı kahverengi gözlü bizim yaşlarımızda bir çocuk yanımıza geldi.

Siparişlerimizi verdik ve beklemeye başladık.

Siparişler geldiğinde kutsal görevi yerine getirmesi için Eliz'e telefonumu verdim. Direk anladı ve beni fotoğrafa çekti.

İnstagrama tam yükleyecekkken Emir konuşmaya başladı.

Emir: Ya sen illa fotoğraf paylaşmak zorunda mısın ? Kıskanç erkek olmamak için kıyafetine karışmadım ama fotoğraf da paylaşma yani...

Ben: Ya sen kıskandın mı yerim seni....

Emir'in yüzü kızardığında Eliz'e döndüm.

Ben: Tamam tamam sadece çek. Paylaşmayacağım.

Eliz fotoğrafı çektiğinde tam bakarken Emir telefonu aldı.

Ben: Emir ne yapıyorsun ?

Emir: Fotoğrafı kendime atıyorum.

Sırıttığında şirinliğine bakmaya başladım.

GÖRÜŞÜRÜÜZ

ÇEKİLEN FOTOĞRAF DA BU

ÇEKİLEN FOTOĞRAF DA BU

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SEVEMEDİĞİM ANONİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin