𝙷𝚊𝚛𝚊𝚖 - 𝚂𝚎𝚗 𝙰𝚗𝚕𝚊𝚝 𝙺𝚊𝚛𝚊𝚍𝚎𝚗𝚒𝚣 𝚄𝚢𝚊𝚛𝚕𝚊𝚖𝚊 [Askıda : ) ]

𝟽 ᵉˢᵃʳᵉᵗᶦⁿ ᶦᶻˡᵉʳᶦ

• 7. Bölüm

"Tahir gördun mi? Elu mos mordu gızın?"

Tahir zaten aklından çıkaramıyordu Nefesi birde bu olay hepten devreleri yaktı.

"Yani yenge belkı elunu bir tarafa vurdu. Yada ne bileyum başka birşey oldi belkı."

Asiye Tahire inanmaz gözlerle baktı

"Tahir ya bu Vedat denan adam gıza birşey ettıysa? Görmedun mu gız korku dolu gözlerle baktı kaçar gibi masaya geçti elunu elume aldığım anda gocasuna bakti... Daha sayayım mi yengem."

Tahir bu ihtimali düşününce birden bire içi kabardı öfkesi hırçın dalga olup göğsüne vurdu aklına gelen senaryoları düşündükçe dahada öfkeleniyor burnundan soluyordu.

"Yenge bak ben zaten deluyum dahada dellendurma. Hem öyle olsa gız bir yolunu bulur gaçardi."

"Kim diykı gaçmadı diye, ya deneyup ama yapamaduysa. Tamam emun değluk ama ya öyleysa? Göz mu yumak yengem."

Tahirin aklında sayısız soru ile çelişkileri bir yana koydu.

"Yenge ne yap et bir şekulde öğrenen olanı biteni."

Asiye derin bir nefes aldı

"İyi disın hoş disın da ya korkup söylemezse."

Tahirin gözü Yiğite takildı. Balımla birşeyler konuşuyordu daha doğrusu Balım konuşuyor Yiğit dinliyordu. Tahir Asiyeye dönüp.

"Yenge o vakit Yiğite sor o çocuk. Aklı ermez güven ver sıcak davran güvenir sağa anlatur. Uşak eğer dövi dersa uyduracak hali yok ya aklı ermez."

Asiye başını salladı.

Mustafa masadan Asiye ve Tahire seslendi

"Pışş ne edısınız ha oraya hayde gelun!"

Tahir ve Asiye masaya yöneldi bu esnada Eyşan ve Vedatta sofraya geçti. Yemekler servis edilmişti yemekler bir yandan yenilirken bir yandanda konuşuluyordu. Saniye

"Maşallah pek akuli bir uşak."

Asiye

"Heee maşallah pekta yakuşikli hemi."

Yiğit utanıp önündeki yemeği çatallıyordu. Saniye bu muhabbetin üstüne

"E bizum gelun ha boyle bir uşak vermeduki biza."

Asiye bir sabır çekip yemege dönmüştüki Tahir konuştu.

"Balım amcam kız kulesunda çekunduğumuz resumlari göstersena Yiğuta."

Balım amcasının telefonu alıp resimleri göstermeye başladı. Nefes Tahire Tahirde Nefese kaçamak bakışlar attılar. Nefes tedirgindi. Vedat nefesin elindeki morluğu görünce fark edilmemesi için Nefesin elini tuttu. Nefes elini zorlada olsa çekti. Ve masanın altına koydu. Tahir olanı biteni an be an görmüştü, Nefes ve Vedatın arasında birşey olduğu beliydi. Balım Yiğit ile konuşmayı deniyordu.

"Anlatsana Yiğit başka nerelere gittin?"

Yiğit başını çevirip annesine baktı. Nefes yeşil gözlerini oğlunun hüzünlü yüzünde gezdirdi.
Vedat

"Konuşsana babacım. Birsürü yere gittik anlatsana."

diyordu. Vedat Yiğitin konuşmasını beklerken Yiğit sandalyeyi hafif itti ve aşağı indi. Yürüyerek Vedatın arkasından geçti. Vedat bu esnada Yiğite nereye gidiyorsun ve benzeri sorular soruyordu. Nefes sadece oğlunun ardından bakıyordu. Vedat Yiğiti durdurmak için kolunu tutup çekince Yiğit bu baskıdan kurtulmak için kendini çekti. Yaptığı bu hamle ile yanlışlıkla sürahiyi yere düşürdü.