| 𝙷𝚊𝚛𝚊𝚖 |
Mutlu olmanın bile haram olduğu bir kız.
Hiç normal bir çocukluk yaşamayan ve özgürlüğün ona ve annesine Haram edilen bir çocuk.
Ve...
Bu iki mazlumu koruduğu için kınanan Sevdanın Haram edildiği bir delikanlı.
Karadeniz bu üç masumu...
Bu bölümde Selçuk Balcı - Nerede Gidenlerimiz dinlersenin daha iyi olur. Sözlerin bir kısmı uymuyor ama genel olarak bence bu bölümün başına en iyi uyan şarkı bu.
Şarkıya buradan itibaren başlayın lütfen. Şarkı üst kısımda.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
• Kalanlarımız tama da. Nerede gidenlerimiz? •
|Sayarların evi|
Nefes yatak odasında derin bir uykudadır. Vedatın gelmesinden korkarak uyuyamamıştı yine.
Ama bu kez çok daha geç yatmıştır. Gözleri uykuya saat 5 sularında sabah ezanı ile teslim olmuştu. İçindeki huzursuzluk ezan ile hafiflemişti ve yavaşça kendini uykunun kollarına bırakmıştı.
Saat neredeyse 1' idi. Öğlen olmuştu. Nefes sarıldığı yorgana biraz daha sıkı sarıldı. Oda soğuk değildi. Aksine odanın camları yaklaşık 8 yıldır neredeyse hiç açılmamıştı.
Nefesin gözü karaydı. Bir seferinde, ne olursa olsun kurtulmam lazım buradan dediği bir seferde 3. Katın camından bile kaçmayı denemişti. Bu yüzden evin diğer sakinleri camı açmalaraına izin vermez. Hatta ve hatta nefesin bunalımda oldu dönemlerde üst kattaki o kulpları söküp götürüdü.
Üst katın camlara çocuk kilidi takmakta çare bulan Vedat alt katların tüm camlarının kulplarını sökmüştü. Sadece bir kişide Şengülde bulunurdu bir kulp. Ara ara bulunduğu odaların camları havalandırır, oradan hiç ayrılmaz. Havalandıran sonra camı kapar. Böylece Nefes ve Yiğitin kaçmalarına engel olurlardı.
Nefes yorgana sarıldıkça sarılıyor ve ter içinde kalıyordu. Bir derdi vardı. Gerçi derdin tam ortasındaydı 8 yıldır ama bu kez derdi başkaydı.
Nefes huzursuzdu. Bir süre daha bu şekilde devam etti huzursuz ve rahatsızlık veren uykusu.
Ne uyanabilir nede rahat bir uyku sürüyordu.
Ne kabus ne rüya görmüyordu.
Bilinç altı bom bomştu.
Sonra camlar kapalı olmasına ramen, bir esinti geldi.
Denizkokusu.
Bu kokuyu böylesine yakından almayalı çok olmuştu. İkilemde kalmıştı bu yüzden. Ama sonrasında emin oldu.
Denizi bu koku.
Serinlük veriyor burnuna tuz kokusu geliyordu.
Nefes bu koku ile rahatladı, yorganı sıkmayı bıraktı. Ardındanda gözşeri yavaça aralandı. Nerede olduğunu algılamaya vakti olmadan gözleri yine uykuya mahkum oldu.