❝Bu salıncağın ulaşabildiği son sınır kadar gidebilirsin benden. Uzaklaşırsın ama sonunda döneceğin yer yine benim yanım.❞
Bir piyanonun üzerinde, otuz altısı sert abanoz ağacından yapılmış olan, toplamda seksen sekiz tane tuş bulunurmuş. Bu seksen...
Yıldızların ışığı, geceyi delip geçerek tok siyah tonlu karanlığı lekelediği esnada; yazın son günleri yaşanıyordu..
Bulundukları mekanın en az dikkat çeken köşesine oturmuş 7 erkek, konumlarına rağmen birçok davetsiz gözü, üstelik yeni gelmiş olsalar da masalarında ağırlamaya başlamışlardı çoktan.
"Duydunuz mu?" Diye neşeyle konuştu içlerinden birisi. Bulunduğu grubun 'Umudu' olarak biliniyordu. Gözlerinde hep fazladan parıltılar bulundururdu, enerjisinden hiçbir zaman birşeyler eksilmezdi.
"Neyi?" Diye mırıldandı turuncu saçlı olanları. Keskin çene hatlarına elini atmıştı, parmakları çenesinde turlasa da gözleri çevredeki birkaç kıza çapkın bir ifadeyle bakıyordu.
"2. Dönem okula yeni bir kız gelecekmiş, kaydı yapılmış. Birkaç gündür bu konuşuluyor." Sırıttı ve tepkilerini izlemek üzere hepsine sırayla baktı.
"Eee, kardeşim? Ne var bunda? Sürekli okula birileri geliyor zaten. Bunun neresi bu kadar konuşulmuş acaba? Dünya üzerinde konuşulacak başka önemli bir şey mi kalmamış?" Diye homurdandı en umursamaz olanları. Gri saçları gözlerini kapatıyordu ama o buna takmıyordu bile; kemikli, hoş parmakları bardağını kavramıştı, büyük bir ilgisizlikle çevresini izliyordu.
"Aynen. Ben de anlamadım, neden bu kadar konuşulmuş?" Diye sordu uzun boylu, geniş omuzlu olanları. Ve kendini beğenmiş bir şekilde sırıttı. "Yoksa 'Çok mu güzel?' Diyeceğim de.. kimse benim kadar yakışıklı olamayacağı gibi, benim kadar güzel de olamaz kardeşim."
Onun bu dediğine, içlerinden bir tanesi hariç diğerleri içten bir şekilde güldüler. Bu kişi, en köşede sessiz bir şekilde konuşulanları dinliyor ve bu sessizliğini gece boyu da devam ettirmeyi düşünerek büyük bir sükûnetle onları izliyordu. Üzerinde çok fazla göz vardı, hepsinin ondan ne istediğini de biliyordu ama bugün nedense havasında değildi.
Arkadaşı, elinde tuttuğu telefonundan birkaç yere bastı ve hemen ardından telefonu masanın üzerine bıraktı. Keyfi yerine gelmiş bir şekilde sırıtıyordu o an.. bir yandan da diğerlerinin tepkilerini izliyordu.
"Kız, Tayland'da çok popüler bir dansçıymış. Bayağa tanınan birisi anlayacağınız." Durdu ve sessizliğe bürünüp ona bakakalan arkadaşlarına adi bir gülümseme bahşetti. "Aşırı güzel bir kız olduğunu söylememe gerek yok sanırım?" Sırıtması keyifli bir hal alırken; gözlerini, masaya bıraktığı telefonda oynatılan dans videosuna diken arkadaşlarına sabitledi.
Lalisa.Manoban:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
