BÖLÜM 9: "İddia" 🌼

5.3K 414 242
                                    

➻Bu bölümü okuyucum ldemet'e ithaf ediyorum. 🌼

Playlist: Bebe Rexha- I'm a Mess

Tenime kokusu sinmiş yanık birkaç düşüncenin temeli tam da gerçekten mutlu olduğumu düşündüğüm o nadir anlarda burnuma çalınırdı hep.

Gözlerimi karanlığa açtığımda sadece beni içine çekmek isteyen simsiyah bir hiçlik görmeyi beklerken beni savunmasız bırakabilecek her şeyi görmüştüm.

Hiçlik. Çok geniş bir kavram değil miydi?

Hiçbir şey... ve her şey.

Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu, yollar kısa süre sonra küçük bir taşıntı yaşayacaktı ve bu taşıntı hızla sele dönüşecek gibi duruyordu.

Su damlalarının kendilerini çarparak intihar ettikleri camda birbirine karışarak yüzen cesetlerin tersten yansımalarını izliyordum, bakışlarım donuktu.

Araba sıcaktı ama dışarısı öyle gözükmüyordu, yanımda oturan adamın gözleri zar zor görünen camdan dışarıya sabitlenmişti. Silecekler son hızla çalışıyordu ama bu pek yeterli değil gibiydi.

Böyle karamsar havalar insanları da karamsarlığa sokardı, öğlen vakti bulutlar yüzünden akşam olmuş gibi bir his uyandırırdı ama ben bu hissi, bu havayı seviyordum.

Tam bir kış insanıydım.

Onu izledim. Jungkook'un elleri kendinden emin bir şekilde direksiyonu kavramıştı, saçları her zamanki gibi; alnının üzerine, gecenin üzerine dağıtılmış yıldızlar gibi bir uyumla dağılmıştı. Beyaz teni bu açıdan çok daha beyaz duruyordu, nasıl bu kadar kusursuz durabiliyordu?

Ürperdim, peki bu hastalıklı düşünce ne zamandan beri zihnimde benimle beraberdi?

Önüme dönüp ön camdan süzülen su tanelerinin birbirine karışıp birlikte yere düşmelerini incelediğim esnada onun gözleri bir anlığına bana döndü ve elini direksiyonun yanındaki küçük bir tuşa dokundurdu, ardından arabayı bir müzik sesi doldurdu.

Bu şarkı kalbimi ağrıtıyordu, ruhuma sızıp bedenimi titretecek kadar hastalıklı şeyler hissettiriyordu.

Ben; birisine kendimi tanımlayacak olsaydım, bu şarkıyı kucaklayıp o kişinin önüne yığar, kelimelerini kendim yeniden birleştirerek gözlerinin içine içine bakarken ve o, müziği dinlerken beni anlaması için gözlerimle adeta ona yalvarırdım.

I'm a Mess (ben bir dağınıklığım),

I'm a Loser (ben bir kaybedenim),

I'm a Hater (ben bir nefret edenim),

I'm a User (ben bir kullanıcıyım),

....

Bu bölümde, tam da bu bölümde kalbime birisi bıçak saplamış gibi hissediyordum, bir kelime hem bize çok yakın hem de bizden çok uzak olabilir miydi?

Swamp | LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin