ÇİSE...

ilk kez

   Şimdi tavana kitli bir çift göz mutluluk saçıyordu etrafına. Gecenin ikisi fakat Çise'nin gözlerine uyku girmiyordu. Üç dört saat önce bir başka gözlere mühürlenmiş Çise'nin gözleri, hasret çekiyordu. Şimdi onun ruhuna kelebekler eşlik ediyordu. Hazar'ın yüzüydü tavanda dahil bütün duvarlarda gördüğü yüz. Bu hissettiği şeyin adı neydi bilmiyordu ama tahmin etmesi hiç zor değildi. Aşk... Şimdi leptobun başında arama motoruna Hazar Mazi yazan Çise, kontrolünü kaybetmiş minik bir kız çocuğuydu.
İşte sosyal medyanın faydaları,
Diye iç geçiren Çise son bir kez kapısını kontrol etti. Bu profili tanımak zor değildi. İşte Hazar Mazi. Hiç tereddüt yaşamadan istek yollayan Çise'nin dayanağı hesabının sahte oluşuydu. Şimdi geriye sadece en sinir olduğu şeyi yapmak kalıyordu, beklemek. Dakikaları sayarak bitiremeyeceğini anlayan Çise'nin gözleri şimdi uyumaya yüz tutmuştu.
   Uykuyu kucaklayan bu gözlerin çektiği hasret yalnız onun hissettiği bir duygu değildi. Kahvesinden bir yudum daha aldı Hazar. Boğaz manzaralı bu evin bence en güzel odası Hazar'a aitti. Evin en geniş odası olan bu odanın dekarasyonunun yarattığı efsunlu ambiyans ne kadar üzerinde durulduğunun kanaatini sağlıyordu. Dizaynı tamamen Hazar'a ait olan bu oda gerek beyaz duvarlarla, gerekse bu tonlarda gezinen eşyalarla tamamen onun kalbinin saflığını yansıtıyordu. Sanırım tablo bu ailede ortak zevk çünkü bu odada da göze çarpan en özel eşyalar onlardı. Yatak rengi açık gri, yaprak desenli dolaplar gümüş grisi. Hatta şu an Hazar'ın ellerinin tuttuğu balkon demirleri bile kırık beyaz. Aklında delice sorular ve bağımsızlığını ilan etmiş olan kalbiyle farklı hissediyordu. Bunu adı sevgiydi ve inkar etmiyordu. Taktığı ne kadar mümkün olabileceyiğdi. Oda onunla görüşebilmesi için abisinin yaptığı gibi direk istemesi mi gerekiyordu? Kalbi bu rotadan şaşmazsa sanırım onunda yapabileceği bir şey yoktu.
Lâkin Çise hakkında bilmesi gereken en önemli şey o istemezse ne töre, ne de Haşmet Ağa onu evliliğe zorlayabilirdi.
Dumanı tüten kahvesinden bir yudum daha aldı. Şimdi gözleri mehtaba umutla selam yolluyordu.