AVENGERS İLE HAYAL ET

Tony Stark Devamların Devamı

Bir hışımla Tony'nin odasına girip 'good morning' şarkısını söylemeye başladın. O ise uykulu gözlerle sana bakarak
"Bir insan böyle mi uyandırılır"
"Daha ne yapayım sana şarkı bile söyledim"
Sen böyle söyleyince gülmeye başladı. Yaa ama çok tatlı gülüyordu. Bir dakika yaa sana ne adamın gülüşünden hemen kendini toplayıp
"Tony bugün seni tanıştırmak istediğim biri var"
"Kim?"
"Bir arkadaşım"
"Bak tatlım senin o tiki kız arkadaşlarınla tanışmak istemiyorum."
"Birincisi benim kız arkadaşlarımın hiçbiri tiki değil. İkincisi seni benden yaşça büyük bir arkadaşımla tanıştırıcam. Üçüncüsü bana tatlım deme"
Bunu söylerken sesini birazcık yükseltmiştin. Evden çıktınız ve Carol'un kaldığı huzurevine doğru yola çıktınız. Sen sanki rutin işinmiş gibi görevliye:
"Carol" dedin ve bahçeye doğru yöneldi. Ama görevli seni durdurdu
"Üzgünüm bayan zaten içeride bir ziyaretçi var."
"Kim"
"Torunu olduğunu söyledi"
Sen görevliden ayrılıp söylene söylene bahçeye yöneldin.
"Yıllardır onu arayıp sorma sonra bir gün gel ben onun torunuyum. Nerede o p*ç"
O sırada bahçede Carol'un yanında oturan bir adam vardı. Yanına gittin, onu kolundan tutup ayağa kaldırdın ve ona bağırmaya başladın. En sonunda susup ondan bir cevap beklerken onun yerine konuşan Tony oldu.
"Steve"
Adam dönüp Tony'e baktığında şok olmuş gibiydi.
"T-to-Tony"
"Tony ben oluyorum bu teyzemiz kim?"
Tony'nin sorusuna sen cevap verdin
"Carol Danvers"
Sana küstah bir bakış atıp Steve denen adam konuşmaya başladı
"Kaptan Marvel da diyebiliriz"
Sen kendini salak gibi hissetmeye başlayınca sordun
"Tony bu adam kim?"
Steve aynı soruyu tekrar yöneltti.
"Evet Tony bu kız kim"
Tony işaret parmağıyla Steve göstererek "eski arkadaşım"
sonra da seni göstererek "yeni arkadaşım"
Şimdi sıra şu torun meselesindeydi. Steve'in üzerine yürüyüp
"Neden yıllardır gelmedin"
"Aslında hep geldim"
Carol'a dönüp sorgularca
"Bana bir torunun olduğundan bahsetmedin"
"Torunum yok"
Sinirden gözlerin yuvalarından çıkacakken tekrar Steve'e döndün.
"Bak ismin ne bilmiyorum ama"
"S. A"
"Tamam S. A yıllar önce geldiğimde torunu olduğumu söylemiştim ama torunu değilim arkadaşıyım"
Sen başını iki yana salladın. Carol Tony'e seni gösterip siz nasıl tanıştınız diye sordu. Tony'e fırsat vermeden sen konuşmaya başladın.
"Ben Tony'nin bir dakika asıl siz nerden tanışıyorsunuz"
Tony yine işaret parmaklarıyla önce Carol'ı  göstererek
"Hayatımı kurtaran ilk kişi"
Ardından seni gösterip
"Hayatımı kurtaran ikinci kişi"
Steve, sen, Carol aynı anda
"Hiç bir şey anlamıyorum"
Bir kaç saat sonra her şey yerli yerine oturmuştu. Sana küstahca bakan Steve artık hayran olmuştu. Carol ise Tony'e bakıp böbürleniyordu. Sen ise aklını kurcalayan o soruyu Steve'e sordun.
"Madem zaman yolculuğundan yaşlı bir şekilde döndün o zaman bu halin ne şimdi"
"Aslına bakarsan bunu bende tam anlamadım. Vücudumdaki sıvı yaşlanmama engel oldu. Zamanla daha da gençleştim"
"Benjamin Button"
"Efendim"
Tony kulağına eğilip
"O bunları anlamaz. İPhone bile daha yeni öğrendi "
"Pardon"
Bir kaç dakikalık bir sessizliğin ardından Tony sordu.
"Geçmişe gittiğini ve taşları yerine yerleştirdiğini söylüyorsun o zaman ruh taşını yerine koyduğunda
"Natasha'nın da aramızda olması gerekirdi."
"Evet böyle olması gerekirdi, teorik olarak ama oraya gittiğimde taşın koruyucusu orada yoktu. Ben.."
Sözünü bölerek konuşmaya dahil oldun
"Sende kızı orada bırakıp geldin. Öyle mi"
"Sayılır"
Sorarcasına tekrar ettin
"Sayılır??"
"Geçmişte bir arkadaşımla birlikte yaşadım sonra geri döndüm"
Arada epeyce uzun bir sessizlik oldu. Sen tekrar konuşmaya başladın
"Peki taş yanında mı"
"Evet"
"Güzel şimdi ilk işimiz Tony ve Steve siz şu taşın koruyucusunu bulmaya çalışın. Carol ve bende..."
Tony duraksadığını fark edince sana sorgulayıcı bakışlar atarken devam ettin.
"Unicorn avına çıkıcaz"
Devamı çok yakında 🦄 🦄 🦄