MitoBlue

Bölüm 6

Her rengin bir anlamı var derler. Sizce Beyazın anlamı nedir? Saflık, temizlik, iyilik mi? Bence beyaz en tehlikeli renk. Nedenini söylemicem. Bence siz bulabilirsiniz.

-_-_-_-_-

Birisi sağ omzumdan dürtüyor. Yada sağ kolumu çok beğendi kökünden almak istiyor. Buda bi seçenek sonuçta.

Yavaşça açtım gözlerimi. Havadayım. Valla bak resmen havadayım. Uçmayı bulan ilk Türk ben olucam yada oldum. Sanki Amerika uçmayı buldu bizimki ilk Türk oldu. Bi insan neden kendini gömer ya?

Her neyse. Başımı biraz kaldırdım ve Batuyu gördüm. Tüh be uçmuyormuşum. Abim kucağına almış. Sağ tarafıma baktım İrem var. Yani mantıken sol tarafım abimin göğsüne yaslı. İrem abimin sağ çaprazından biraz önüne doğru kayan bı şekilde sağ omzumu dürtüyor. Bence anladınız. Dimi?

Off. Konu çok dağıldı. "İrem napıyorsun." Dedim uykulu uykulu.
İrem "Seni uyandırmaya çalışıyorum. Sen?" Bu kız mal.

"Bende uyuyordum uyandırdın. Neyse noldu nerdeyiz biz?"

"Rusya'dayız abicim. Sen yol boyunca uyudun. Valiz işini Enç in korumalar halletti bende seni aldım ama artık şu dedenin yanına gidicez o yüzden uyanman lazım."

"Oha o kadar oldumu ya. Neyse burası havaalanı mi?"

"Hayır abicim ahır burası. Görmüyor musun havaalanını?"

"Tamam be. Yeni uyandım ben dalga geçmeyin benimle. Bu arada Enç nerde?"

"Burdayım." Dedi arkadan bir ses. Demek ki arkamızdan geliyormuş.

"Enç! Dedemin özel uçağı falan yokmu? Biz neden THY ile uçuyoruz?"

"Esme böyle daha az dikkat çekici oluyor o yüzden."

"Saçma. Sistemden bilet alımlarımızdan yine yerimizi bulabilirler. Bir hacker bulmak o kadar zor olmamalı."

"Senden bu düşünceleri beklemezdim ama doğru, bir hacker bulmak zor değil. Sistemden bilgileri sildirdik."

"Anladım" diye mırıldandım. Çıkışa ulaştık ve artık abimin kucağından inmem lazım. Yani normalde inilmesi lazım. Ben tam inecekken Enç

"Bekle" dedi ve güvenliğin oraya gitti. Kulağına birşeyler söyleyip geri geldi. "İnmene gerek yok sen biraz daha uyumaya çalış."

"Madem uyutcanız neden uyandırıyorsunuz?" Diye mırıldanıp gözlerimi kapattım. 30 saniye geçti geçmedi. Bir soğuk hava dalgası geldi. Anlatamam 10 saniye içinde kanım buz sarkıtlarına dönüşebilirdi. Ama ne yazıkki sadece dışarı çıkmıştık. Rusya cidden soğuk.

Çok geçmeden beni sıcak bir yere yatırdılar. Tahminimce araba geldi. Sonra biri başımı bacağına yatırdı. Bende sıcağın etkisiyle mayışıp uyuya kaldım.

-_-_-_-_-

Gözlerimi açtığımda hala arabadaydık. Yukarıya doğru baktım Enç var. Ben Ençin dizine yatmışım. Ben hareket edince bana döndü.

"Uyanmışsın. 15 dakika kaldı eve ulaşmamıza."

Kafa sallayıp yavaşça doğruldum. Düzgünce oturduktan sonra "Abimle İrem nerde?"

"Onlar arkadaki arabadalar. Abin seni yatırıp yanında kalacaktı ama ilk bu araba varacaktı ve seni dedene benim götürmem gerek. Bu yüzden ben kaldım."

Kafa salladım. Sonra aklıma geldi "Enç dedem kötü birimi. Yani beni nasıl karşılar?"

"Deden kötü değil sert biri. Ama sana karşı yumuşak olacağına eminim. 1-2 kere kızıyla konuşmasına rastladım. Bize kök söktüren adam ailesine karşı kediye dönüyor."