Bölüm 7

14 1 0
                                    


"Esme!?" Dedi gür bir ses. Peki sizce bu sesin sahibi kim? Bence tahmin etmek zor olmamalı. Abim. Yani Batu.

Abimin sesini duyunca hemen arkamdaki herkimse onun kollarından uzaklaştım ve arkama baktım.

Abimin sesini duyunca hemen arkamdaki herkimse onun kollarından uzaklaştım ve arkama baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tamam konumuz bu olmaya bilir ama böyle taş bir varlık olamaz ya. Saçlar hafif sarı zaten kesin Rus bu.

Batunun sesi ile şuursuzca çocuğu kesmeyi bıraktım ve abime döndüm.

"Esme. Noluyor burda abicim?" Dedi dişlerinin arasından.

"Noluyor abicim?" Dedim masum masum.

"Sen beni delirticekmisin kızım anlat neden buradasınız?"

"Neden derken? Mutfağı bulmaya çalışıyordum. Sonra merdivenden kayıp düştüm. Yani düşmedim. Arkadaş tuttu sağ olsun. Sen ne isterdin abi? Merdivenden yuvarlanıp kolumu bacağımı kırmamımı? Ayıp ya üstelik sen neler ima ediyorsun öyle. Beni hiç tanımamışsın abi. Yazık."

Ben 2x25 hızında konuşunca kimse bişi anlamadı tabi. Bende fırsattan istifade arkamı dönüp sol taraftaki kapısı olmayan mutfaktan içeri girdim.

Dolapları karıştırmaya başladım ama çikolata bulamadım. Hayır zaten mutfak Antalya'daki evin salon ve mutfak birleşimi kadar. Neden bu kadar büyük mutfakta çikolata olmaz? Acaba yakınlarda market varmıdır?

Tam mutfaktan çıkacağım sırada biri ile çarpıştım. Kafamı kaldırıp baktığımda az önce beni kurtaran meteor olduğunu gördüm.

"Yarabbim. Sen bunları bana sayıyla mı gönderiyorsun?" Diye mırıldandıktan sonra meteorun yüzüne baktım.

"Pardon?" dedim. Aa hiç aklıma gelmedi bak acaba Türkçe biliyormu?

"Su alacaktım." Dedi hafif bir aksanla.

"Rusmusun? Fransız mı?"

"Rusum ama uzun zamandır Fransa'daydım. Sen nasıl anladın?"

"Aksanın var."

"Fransızca biliyor musun?"

Başımı salladım evet anlamında.

"Depuis quand" (Ne zamandan beri?)

"Je ne me souviens pas.  Trois ou cinq ans." (Hatırlamıyorum. Üç yada beş yıl.)

"Aksanın güzel."

"Teşekkür ederim. Adın neydi?"

"Ivan. Ve seninkide Esme. Abin sana kızarken duymuştum."

"Ah. Evet. Neden burdasın Ivan?"

"Patron için çalışıyorum. Bı koruma görevi varmış Fransa'dan buraya onun için geldim."

MitoBlueHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin