🌊Aqua🌊
Canım sıkılıyordu. Uzun süredir herhangi bir olay olmuyordu. Sadece günlük antrenman ile vakit öldürüyorduk. Arada Atlantis'e gidiyordum ama sıradan işler dışında orada da bir şey yoktu. Genelde masa başı işleri vardı. Savaşa girmek veya bir yerleri korumak, fethetmek kadar eğlenceli değillerdi. Ben bunları düşünürken canım kardeşim Percy paldır küldür kulübeye girdi." Kheiron herkesi yemekhaneye istiyor. Bir duyurusu varmış." Ona geleceğimi söyleyip gönderdim ve hemen bir kot şort ve melez kampı tişörtümü üstüme geçirdim. Saçlarımı at kuyruğu şeklinde topladım. Ayak bileklerime değiyorlardı. Bu bazen beni rahatsız ederdi ama alışmıştım artık. Koşu ayakkabılarımı giyip hemen çıktım. Birkaç tane Afrodit kızı gördüm. Kahvaltıya giderken bile boya badana yapmışlardı resmen. Ne gerek var ki!? Herkesin toplandığını görünce hızlıca oraya koştum ve arkadaşlarımın yanına geçtim. Jason beni görünce gülümsedi ve elimi tuttu. Ben de ona gülümsedim. Kheiron konuşmaya başladı" Melezler! Tanrılar aralarında bir iddiaya girmiş. Bazıları okullarda en çok sorun çıkaran, DEHB ve disleksisi en yüksek olan melezlerin bir yıl boyunca okulda duramayacağını savunurken diğerleri ise başaracaklarını savunuyor. Bana birkaç isim verdiler. Bunlar: Percy( çoğu kişi okulda ne hallere düştüğünü bildiği için şaşırmışlardı), Annabeth ( bunu babam önermiş. Sonradan öğrendim.) Piper, Leo, (önceki olayları düşünerek sorun çıkarırlar demişler.)Jason (o da sadece Zeus melezi olduğundan dolayıymış) ve Aqua"
İşte bu beni şaşırmıştı" Ne alaka? Şu ana kadar ne zaman sorun çıkarmışım? En azından okulda!" diye karşı çıktım. Haksızlıktı. Kheiron derin bir nefes aldı" Üç müdür ve iki müdire öldürmüşsün."
" Onlar canavardı." Haklı bir gerekçe.
" Sekiz tane öğretmene beyin travması yaşatmışsın."
" Bana engel olmaya çalışmışlardı!" Benim önümde durmaları kendi hataları.
" Son olarak 10 tane hademe öldürmüş, bayıltmış ve ağır yaralamışsın. Ki bunların üçü insan."
"..."
Bu haksızlıktı. Omuz silktim" Madem öyle katlanacağız." Bazı melezler bana tuhaf tuhaf bakıyorlardı. Ne yani kendini savunan ama bazen yanlış anlamış olabilen bir melez hiç görmemişler mi? Kheiron devam etti" Akademiye gideceksiniz. Yancy Akademisinin ve Goode lisesinin devamı olan Goode Akademisi. İki okulda olan öğrenci kadrosu ile devam ediyormuş." Annabeth güldü" O zaman Percy hiç yabancılık çekmeyecek. Nasılsa iki okul da patlattığı okullar arasında." Percy ise homurdandı. Onun okul öykülerini dinlemiştim. Kampa gelmeden önce Yancy Akademisinde okuyordu. Kabul ediyorum komiklerdi. Öğrencilerle sıkıntı yaşayabilirdi ama alışırdı. Kheiron bizi yanına çağırdı. "Bugün cuma bu akşam yola çıkın. Size bir ev ayarladık ama daha tam hazır değil. Kalacak yer..." Percy" Aslında bizim evde kalabiliriz ama sığmama ihtimalimiz çok yüksek." dedi. Çözüm önerisini ben sundum" Bizim evde kalabiliriz. Yeterince büyük bir yer." Kheiron başıyla onayladı. Çantalarınızı hazırlayın. Birazdan yola çıkacaksınız. Ormanın bitiminde araçlar bekliyor." Hepimiz kulübelere dağıldık. Yarım saat sonra kampın girişinde buluştuk. Kheiron da oradaydı. Elinde bir kağıt vardı" Belirli şeyler var. Bu akademi daha doğrusu sizin okuyacağınız bir yıl lise sondan farklı olmayacak. Sadece adı akademi. Aslında liseli sayılırsınız. Okul açıldıktan birkaç hafta sonra bir müzik festivali var. Aqua ve Piper'ın buna katılması mecburi. Diğerleri isteğe bağlı. Sonra... Annabeth, Piper ve Aqua amigo kızlara, Percy, Jason ve Leo ise futbol takımına katılmak zorunda. Tekrar söyleyeyim. Lise dersleri göreceksiniz. Akademiye hazırlık bir nevi. Her neyse. Kendinize iyi bakın ve başarılar." Valizlerimizi çeke çeke ormanın çıkışına ilerledik. Üstü açık kırmızı bir araba vardı. Sorun şuydu: araba 5 kişilikti. Harika ama biz 6 kişiydik. Leo" Ne yapacağız?" diye sordu. Gölgelerde kalmış bir şey gördüm o anda. Bu turkuaz renkli bir motordu. Çok güzeldi. Diğerlerine seslendim" Galiba bu da diğer aracımız." Yanıma geldiklerinde anladım ki hiçbiri motor kullanmayı bilmiyormuş. Arada okullardan kaçarken mecburen motor kullandığım olmuştu. Yani motor ile ben gidecektim. En azından arabanın bagajı valizlerimizi alacak kadar büyüktü. Arabayı Percy kullanacaktı. Annabeth ile öne geçmişlerdi. Jason, Leo ve Piper ise arkadaydı. Arabayla motoru yavaş yavaş ormandan çıkardık. Bir tane kask buldum ve taktım. Ben motorun nasıl çalıştığını hatırlamaya çalışırken Percy gazladı" Artık orada görüşürüz Aqua!" Hah! Hiç de bile. Birkaç dakika uğraştım ve en sonunda motoru çalıştırdım. Kısa bir sürede onlara yetiştim. Saçım kaskın içinde sığmadığı için kuyruk şeklinde arkamda uçuşuyordu. Birkaç saatin ardından sonunda varmıştık. Manhattan bütün güzelliği ile önümüzde duruyordu. Bu sefer ben öne geçtim. Çünkü evimize gidiyorduk. Tabii annemin yaşadığı yere ev denirse. Yarım saat sonra bir binanın önünde durduk. Ben inince diğerleri de indi. Leo binaya baktı" Oha yani! Burası bir malikâne!" Diğerleri de hayranlık sesleri çıkarıyordu. Pery sordu" Aqua senin evin burası mı?" Başımı salladım. Evimi anlatmak gerekirse Leo'nun dediği gibi bir malikâne. Tarihi bir görünümü var. Kırmızı ve kahverengi tonlarında. Yakından bakıldığında duvarlarında denizkızı ve Atlantis temsili şekiller var. Bir çeşit koruyucu büyü sembolleri. Evim evim güzel evim!
Kapıya yaklaştık. Sis gizliyordu ama aslında kapıda iki tane zil vardı. Her insanın düştüğü hataya düşüp Piper ilk zili çalmaya çalıştı. Hemen elini tutup durdurdum ve ikici zili çaldım. Hiçbir ses çıkmadı. Percy ofladı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEMIGODS IN ACADEMY (TAMAMLANDI)
FanficMelezlerimiz okul ile mücadele veriyorlar. Onların eğlenceli veya sıkıntılı anlarını okumak isteyen herkesi kitabıma bekliyorum. Poseidon'un kızı serime de bakarsanız sevinirim. UYARI!!! Eğer bu hikayeyi Wattpad harici bir platformda okuyorsanız köt...