2: Resim

187 44 10
                                    


Karşımda duran okula bakıp girmek ile girmemek arasında kalıp öylece dikilmiş bakıyordum.
İçeri girip insan fazlalığı olan şahıslarla konuşmak ya da diyaloğa dahi girmek istemiyordum. Ama mecburdum hep bir doktor olmak istemiştim ve bunun içinde okuldan atılmamam gerekliydi. Çünkü fazla durumumuz yoktu. Bölgedeki okullar beni kabul etmezdi. Ben Valyria ' lıydım. Yani diğer bir değişle Güneyli.
Buda yıllardır kasabada var olmuş bir bölge ayrıcalıkları konusuydu.
İç çekerek kapıya yürümeye başladım.
-Sadece yanlarından geçmek zorundasın May ! Konuşma , yüzlerine bakma, muhattap olma , Evet işte bu kadar!

Emily' nin grubunun yanından geçip yürümeye devam ettim. Beni gördüğü anda kavga çıkarıcak beni zor durumda bırakıcaktı ve sonunda kendimizi her zamanki gibi müdürün odasında bulacaktık ailelerimizle birlikte. Babamı okula getirip kendimi onun gözünde kötü birine dönüştürmek istemiyordum ona fazla değer veriyordum çünkü ondan başka kimsem yoktu.

-Hey şişman çocuk ! Nereye böyle ? Yolunu mu kaybettin yoksa ?

Bununla birlikte çoğalan kahkahalarla arkamı döndüm. Charlie? Ve laf atmadan duramayan gereksiz Emily . Duruma şaşırmayıp gözlerimi devirerek Charlie'nin yanına yürüdüm.
-Şuna da bir bakın Oliv de buradaymış . Merhaba çelimsiz!

İğneleyerek söylediği şeyle yavaşça kıkırdayarak alaycı gözlerle onu süzdüm . Acınasıydı.
Diğerinin aksine arkadaşları gülmemiş çıkacak kavganın kokusunu almışlardı heralde
Dişlerimi sıkarak
-Emily ! Seni görmek ne güzel.
söylediklerimle kaşları çatıldı. Kızıl cadı!!!
-Yoksa eziklerle mi takılmaya başladın Oliv? Tam sana yakışacak hareketler.

İçimde oluşmaya başlayan tuhaf ısıyla derin nefesler almaya başladım gözlerim kararıyor onu parçalamak istiyordum. Parçalamak?
-Emily bir zamanlar sende bir eziktin kollarından sarkan etlerini ne çabuk unuttun !?
Charlie ses çıkarmadan durup beni izliyordu. Emily ise sinirden kudurmuş üzerime atlamaya çalışıyordu. Ben ise onu sinir etmenin verdiği zevkle kahkaha bile atmıştım.
-Seni çelimsiz buraya gel seni benzeteceğim!
-Ah! Son kavgada kırılan kolunuda unutmuşsun sanırım. En yakın zamanda doktora git Em !
Ona yalancı bir gülümseme bırakıp Charlie'nin kolundan tuttuğum gibi yürümeye başladım.
-Teşekkür ederim Mayra .
-Önemli değil sadece şu aptal okula girelim artık .
Dedim bıkkın bir sesle.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kapıdan gürültülü bir şekilde giren Profesör Morris ile kafamı oraya çevirdim her zaman yanında taşıdığı garip çantasını masaya bıraktı .
Sınıfa dönerek
- Nymeria okulu bizi sera gezisine davet etti . Profesör Lee ile birlikte size serayı gezdiriceğiz biliyorum sizin kadar bende şaşkınım her neyse gelmek isteyenler ismini yazdırsın .

İşte bunu beklemiyordum!
Duyduğuma göre eskiden burası bir ormanmış buraya göçebe gelen 4 kız kardeş uzun çabalar sonucu burayı bir kasaba haline getirmiş dışardan gelen insanlarla kasaba şenlenmiş ve daha da büyümüş fakat sonra birbirleriyle kavga etmeye başlayıp kasabayı bölgelere ayırmışlar . Kavgayı başlatan Nymeria ve Valyria ki bunlar ikizler bölgelerine kendi isimlerini vermiş. Diğer iki kız kardeş, Dorne ve Rhoyne ise onların çıkardığı kavgadan etkilenmiş ve araları bozulmuş . Onlarda kendi bölgelerine yerleşmiş.
O günden sonra Kasabanın kuzeyine Nymeria ,güneyine Valyria ,doğusuna Dorne ,batısına da Rhyone deniliyordu.

Günümüz insanlarıda bunu pek bir önemsiyordu. Hatta her bölgede bir okul vardı ve hepside birbirine düşmandı. Nedensizce saçmaydı evet .

Profesör sınıfı susturmaya çalışırken telefonumu çıkarıp babama Nymeria 'ya sera gezisine gideceğime dair mesaj attım. Muhtemelen bana kızacaktı çünkü oda diğerleri gibi bölge konusunu benimseyenlerdendi.
Mesajı görmesi uzun zaman alırdı çünkü George amcayla balık tutmaya gitmişlerdi. Buda benim için bir fırsattı. Daha önce oraya gitmemiştim.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Okul otobüsüne binip yola çıktık uğultular hala devam ediyor bir saniye susmuyordu. Neden böyle birşey yapıp bizi davet ettiklerini bende herkes gibi merak ediyordum. Tuhaftı. Hemde fazlaca .
Charlie ise bu bölge konusunun aşırı derecede saçma olduğunu düşünüyordu. Yol boyuncada bunu tekrar edip durmuştu. Evet! Yeni gelenlere göre saçmaydı. Fakat buradakilere bunun saçma olduğunu kabullendiremezdin. Asla!

KURDUN ÖFKESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin