-17-

543 47 67
                                    

"Seray..."

"Beni neden bıraktın Seray."

"Ölümüme engel olabilirdin!Eğer yanımda olsaydın..."

"Ben senin en yakınındım!"

"Peki ya ben Seray?Benim suçum neydi?Ben senin yüzünden öldüm.Eğer Emre abinin başına bela açmasaydın bende ölmeyecektim!"

"Bizim ölümümüz,senin hatan."

Seray kan ter içinde uyandı.
Yine rüyasında Kerim'i ve Ceren'i görmüştü.
Rüyalarından hiç çıkmıyorlardı ve sanki Seray işkence çekiyordu.

Seray uyandığında bağırmaya başladı.

"Yeter!Bıktım,daha fazla dayanamıyorum!"

O sırada Eren içeriye girmişti.

"N'oluyor?!"Diye sordu Eren endişeyle.

"Bıktım!Herkesin her şeyden beni suçlu tutmasından bıktım!Herkes sütten çıkmış ak kaşık ama ben her şeyin suçlusuyum!Biliyor musun Eren?Bu virüsün sebebi de benim,Dünya'nın sonunun sebebi de benim her şey benim suçum!"

"Sen delirmişsin!"

Seray yastığını ve örtüsünü yere fırlattı.

"Evet delirdim!Sayenizde delirdim,ben delirdim!Burda tımarhane de vardır dimi?Sonuçta her şey var.Hadi beni tımarhaneye kapatın hem sende benden kurtulmuş olursun.İğrenç yüzümü görmek zorunda kalmaz her gün içine suratıma tükürme isteği düşmez! "Dedi Seray bağırarak ve ağlayarak ardından hızla ayağa kalktı ve dengesini kaybetti.Tam yüzü koyun yere düşeceği sırada Eren onun yanına koştu ve Seray'ı yakaladı.

"Mutlu musun?Çünkü benden bu kadar.Daha fazla bu rüyalara ve senin laflarına katlanamayacağım."Dedi Seray ağlayarak.

Eren,Seray'ı yatağına oturdu.

"Hayır değilim,bende insanım."Dedi Eren.

Seray,Eren'in yakasına yapıştı.

"O zaman neden bana eziyet çektiriyorsun?!Görmüyor musun halimi?Ne kadar üzgün olduğumu?Onu benimde unutmadığımı anlamıyor musun?"

"Eğer duymak istediğin şey seni affettiğim ise kusra bakma bu bana düşmez.Seni Allah affetsin ama senden nefret etmiyorum."Dedi Eren.

Seray,Eren'in yakadındaki elini gevşetti.
"O zaman sana yalvarıyorum.Bana onu hatırlatma çünkü sayende ben hiç unutmuyorum."Dedi Seray.Daha sonra Eren'in yakasındaki elini çekip yatağına yattı ve sırtını Eren'e döndü.

"Benimle ilgilenmeni istemiyorum."Dedi Seray.

"Başka çarem yok."Dedi Eren.Sonrasında yerdeki yastığı alıp Seray'ın yatağına koydu ve örtü ile üstünü örttü.
Eren'in içindeki kin zamanla azalıyordu ve Seray'ı bu halde görünce istemese de üzülmüştü.Artık onunla uğraşmayacak ve onu rahatsız etmeyecekti.
Eren'in akıl etmediği bir şey daha vardı.
Hiç kimse suçsuz değildi.

Seray ikinciye uyandığında gece yarısıydı ve uyanmasının sebebi hiç hayra alamet değildi.Yatağından doğruldu ve ayağının üstüne basmayı denedi.Rahatlıkla basabiliyordu.Daha sonra ayağa kalkıp Emre'nin odasına baktı ama Emre yoktu,sonrasında Eren'in odasına gitti o da odasında değildi ardından dışarıya çıktı ve gördükleri karşısında gözleri fal taşı gibi açıldı.Evlerin bazıları alevler ile birlikte yanıyordu ve çatışma sesleri duyuluyordu.İnsanlar ordan buraya koşuşturup birbirlerine çarpmasını ve birbirlerini düşürmelerini aldırmıyordu bile.

Seray insanların arasından hızlı adımlarla ilerlemeye başladı ama onları aşamıyordu ve ardından da bacağının sızlamasını umursamadan koşmaya başladı.

Sonunda onları aştığında bağırmaya başladı.

"Emre abi!"

Seray omzunda hissettiği el ile ürktü.

"İçerisini aylaklar bastı!Nasıl silahsız dolaşırsın?!"Dedi Ayla ve cebinden çıkardığı tabancayı Seray'a uzattı.

"Ne?Nasıl?"

"Eylül'ün grubu,bizi buldular.Bunların hepsi onların işi."Dedi Ayla ve daha sonra iki el ateş etti.Seray arkasını dönüp baktığında yerde yatan iki zombi gördü.

"Eylül de burada mı?"

"Bilmiyorum,görmedim.Peki ya sen koşabilir misin?"Dedi Ayla.

Seray kafasını salladı ve koşmaya başladılar.Karşılarına sürekli bir şeyler çıkıyordu.Zombiler ve Eylül'ün grubundaki adamlar,bitmek bilmiyordu.Ayla adamları öldürüyordu Seray da zombileri.Seray bir zombiye ateş edeceği sorada mermisi bitmişti.

"Mermim bitti!"

"Bacağımdaki bıçağı al!Mermi değiştirmeye zaman yok."Dedi Ayla.

Seray tabancayı zombinin kafasına fırlattı ve Ayla'nın yanına koştu.Ayla'nın bacağındaki bıçağı çekip zombinin üzerinde yürüdü ve kafasına sapladı.Bıçağı zombinin kafasından çıkardı ve arkasını döndü.

"Eylül."Dedi sadece kendi duyabileceği bir ses tonunda.
Olduğu yerde donakalmıştı.

Eylül ise silahını ona doğru doğrultmuş bir vaziyetteydi.Bir süre birbirlerine baktıktan sonra Eylül bu sefer silahını Ayla'ya doğrulttu ve hiç tereddütüt etmeden tetiği çekti.

Ayla kanlar içinde yere yığıldı ve zombiler yerde yatan Ayla'nın üzerine üşüştüler.

"Hayır!"

Seray,Ayla'nın yanına koşmaya çalıştığı sırada kendini Emre'nin sırtında buldu.

"Eylül!Bunu nasıl yaparsın?Bizim hayatımızı kurtarmıştı!"Diye bağırıyordu Seray boğazını parçalarcasına.

"Abi indir beni n'olur!"Dedi Seray,Emre'nin omzunda tepişirken.

"Yapabileceğimiz hiçbir şey yok."Dedi Emre.

Oradan uzaklaşırlarken Seray,Emre'nin sırtında tüm kargaşayı seyrediyor ve gözlerindeki yaşların akmasına izin veriyordu.

Eylül her şeye rağmen hiçbir şey olmamış gibi davranmıştı.O anda Eylül,Seray için ölmüştü ve Seray onu bir daha anmayacaktı.

VİRÜSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin