1. Bölüm
Bulunduğum ortam beni o kadar geriyordu ki utanmasam çıkıp bağaracaktım "yeter artık!" diye. Ama demiyordum yemiyordu.
"Eee Eflâl var mı birileri?" hehh bende diyordum ki bana ne zaman bulaşacaksınız.
"Ne gibi biri Aysel teyze." dedim anlamazdan gelerek ve kaşığımı kısıra daldırdım.
İşaret parmaklarını birbirine sürterken "Anlarsınyaa." dedi. Allah için 38 yaşında kadınsın Aysel teyze yakışıyor mu hiç? Diyemedim.
Sol tarafımda oturan Hacer teyze kolumu dürtükleyip "Kız Eflâl hiç mi yok biri?" dedi. Yok Hacer teyze biraz var ben yarısını kesip dolaba attım. Bozulur mozulur mazallah. Içimden saçmaladığım şeylere gülerken Hacer teyze telefonundan birinin fotoğrafını açmıştı.
"Bak bu Emre numarasını vereyim tanışın konuşun belki kaynaşırsınız." dedi bıyık altından gülerek.
Valla şu yapılan ay başı günlerine gelmemin tek sebebi annemdi. Tabii ki yemeklerinde büyük bir etkisi vardı.
Hacer teyze hemen numarayı kağıda yazıp elime sıkıştırdı.
Kalabalıkta daha fazla katlanamayacağımı anlayınca mutfağa doğru adımladım.
Telefonumu çıkarıp Elif'i aradım hemen beni bu cehennemden kurtarması gerekiyordu.
Ikinci çalışta açtı.
"Alo. Elif beni burdan kurtar gözünü seveyim. Siz niye gelmediniz. Melike'yle gelecektiniz. Beni burda yanlız bıraktınız. Aşk olsun. Bana burda kısmet buluyorlar ya. Esra Erol bu kadar kişiyi görüştürmedi." dedim yakınan bir ses tonuyla.
"Tamam geliyorum Melike'yi alıp." dedi kıkırdarken. Ne yani komik mi? Kısmet buluyorlardı resmen bana. Ben sap halimle gayet mutluyum.
"Hadi öptüm. Görüşürüz." dedim sonlandırdım aramayı.
Tekrar içeri girdiğimde roman havası açmış oynuyorlardı. Şaşkın şaşkın onlara bakarken Aysel teyzenin kolumdan tutup beni aralarına almasıyla bende oynamaya başladım. Çok bilmesemde yapıyorduk bir şeyler.
Yorulduğumu anladığımda kendimi koltuklardan birine attım. Teyzeler hala oynamaya devam ediyordu. Kapının çalmasıyla kapıya koştum. Kızlar gelmişti büyük ihtimalle.
Kapıyı açarken söyleniyordum.
"Nerde kaldınız kızlar ya-"
Gördüğüm kişiyle söylediklerim yarıda kesilmişti.
"Caner abi hoşgeldin. Neden geldin sen?" adam kendi evine gelmişti. Gün Halime Teyzedeydi. Halime Teyze Caner abiyle Melike'nin annesiydi.
"Evime geldim fındık kurdu. Gelemez miyim?" dedi. Ayakkabılarını çıkarıken.
Fındık kurdu derdi bana. Çok severdim Caner abiyi küçüklükten beri koruyup kollardı. Melike'den ayırmazdı beni. Yirmi dört yaşındaydı. Aramızda altı yaş vardı.
Kumral saçları, ela gözleri ve düzgün vücuduyla aşırı yakışıklıydı. Valla abim olmasa çok pis düşerdim.
Caner abi odasına doğru adımlarken kapıyı kapattım. Bende arkasından gidecekken zil ardı ardına hunharca çalmaya başladı.
"Ohaa yavaş yavaş zil ağlıyor şuan."
Söylene söylene kapıyı açtım. Elif ve Melike'nin gelmesini beklerken ek olarakta Asilcan'ı göndermişler.
"Ayy kurban olduğum gelmiş hoşgelmiş." dedim boynuna sarılarak. O da aynı şekilde belimi kavradı.
Ayrıldıktan sonra art arda sormaya başladım.
"Sen ne zaman geldin? Neden geldin? Niye haber vermedin?" bir aylığına ailesiyle Trabzon'a gitmişlerdi. Daha bir ay olmadan geri dönmüşler.
"Sabah geldim. Babamın işlerinden dolayı erken geldik." dedi saçlarımın uçlarıyla oynarken. Sonra devam etti. "Gıybet var mı gıybet?" kıkırdadım. "Koş içerde seni bekliyor."
Bizde kızlarla Asil'in arkasından ilerledik. İçeri girdiğimizde şarkıyı kapatmış gıybetin dibine vuruyorlardı. Asil'de Aysel teyzenin yanına ilişince Aysel teyze konuşmaya başladı.
"Asil oğluşum geldiniz mi Trabzon'dan? Annen neden gelmedi? Gelseydi azıcık kaynatırdık." 'yok Aysel teyze gelmediler hala yoldalar' demeyi çok istesemde diyemedim. Birde diyor ki 'azıcık kaynatırdık' vallahi allah çarpar azıcık ne yaa.
Tekrar gıybete geri döndüler. Esma Teyze "Geçenlerde Nurcan'ın kızını biriyle görmüşler. Vallh edep terbiye kalmamış."
Kendimi tutamayıp atladım lafa "Pardon da Esma Teyze herkesin edebini terbiyesini çekiştirmek size mi kaldı? Herkesin kendi hayatı. Bize konuşmak düşmez." ve ölüm sessizliği.
Annemin bacağıma attığı cimcikle acıyla kıvandım. Moraracağına emindim. Kaşlarımı çatıp dişlerimin arasından "Ne yapıyorsun anne yaa niye cimcikliyorsun?"
Kolumla melike'yi dürtüp"Hadi kalkalım." dedim sessizce. O da başını tamam anlamında salladı. Sonra yanında ki Elif'i dürtüp kalkmamızı söyledi. Üçümüz mutfağa ilerlerken Asil hala gıybet yapıyordu.
"Hadi dışarı çıkalım. Çok daraldım." dedi melike elleriyle kendine hava yaparken. Elif'te onu onaylayan sesler çıkarırken konuşmaya başladım.
"Şu bulaşıkları falan bir toparlayalım. Halime Teyze çok yorlmuştur bugün. Bir de bulaşıklarla uğraşmasın."
Ikiside tamam dedikten sonra hemen bulaşıkları makinaya dizdikdik. Geri kalanları da elimizde yıkamıştık.
Işimiz bittikten sonra Asil'e mesaj attım. Kendisi yan odadaydı ama o ortama girmek istemiyordum.
Gönderen: Eflâl
"Asilcan hadi kalk dışarı çıkacağız."Çok geçmeden cevap gelmişti.
Gönderen: Asilcan
"Nereye? Porsuk çayına gidelim mi?"Gönderen: Eflâl
"Ya yan odadasın hala mesaj atıyorsun gel mutfağa."Yazdım ve konuşmadan çıktım. "Asil diyor ki Porsuk Çayına gidelim."
"Bana olur." dedi elif telefonuyla uğraşırken. Melike'ye döndüm. "Bana da olur." dedi sürahiden su doldururken.
Asil mutfak kapısının önünde beklerken ona döndüm.
"Iyi o zaman Atakan'ı ara."
Ikiside başını onaylar anlamda salladı.
Atakan, Asil, Melike ve Elif'le çok samimiydik. Böyle kardeş gibiydik. Aynı mahallede oturduğumuz için ailelerimiz de çok yakındı. Aramızda hiç birşeyin lafı olmazdı.
Ayakkabılarımı giyip ayağa kalktığımda sert birşeye çarptım.
"Ohaa yavaş ya kafam kırıldıı."
Bakışlarım yavaş yavaş yukarı tırmanırken çarptığım kişiyi buldu.
___________________________________________
Selaaaaaaaam gencolarr naaberr
Ilk bölüm böyle oldu. Yani bence kurgu güsel.
Okuyup yorum yapıp yıldıza basarsanız.. Mutlu olurm.
Umarım beğenirsiniiz.
Seviliyorsunuzzzzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fındık Kurdu.
ChickLit!!Hikaye ismi değiştirilmiştir!! (Eski isim: Gül Kokulum) "Ben küçücük bir kıza tutuldum. Peşimde abi abi diye dolaşan küçük bir kıza." ^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^ "Caner abi bu kadar abartılacak birşey yok ki-" Bir anda sö...