Suçluluk hisseden Clint ve Bucky tabiki iki gün beklemeyecekti. Bu planı yapan Bobbi bile iki gün beklemeyecekti. Natasha'nın onlara hemen ihtiyacı vardı. Evdeki herkes gizlice çıktı. Ama ellerinde bir jet olduğundan dolayı karşılaştılar.
Clint: Hepimiz aynı şeyi mi düşündük yani?
Bucky: Herkesi anladım da. Bobbi sen kendi planına kendi oteritene mi karşı geldin?
Bobbi: Sikerim otoritemi. Burada konumuz Nat. Kaynağım onu hayatta tutmak için elinden geleni yapıyor ama onun da iki gün bekleyeceğini sanmıyorum.
Ava: O halde ben kullanırım.
Matt: Haydi gidip kızımızı kurtaralım.
Clint: Sonra da Avengers ın üstüne salalım. Sıçsın ağızlarına.
Matt: Coolluğumu bozdun ama.
Clint: Ablan Stark bebeğim.İçeri girmişlerdi. Bu yeri eskiden beri bilen. Burada eğitim vermiş olan Bucky önden yürüyordu. Bir zamanlar belki de şimdi bile sevdiği kadını kurtaracaktı. Bu sefer nasıl geri geldiğini yazar bile bulamamıştı.
Clint: Mahsen nerede?
Bucky: Aşağıda tabiki de.
Hunter: Bunu herkes bilir.
Ava: Mahsenlerde çok fazla iyi anım yok.
Bobbi: Mahsenlerde nasıl bir iyi anın olabilir ki?
Bucky: Şey....
Bobbi: Sakın Bucky! Düşündüğümü söyleme!
Matt: Nat ile mahsende neler yaptığını duymak istemiyorum. Ve evet ne olduğunu anladım. Yanaklarındaki ve kasıklarındaki ısı yükseldi.
Clint: Ki ben en yakın dostu olduğum için tüm ayrıntıları biliyorum. Yer bulamayıp yakalanmamak için bulduğunuz en saçma en absürt ve en akla gelmeyecek yerlerde neyi nasıl yaptığınızı biliyorum hala rüyalarıma giriyor. O yüzden kapa çeneni.
Kate: Ama demek istediğini anladık güzel fikirmiş Barnes.
Bucky: Sağol Kate. Beni sadece sen seviyosun zaten.
Matt: Adım sesleri....
Ava: Yok artık kış askeri trip attı.
X: Ve yakalandı.
Karşılarında devriye gezen askerler ve onların başındaki adam vardı. Aleksi Shostakov. Bucky bu adamı da eğitmişti. Ve kim olduğunu çok iyi biliyordu.
Bucky: Red Guardian.
Aleksi alayla gülümsedi.
Aleksi: Öğretmenim. Teke tek dövüşe ne dersin. Kız için düello yapalım. Kazanan Natalia'nın sahibi olur.
Bucky: Onun birine ait olacağını düşünüyorsan diğerleri gibi aptalsın.
(Ponçik Aleksiyi bekleyen okuyuculardan çok özür dilerim)
Aleksi güldü ve elindeki düğmeye bastı. Sonucunda tüm askerler yere yığıldı.
Aleksi: Mikro çip. Hepsinde var.
(Eee ponçik olsanda bağlantı olmak kolay değil)
Bucky: Senden asla şüphe duymadım Aleksi.
Aleksi: Nasıl anladın? Sizden olduğumu?
Bucky: Düello dedin. Seni tanıyorum. Ve bir kadının nesne olmadığını düşündüğünü Natalia ya o gözle bakmadığını biliyorum. Ayrıca beni yeneceğini sanacak kadar salak değilsin.
Aleksi: Şimdi seni de şoklarım görürsün salağı. Haydi. Nat aşağıda. Anahtar bende. Geleceğinizden emindim.
Koşarak mahzene Nat ın olduğu yere inerler. Aleksi kapıya yaklaşır.
Aleksi: Natalia ben geldim.
Nat: Aleksi?
Aleksi: Bu sefer yiyecek ve battaniyeden daha iyi şeyler getirdim.
Aleksi anahtar ile kapıyı açar. Clint ve Bucky hemen içeri girer. Bucky Nat ı kucağına alır.
Bucky: Haydi gidelim.
Nat: James? Clint?
Aleksi: Daha iyisini getirdim demiştim.
Nat: Çikolatayı tercih ederdim.
Ava: Kural bir çikolatayı asla geride bırakma.
Matt: Söz sana alıcaz çikolata.
Nat: Matt? Ava kural 3 ü söyler misin halim yok.
Ava: Konu Matthew Micheal Murdock ise çikolatayı da coolluğu da siktir et gitsin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Birds Love Danger
FanfictionBir anda ilham gelen hawkingbird kurgum. seveceğinize eminim.