cheeseburger hunters | stark kids

10▪

"Ama Rhodey... Annemin sıkıcı iş gezisinde olmak istemiyorum! Erken dönmemiz için onu ikna etmelisin!"

"Morgan, hepmiz meşgulüz ve bakıcı kabul etmiyorsun. Sence de annen ile gitmen çok doğal değil mi?"

"Ama bugün evde olmalıydım!"

Rhodey kızın hatırlatmaya çalıştığı şeye gülümseyip Harley'in ona uzattığı balonu yerine astı. "Ama değilsin, küçük fırlama. Şimdi homurdanmayı kesip oranın tadını çıkar."

"Bugün benim doğum günüm Rhodey!"

"Biliyorum, biliyorum... İyi ki doğdun Morgan, oldu mu? Şimdi izninle işimi yapmam gerek."

"Ama Rhodey---"

"Görüşürüz!"

Rhodey telefonu kapattıktan sonra yanaklarını şişirip birkaç saniye bekledi. Yani, Tony'nin çocuğundan ne bekliyoruz? Aynı düşük çene.

Harley şişirdiği diğer balonu da adama uzattı. "Suratına kapatmamalıydın. Başın büyük belada."

"Tüm gün konuşacaktı, tanrım... Sadece birkaç ay görüşmemiştik, çenesi gittikçe daha çok düşüyor."

"Ve eğer böyle devam ederse o dönene kadar süsleme işini asla bitiremeyiz."

"Yardım ediyor olmam bile lütuf evlat, bu sizin görevinizdi."

Ah elbette! Bu Peter ve onun göreviydi ama daha ortalıklarda olmayan Peter yüzünden zamanında işi bitiremeyecekti. Son balonu da makineden çıkartıp Rhodey'e uzattıktan sonra Peter'ı aramanın iyi bir fikir olacağını düşündü. İki gündür Wade yüzünden onu başından atmayı başarmıştı. Ama şimdi gerçekten Wade'i bırakıp buraya gelmeliydi. Gerçekten.

"Evet, Keener?"

"Süsleme işini bana yıkıp kaçtığını düşünmeye başladım."

"Üzgünüm, Happy ile Wade'i SHIELD'a geri götürüyoruz, biliyorsun bugün geri dönüyor ve ondan ayrılmak gerçekt--"

Harley cümlenin sonunu beklemeden telefonu kapattı. Rhodey'i balonlarla bırakıp bahçeye çıktı çünkü daha fazla orada dursa içindeki öfkeyi balonlardan çıkartabilirdi.

Peter suratına kapatılan telefonla kaşlarını çatsa da Wade o sırada bir şeyler anlatmaya başladığı için dikkatini tekrar ona verdi.

Happy dikiz aynasından arkadaki çocukla göz göze gelince sordu. "Harley mi?"

"Evet, birkaç gündür öfkesini benden çıkartıyor ve bu çok sinir bozucu. Hiçbir şey yapmadım ki!"

"Onu koskoca evi süslemek için tek başına bıraktın?"

Peter omuz silkti. Harley birkaç saat tek başına çalışsa ne olurdu sanki? Ayrıca sürekli Wade ile konuşmalarını saçma sebeplerden bölüp durmuştu. Mesela dün gece onu arayıp acıktığı için muz mu yoksa elma mı yemesi gerektiğini sormuştu. Kim böyle bir şey için birini arar? O kadar garip davranıyordu ki, kelimeler yetmez. Wade'i kıskanıyor olamazdı.