cheeseburger hunters | stark kids

13▪

Yazım yanlışları için özürler dilerim, vaktim olunca düzeltmeye çalışırım.

Gelecek bölüm son.

▪▪▪

"Pekala çocuklar," Tony bu sefer kuantum kostümünün içinde, çizburgerinden kocaman bir ısırık alıyor. "Neden zamanda aptal bir yolculuk yapmadan önce New York'tan Malibu'ya geldiğimi merak etmiyorsanız bile, söyleyeyim. Bu harika olağanüstü muhteşem şey içindi." Çizburgerini gösteriyor. "Umarım canınız çekmemiştir, ve aptallık etmeyip buraya kadar gelmişken kendinize birer tane almışsınızdır."

Morgan o sırada bir yandan hologramı izliyor, diğer yandan ise paketi açıp içindeki çizburgere ulaşmak için çabalıyordu.

"Oyundan sıkıldınız mı? Sadece şatafatlı olsun diye sizi oyalıyorum. Sonuçta bu bir hazine avı. Sıkıldıysanız devam etmeniz için sizi zorlamam ama söylemek isterim, oyunun sonunda geldik."

Bu sözle üçününde dikkati, çizburgerine yeni kavuşmuş Morgan dahil, holograma kayarken Tony kocaman bir ısırık daha aldı.

"Bu hamburgeri özel kılanın ne olduğunu biliyor musunuz? Sanırım o mideme giren son şey olacak. Her neyse--" Koca bir ısırık daha. "İpucunuza gelirsek. Ki bu sonuncusu-- aslında aklıma bir şeyler gelmiyor. Bilirsiniz, tüm yaratıcılığımı bir rakunun konuşabiliyor ve benimle eşit zekaya sahip olduğu gerçeğine harcadım. Size pek kalmadı.

Downtown Abbey, her pazar gecesi. Size bir şey çağrıştırıyor mu? Hayır mı? Ne yazık. Sizi alıp gerekli yere götürebilirdi." Hamburgerden alınan son ve kocaman bir ısırık sonrası Tony dudaklarını büzdü. Ardından görüntü kayboldu.

"Bu neydi şimdi?" Fizik ya da matematik sandığınız kadar zor değil ama Peter'ın zihni Bay Stark'ın kurduğu bu denklemi çözmeye çalışırken gerçekten bunalmış gibiydi.

"Hiçbir fikrim yok." Harley yanında hamburgerini bitirmek üzere olan küçük kıza döndü. "Ya sen? Her pazar gecesi ne yaparsınız?"

"Aslında annem geceleri bir şey yapmama izin vermez, uyumak dışında." Morgan çöpünü Harley'in kucağına bıraktıktan sonra koltuktan atlayıp yere indi ve üzerindeki kırıntıları silkeledi. "Bu şey fiyakalıymış."

"Hey-- iğrençsin. Prensesler bunu yapmaz."

"Prenses olan sensin Harley!" Morgan onu aldırmayıp Peter'ı oturduğu yerden çekiştirdi. "Hadi! Gidip Gerold'a bakalım!"

"Morgan--"

"Çok yavaşsınız."

Kafası Bay Stark ve Bayan Küçük Stark yüzünden iyice karışmış olan Peter itiraz edemeden ayağa kalktı. "İyi de.. her pazar gecesi--"

"Uyuruz dedim size!"

Küçük kızın ani patlaması o ikisini ne kadar şaşırttı tahmin edebilir misiniz bilmem ama, Peter o an Harley'e neden kızıyor olduğunu bile unutmuştu. Dikkatli incelediklerinde, Morgan hafifçe titriyordu ve burnunun ucundaki küçük kızarıklık büyümüştü, gözler de bu kırmızıdan nasibini almış gibiydi.