二十二

498 58 3
                                    

ChanYeol derin bir iç çekti ve jileti bırakarak kalemini aldı.

Hayır, bu sefer kendine zarar vermeyecekti. Duygularını daha az kanlı yöntemle dışarı vurmayı planlamıştı.

O yüzden kalemini hızla defterinde hareket ettirerek kelimeleri ve cümleleri oluşturmaya başladı.

"But now that I'm broken,
Now that you know it.
Caught up in a moment,
Can you see inside?"

{Ama şimdi ben kırgınım,
Şimdi bunu biliyorsun.
Kendimi ana kaptırdım,
İçimi görebiliyor musun?}

"Cause I've got a sky blue heart,
And there's a rainbow underneath it,
Trying to keep us apart."

{Çünkü benim gök mavisi bir kalbim var,
Ve ardında bir gökkuşağı var,
Bizi ayrı tutmaya çalışan.}

"I write with a magical pen,
But these color moving between us,
Are the reason to start again."

{Sihirli bir kalemle yazıyorum,
Ama aramızda hareket eden bu renkler,
Yeniden başlamamızın sebebi.}

ChanYeol ilhamını kaybedince kalemini fırlattı ve uyumaya çalıştı.

_

Bugün alarmından önce BaekHyun yüzünden uyanmıştı.

Baş ucunda duran telefonunu açtı ve BaekHyun'un sesinin karşı taraftan duyulmasını bekledi. "Günaydın!"

ChanYeol esnedi ve cevapladı. "Günaydın, neden beni uyandırdığını öğrenebilir miyim?"

"Uh.. uyuduğunu bilmiyordum." Sesi üzgün geliyordu. "Özür dilerim, sadece ailem bu akşam beni ziyarete geliyormuş ve onlarla tamışmanı gerçekten çok isterim yani, senin için de uygun-"

"Tamam, akşam sekizde orada olurum. Öncelikle benim de kendi ailemi ziyaret etmem iyi olur." Dedi ChanYeol yüzümdeki hüzünlü bir gülümsemeyle.

"Harika! Etrafı hazırlamalıyım yani, sonra görüşürüz. Seni seviyorum."

"Ben de seni seviyorum." Dedi ChanYeol telefonu kapatamadan.

Sonrada kalkıp siyah takım elbisesini giydi. Ailesinin yanında kötü gözükmek istemiyordu.

Saçmarını düzeltti ve evden çıktı.

Arabasını mezarlığa sürdü.

Synesthesia [ChanBaek]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin