Just For You ~💕Russia X Turkey

💟

Sonra Rusya konuşmaya başladı.

"Türkiye biliyorsun Amerika ile aramız pek iyi değil. Sana ne söylerse söylesin kanma lütfen. Beni, senin gözünden düşürmeye çalışacak."

Rusya çok üzgün görünüyordu. İşlerin bilmediğim bir tarafı da vardı herhalde. Amerika. Başımı evet anlamında salladım.

"Amerika'nın söylediği hiçbir boka inanmıyorum zaten. Sen neden bu kadar üzgünsün ki?"

Rusya gözlerini benden kaçırıyordu. Sonra konuşmaya başladı.

"Bişey bildiğini sanıyor. Benimle ilgili ve bunu bütün okula anlatmakla tehtid ediyor... Kumpazcı şerefsiz."

Çok kızgın görünüyordu. Onu bir şekilde sakinleştirmem gerektiğini biliyordum. Ona sarıldım. Biraz şaşırdı ama sonra beni geri attı.

"Ö-özür dilerim ama benim gitmem gerek. K-kalmayı gerçekten isterdim."dedi ve gitti.

Orda biraz daha kaldım. Rusya genelde soğuk ve tuhaftır ama hiç bu kadar olmamıştı. Bende evime doğru yürümeye başladım. Azerbaycan ve Kıbrıs çoktan evdeydi bu yüzden beni onlar karşıladı. 

--Rusya'nın gözünden--

Olanları anlattıktan sonra sinirim bozulmuştu ve herhalde bunu Türkiye'de anlamıştı. Bana sarıldı. Sıcak ve güzel hissetirmişti anlatamayacağım kadar hem acı veren hem de beni mutlu eden bir histi bu. Ona geri sarılmak istedim. Sarmak ve bırakmak istemedim ama Amerika'nın heryerde gözü var bizi böyle görürse yeni bir kozu olmuş olacak. Türkiye'yi geri attım.

"Ö-Özür dilerim ama benim gitmem gerek. K-Kalmayı gerçekten isterdim"
Dedim ve gittim.

Kendimi suçlu hissediyordum. Ona geri sarılamamak onu öpememek onu görememek ve en çok da ona gerçeği söyleyememek koyuyordu. Ah onu nasıl sevdiğimi ona nasıl alıştığımı bilse. Evime gittim. Ona olan sevgim her geçen dakika azalmıyor aksine daha da kuvvetleniyordu. Eve geldiğimde Belarus odasında kulaklıkla müzik dinliyordu. Odama geçtim ve kendimi yatağa attım. Hala biraz onun gibi kokuyordu. Bu koku beni sakinleştirdi ve uykuya daldım.
Birkaç saatlik uykunun sonrasında. Telofonuma bir mesaj geldi.

"Kominist sürtüğü. Benimle atacağım konumda buluş. Eğer istersen"

Aslında Amerika'nın pislikleriyle hiç işim olmaz ama sondaki cümle beni kızdırmıştı. Kibirli piç. Montumu giyip Amerika'nın attığı konuma gittim. Orman gibi biryerdi. İçlere doğru yürümeye başladım. Bazı dallar suratımı çizmişti ama olsun. Açık bir alanda onu gördüm. Amerika. Oturduğu yerden yanıma geldi.

"Gelmiyceksin sandım kominist."

"Şu kominist lafını kullanmasan saygısız köpek. Kominist değilim ama bunun hiç hoşuma gittiğini söyleyemem."

"Hemen bu kadar kızma. Ne de olsa daha yeni başlıyoruz... Dediklerimi kabul etsen iyi olur. Yoksa-"

"Yoksa ne? Ha? Ne yapacaksın?"

"Rusyacım sandığından daha güçü bir ülkeyim ben. Ben heryerdeyim. Ben istemeden bu dünya da hiçbirşey olmaz."

"Evet, evet. Anladık. Peki, benden ne istiyorsun Amerika sürtüğü?"

"Ah. Bu cümleler kalbimi kırıyor Rusya. Benim istediğim tek birşey var. Nato ülkelerinden uzak dur. İçinde "Türkiye" de olan nato devletlerinden."