Eraz'dan:
-Alo.-Alo. Naif ve titrek ses yine kulağıma ulaşmıştı.
-İyi ki doğdun güzelim.
-Teşekkür ederim. Sesi titriyordu heyecandan olsa gerek.
-Güzellin miyim gerçekten. Cilveli ve dalga geçer sesiyle bunu söylediğinde büyük bir kahkaha patlattım.
-Sen hep böyle kahkaha at olur mu? Duymaktan asla sıkılmayacağım bir müzik gibi.
-Sen de hep gülsen.
-Gülerken gözlerin kırışıyor mu? Diye sordum aniden.
-Sadece sana gülerken.
-Seni seviyorum... Bu dediğime şaşıracağını biliyordum ve tepkisini bekliyordum.
-Oha.
-Çüş.
-Eben.
-Beni seviyorsun. Bir anda çığlık atmaya başladığında kahkaha attım.
-Evet, seni seviyorum.
-Şu an parka götürülen çocukların mutluluğu kadar mutlu hissediyorum.
-Sende karşıma çıksan bende mutlu olacağım.
-Sahi ne zaman karşıma çıkacaksın? Diye sorduğumda uzun bir sessizlik oldu.
-Kül?
-Çıkamayacağım... Aklıma eğer ölecek olursam karşına çıkmayacağım sözü gelince paniklemiştim.
-Ölmeyeceksin değil mi?
-Kül cevap ver bana.
-Belki saydığım yıldızlar kadar uzun yaşayamayacağım ama saydığımız yıldızlar kadar çok seveceğim seni.
-Uyku tutmadığında yıldızları saydığını biliyorum sevdiğim.
-Ve seni çok seviyorum. Telefonun arkasından "Bade tatlım ikinci kontrol zamanı geldi"
-Bade mi?
-kül cevap ve ne olursun?
-Seni seviyorum sevdiğim.
*SELAMMMMM.
*Kitaptaki hastalık benim kendi kafamda uydurduğum bir hastalık olacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜL||TEXTİNG
Romance"Belki saydığım yıldızlar kadar uzun yaşayamayacağım, ama saydığımız yıldızlar kadar çok seveceğim seni."