Eraz'dan:
Yaklaşık beş saattir koynumda uyuyan Bade'ye bakıyordum. Büyük yatağın içinde küçücük kalıyordu. Ve oldukça zayıftı. Bir deri bir kemik desek tam olurdu. Odaya hemşire girmesiyle bakışlarımı hemşireye yönlendirdim.
-Seni aylardır bekliyor. Aklında hep sen vardın. Telefonu ona yasaklamıştık. Kontrolleri nedeniyle.
-Hastalığı tam olarak ne? Diye sordum Bade'ye bakarken.
-Hastalık yeni çıkan bir hastalık vücudunda bir insan bedeninde olmaması gereken bir hücre var ve diğer hücrelerin yok olmasını sağlıyor. Bu yüzden lazerle yapılan bir tedaviye giriyor. Lazer Bade'nin vücudunun içine kadar etki edip o hücreleri yok etmesini sağlıyor fakat lazer tedavisi yüzünden saçları, kirpikleri dökülüyor, iştahı kapanıyor ve gittikçe zayıflıyor, bedeni yorgun düşüyor. Aynı zamanda ölüm riski de bulunduruyor. Küçücük bedeniyle bu kadar zorlukla nasıl baş etmişti aklım almıyordu.
-Onu uyandırmamız lazım lazer tedavisine girecek. Hemşirenin bunu demesiyle Bade'yi hafifçe dürttüm.
-Güzelim uyan hadi. Birkaç mırıltı çıkarttıktan sonra gözlerini kırpıp bana baktı.
-Tedaviye gireceksin bebeğim.
-Girmek istemiyorum. Kaşlarım çatılmıştı.
-Neden?
-Canım çok acıyor. Bunu demesiyle karnıma yumruk yemiş gibi hissettim.
-Seni kapının dışında bekleyeceğim.
-Söz mü?
-Söz. Bade tedavi için hazırlanırken onu kapının dışında bekliyordum. Odadan çıktığında mavi ve oldukça bol bir elbise giyinmişti. Onu belinden tutarak yönlendirdim. Ve lazer tedavisi için özel ayrılmış odaya girdik.
-Ben de giremez miyim?
-Maalesef beyefendi sadece buradan izleyebilirsiniz. Bıkınca nefesimi verdim ve Bade'ye döndüm. Yanağında kısa bir öpücük koyup kolunu okşadım.
-Seni seviyorum.
-Seni seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜL||TEXTİNG
Romance"Belki saydığım yıldızlar kadar uzun yaşayamayacağım, ama saydığımız yıldızlar kadar çok seveceğim seni."
