Eraz'dan:
Telefona boş boş bakarken telefon çalmaya başladı. Hemen telefonu açıp kulağıma götürdüm.-Alo. Telefondan titrek ve naif bir ses gelince hafifçe gülümsedim. Derin bir nefes alıp.
-Alo. Dedim.
-Sevdiğim... Acı çektiğini görüpte sana sarılamadığım için çok özür dilerim. Ama mutlu ol olur mu? Çünkü ben seni gerçekten seviyorum. Bir hıçkırık sesi geldiğinde paniklemiştim.
-Kül tamam iyiyim ben. Ağlama sakın. Ama bir gün yanıma gelip acı çektiğimde bana sarılacaksın biliyorum. Durmadan hıçkırık sesi geliyordu.
-Eraz... İsmimi onun sesinden duyunca hafifçe gülümsedim.
-Efendim Kül.
-Üç gün sonra lunaparkın önünde buluşabilir miyiz?
-Süren üç aydı ama daha zamanın var. Titreyen sesimle sordum.
-Ölmüyorsun değil mi?
-Hayır sevdiğim. Sadece sana sarılmaya ihtiyacım var. Derin bir nefes alıp.
-Tamam üç gün sonra lunaparkta.
-Hoş çakal sevdiğim.
-Hoş çakal Kül.
*Merhabalarrrrr.
*Sanırım textingten devam etmeliyim böyle pek güzel yazamadım ama eveeeet tatatadammm işte sesler işte konuşmalar işte buluşmaaaaaa. Fkepkfepkfsl
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜL||TEXTİNG
Roman d'amour"Belki saydığım yıldızlar kadar uzun yaşayamayacağım, ama saydığımız yıldızlar kadar çok seveceğim seni."