brother's best friend/berkcan güven fanfic by.MissChanandlerBong

0.2

Eve geçmeden market alışverişi yapmıştık.
MARKET
Berkcan içecek ve cipsleri alırken ben de çikolata tarzı şeyleri alıyordum. Elimi fıstıklı M&M'lere attım.
"Hayır,klasikler daha güzel." bir anda dibimde bitmişti.
"E ondan da al o zaman."
"Ama o zaman da seninki daha çekici gelecek."gözlerimi devirdim.
"Berkcan çocuk musun?"
"Bak,bence fıstıklı alalım,ben çikolatayı emeyim sen fıstığını ye,nasıl plan." bana sanki dünyanın en mantıklı şeyini söylemiş gibi baktı. bense ona gerçekten bu mallığınla nasıl bu kadar sene yaşadın der gibi baktım.
"Neden çoktan senin tükürüğünle kaplanmış bir şeyi yiyeyim ki?"
"Büyük konuşma." sırıttı. Gözlerimi kıstım.
"Neyse almayalım ya ben zaten pek M&M sevmem." dedi ve sakince market arabasını alarak uzaklaştı. Beni de muhtemel bir sinir kriziyle baş başa bıraktı.
ARABADA
"YA BERKCAN SEN DEDİN TAMAM ALMAYALIM M&M DİYE!" o çikolataların başıma bela açacağını biliyordum.
"YA SEN NE ZAMANDAN BE BENİM DEDİĞİM HER ŞEYİ YAPAR OLDUN?!"
"GERİZEKALISIN BERKCAN!GE-Rİ-ZE-KA-LI!"
"KİMSİN SEN BEN FERO MU?!" kırmızı ışıkta durduğumuzda birbirimize baktık. O sırada yan arabadaki adam bize türlü el işaretleriyle camı açmamızı anlattı.
"Gençler,merhaba." başımla selam verdim.
"Merhaba." Berkcan mükemmel "site çocuğu" sesiyle konuştu.
"Sizi kavga ederken gördüm,konu hakkında pek bir fikrim yok ancak;bir abi nasihati olsun,böyle şeyler için ilişkinizi yıpratmanıza gerek yok."Berkcan sevimli bir şekilde sırıtıp elimi tuttu ve öptü. ERİYEREK ÖLMEME 3 SANİYE?
"Haklısın abi." ben de aynı şekilde elimi elinin üstüne koydum ve ona aşık bir şekilde baktım. Işık yeşile dönerken iyi akşamlar dileyip camları kapattık ve elimi çektim.
"Karıcım,ben diyorum ki bebeğimiz kız olursa adı Hayriye,erkek olursa Hayri olsun."
"Gerçekten gerizekalısın Berkcan."
"Ya kızım sen nasıl tiyatro öğrencisisin ya,ne güzel ortam hazırlıyoruz işte,anlamıyorsun."
***
Eve vardığımızda poşetlerle kapıya yığıldık. Birkaç dakika kapının önünde dinlendikten sonra poşetlerle mutfağa süründük.Her şeyi yerleştirdikten sonra büyük koltuğa birbirimizin üzerine adeta yıkıldık.(yani berkcan hafif eğik duruyor,elif, kafası berkcanın kucağında uzanıyor.)
"Şimdi,akşam yemeği olarak abur cubur mu,evde mi yapalım,yoksa sipariş mi verelim?" Midemizden gelen sese ve üşengeçlik seviyemize kısaca bir göz atıp sipariş vermeye karar verdik.
"Ben KFC istiyorum."
"Tamam,hem kova hem menü söylüyorum. Ekstra bir şey?"yeşil gözlerini bana çevirdi.
"Sos tabağı ve soğan halkası."
"Tamamdıır." telefonu hoparlöre alıp sipariş vermeye başladı. Bir yandan da kucağında olan benim saçlarımı okşuyor,düğüm yaparcasına karıştırıp geri açıyordu. VE BENİM DURUMUM PEK İYİ DEĞİLDİ. Her neyse. Sipariş işi bittikten sonra konuştum.
"Gelene kadar üstümüzü değiştirelim,sen abimin odasında kalırsın?" başıyla beni onayladı. Birlikte üst kata çıktık. Ben kendi odama gidip hızlıca bir eşofman altı ve Berkcan'dan çaldığım kalın bir sweat'i üstüme geçirdim. Saçlarımı topuz yapıp tuvalete girdim. Çıktığımda Berkcan koltuğa kurulmuş,benim gibi eşofman ve sweat takımı yapmıştı. Gülümsemeden edemedim. Kapı pervazında durduğum ve o telefona baktığı için beni göremi-
"Bana aşık olduğunu zaten biliyorum ama gelip söylersen daha iyi olur bence."gözlerimi devirip mutfağa bıraktığım telefonu aldım.Hızlıca arkadaşlarımla olan grubumuza girip son dakika haberlerini verdim.
*BABUŞ SQUAD*
Elif; BREAKING NEWS!
Ceren;İki dakika türkçe konuşsan ölüyorsun dimi aq.
Elif;İçine Ata mı kaçtı aqğfldldlf. Neys,kes sesini göt.
Eylül;Birbirinize iltifat etmeyi kesin de şu mal olayı anlatsın.
Elif;Tamam,abim anakaraya gitti,iki hafta yok ve bilin bakalım ben kiminle kalıyorum?
Ceren;Bizimle?
Eylül;Tek?
Elif;Hayır mallar. BERKCAN'LA!
Ceren;Lütfen çocuğu sikme.
Eylül;Teşebbüste bile bulunma.
Elif;Allah razı olsun bu nasıl destek çıkmaktadır arkadaşa. Yüce Rabbim ya,valla ne güzel arkadaşlar seçtim hepsi ailem oldu aq.
Eylül;BOŞ YAPIYORSUN,YAPMA.
Ceren;+yanyatmışeight
Elif;İkinizden de nefret ediyorum,göt laleleri.
Ceren&Eylül;Biz de seni seviyoruz.
•
çalan kapıyla gülümseyerek ekranı kilitledim ve kapıyı açtım. Tam o sırada Berkcan da arkamda belirdi. O parayı öderken ben de yemekleri açıp düzgünce masaya dizdim. İkimiz de fütursuzca yemek yerken nefes almayı akıl eden Berkcan konuştu.
"Neden benden nefret ediyorsun?"
"No?" güldü.
"Yani sana ne yaptım da benden haz etmiyorsun?"
kolamdan içip ağızımdakileri yuttum.
"Imm,bir düşünelim. Oyun oynuyoruz ayağına saçlarımı turuncuya boyadın,oyuncak bebeğimin kafasını kestin ve bulduğun her anda beni korkuttun.Ama haklısın,bunlar nefret için yeterli değil." güldü. Ellerimi tuttu.
"Özür dilerim." yeşil gözleri adeta ruhumu görmek istercesine benim kahvelerimle buluştu.
"Yemek yerken bazı şeyleri algılayamıyorum,sen bana bunu bir de yemekten sonra söyle." kahkaha attı. Bakın maymun ve fok balığı sesi arasında çıkan kahkahası bile bana mükemmel geliyordu. Ya akıl hastasıydım,ya kulak problemim vardı,ya da ondan gerçekten hoşlanıyordum. Ki ilk iki seçeneğin olması daha iyiydi.
"Çıkarıcısın,yalancısın,mükemmel bir oyuncusun,olayları istediğin gibi yönlendirebiliyorsun. Ayrıca ben fark etmeden kıyafetlerimi de çalabiliyorsun. Nesin sen,yunan tanrıçası falan mı?" gözlerimi kıstım.
"Berkcan Güven. Söyle;ne istiyorsun." Hamburgerimden kocaman bir ısırık aldı.
"Hoç." bakın,o hamburgerle evlenebilirdim.
***
Masayı birlikte toplayıp birkaç abur cubur çıkardık.
"Salona gitmeye üşendim bahçede mi otursak?" kafamı salladım. Mutfaktan bahçeye açılan sürgülü kapıyı çektik ve havuz başındaki rahat şezlonglara kurulduk.
"Neden sevgilin yok?"
"Hı?" sorusuyla cips boğazımda kalmıştı.
Sırtıma vururken güldü.
"Neden sevgilin yok?"çünkü SENDEN HOŞLANIYORUM yani galiba?!
"Çünkü herkes mal." gözlerini devirdi.
"Sen de malsın."
"Ben bunu kabul ediyorum zaten."
"Malsın."
"Teşekkürler."
••••••••••••••••••••
AQ MÜKEMMEL İLİŞKİ YA ÜF ĞFTŞSŞGLSŞGŞS. sonraki bölümü çocukluklarına inen bir bölüm yapmak istiyorum ama bilemiyorum altan ğfösşfşs