Intikam Tanrısı

95 6 0
                                    

1. Bay Rafiel'in ölümünden bir hafta kadar sonra Miss Marple, kahvaltı tepsisindeki

bir zarfı alarak, bunu açmadan önce uzun uzun inceledi. Sabah postasından çıkan diğer iki zarfta belli ki fatura vardı. Veya makbuzlar. İlgi çekici şeyler değildi bunlar. Fakat üçüncü mektupta merakını uyandıracak bir şeyler olabilirdi. Pulun üzerinde Londra damgası vardı. Adres daktiloyla yazılmıştı. Zarf da iyi cins kâğıttandı. Miss Marple, kahvaltı tepsisine daima konulan kâğıt bıçağıyla, zarfı dikkatle açtı. Mektup antetli bir kâğıda yazılmıştı: "Avukat ve Noter - Bay Brodribb ve Bay Schuster." Hukuk firmasının Bloomsbury'de olduğu anlaşılıyordu. Avukatlar, uygun, nazik ve hukuki cümlelerle Miss Marple'ı gelecek hafta bürolarına çağırıyorlardı. Kendisiyle lehine olacak bir durumu konuşmak istiyorlardı. Ayın 24'ünde, salı günü gelebilir iniydi? O gün uygun değilse, o zaman Miss Marple kendilerine Londra'ya ne zaman gelebileceğini haber vermeliydi. Mektubun sonunda şöyle iki cümle vardı. "Biz, geçenlerde ölen Bay Rafiel'in avukatlarıydık. Anladığımıza göre kendisini tanırmışsınız." Miss Marple, hafif bir hayretle kaşlarını çattı. Mektubu düşündüğü için de yataktan her zamankinden daha ağır ağır kalktı.Onu aşağıya Cherry indirdi. Kız daima koridorda bekler, Miss Marple'ın dik merdivenlerden inerken yuvarlanmaması için kendisine yardıma çalışırdı.

Kız, gülümsedi. "Buna mecburum. Çünkü iyi insan çok az." Miss Marple, sağ salim hole erişti. "Komplimanına teşekkür ederim."

Cherry, sordu. "Bir derdiniz yok ya? Bana biraz şaşkın bir haliniz varmış gibi geldi. Bilmem ne demek istediğimi anlatabildim mi?"

Miss Marple, "Hayır, hiçbir derdim yok," diye cevap verdi. "Sadece iki avukattan biraz garip bir mektup aldım."

Cherry, avukatlardan gelen mektupların birtakım felaketlerin habercisi olduklarına inanırdı. "Biri sizi dava etmeye kalkışmamış ya?"

Miss Marple, "Hayır, hayır," dedi. "Öyle bir şey olduğunu sanmıyorum. Sadece gelecek hafta Londra'ya giderek onlara uğramamı istiyorlar."

Cherry, ümitle yaşlı kadına baktı. "Belki de biri size bir servet bıraktı." Miss Marple, "İşte bu hiç olmayacak bir şey!" diye güldü. Cherry, "Böyle şeyler bilinmez," dedi.

Miss Marple, koltuğuna oturarak, üzeri işlemeli örgü torbasını aldı. Bay Rafiel'in kendisine miras bırakmış olup olamayacağını düşünüyordu. "Cherry'nin düşüncesi yanlış. Hiç olmayacak bir şey bu. Bay Rafiel öyle bir adam değildi."

Miss Marple'ın avukatların istediği gün Londra'ya gitmesi imkânsızdı. Kadınlar Enstitüsü'ndeki toplantıda bulunması gerekiyordu. Fakat Bay Brodribb Bay Schuster'e mektup yazarak, ondan sonraki hafta, belirli bir günde onları göreceğini bildirdi. Avukatlar da ona cevap vererek seçtiği günün uygun olduğunu açıkladılar.

Miss Marple, Bay Brodribb'le Bay Schuster nasıl adamlar acaba? diye düşündü. Mesele nedir?... Belki de Bay Rafiel bana ufak bir hatıra bıraktı... Belki kütüphanesinde nadir çiçekler hakkında bir kitap vardı. Bunun benim gibi bahçeye düşkün yaşlı bir kadının hoşuna gideceğini düşündü. Veya büyük annesinden kalan oymalı bir broşun bana verilmesini vasiyet etti... Aslında Miss Marple, böyle düşünerek kendi kendine eğleniyordu. Zira Bay Rafiel'in böyle bir şey bırakmadığından emindi. Çünkü o zaman avukatlar bu kitabı veya iğneyi, ona postayla yollarlardı, kendisini görmeye kalkışmazlardı.

Miss Marple, "Neyse," dedi. "İşin iç yüzünü gelecek salı öğreneceğim."

2. Bay Brodribb, saate bir göz attıktan sonra ortağı Bay Schuster'e döndü. "Kadın

nasıl bir şey acaba?"

Bay Schuster, "On beş dakika sonra burada olacak," dedi. "Acaba tam zamanında gelecek mi?"

Ölüm MeleğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin