Mercimekli Çorba Fantezisi

24 2 0
                                    

GÜL'üN AĞZINDAN

Sabah uyandım ve Ateş'in yanına gitmek için hazırlandım yanımda giyecek bir şey yoktu ama Ateş nereden bulduğunu bilmediğim kıyafetleri tutup önüme fırlatmıştı.

"Nereden buldun bu kıyafetleri yoksa eski sevgilinin falan mı?"

"Bak tatlım üzümünü ye bağını sorma ayrıca benim sevgilim falan yok tamam mı kafanı bunlarla yorma."

"Siz erkekler hep böyle kirli çamaşırlarınızı ( özel hayatınızı ) saklar mısınız? "

" Siz kadınlar hep erkeklerin kirli çamaşırlarına meraklı mısınız peki?"

Evet beni fena kıstırmıştı. Kaşlarını havaya kaldırmış zafer edasıyla bana bakıyordu. Neden bu kadar tatlı olmak zorundaydı ki?

"Tamam sen kazandın. Sustum." dedim kaçarcasına. Ardından gülümsedi ve beni kolumdan kavrayarak dışarı çıkardı. Sonra arabasına bindirdi. Arabanın en önünde hemen yanında oturuyordum. Sonra farkettim ki emniyet kemerini takmamıştı.

" Kemerini takar mısın lütfen ?"

" Neden beni çok mu önemsiyorsun?"

" Evet önemsiyorum. "

" Ölsem üzülür müsün?"

Bu soru kafamda balyoz etkisi bırakmıştı düşüncesi bile korkunçtu!

" Ya o ne biçim soru tabi ki üzülürüm?"

" Üzülme tamam mı ben ölürsem üzülme. Bana aşık mısın peki ?"

" Bu ne biçim ssssoru? " kekelemiştim bu sorunun cevabı beni bile korkutuyordu.

" Bana aşık olma Gül. " arabayı durdurdu ve konuşmaya devam etti

" Bana sakın aşık olma çünkü ben aşk nedir bilmem tamam mı? Hayatımda bir kıza karşı hiç duygularım olmadı. Canını yakarım, üzerim, aldatırım,yıkarım seni Gül. Bak bana her konuda güven ama aşk konusunda asla tamam mı? Sen benim kardeşimsin. Benden sana bir abi tavsiyesi erkeklere güvenme!"

Bunları söyledikten sonra içimde beklemediğim bir sancı oluştu tam kalbimde.Benden hoşlandığını sanmıştım. Beni sevebileceğini sanmıştım. Ama yine de bu sözleri duyarken canımın bu kadar yanacağını düşünmemiştim. Of Allah'ım gözlerim dolmuştu dayanamayıp ağladım ve Ateş bunu gördü inanmıyorum şu an bana bakıyordu bense utancımdan başımı eğmiştim ve kıpkırmızı olmuştum. Eliyle çenemi tuttu ve nazikçe yüzümü kendine doğru çevirdi.

Sonra da konuşmaya başladı.

"Bak ağlama tamam mı ben uğruna ağlayabileceğin biri değilim. Sana dediğim gibi üzerim seni. Ayrıca sen ve ben abi ve kardeş gibiyiz. Evet senden numaranı aldım hatta sana bir şey olmasın diye kurtardım ama hepsi seni korumak içindi sana karşı bir şey hissetmiyorum. "

" Peki neden????? Nedennnn ha nedennn? Neden beni korumak istedin amacın ne be çocuk söyle!!"

" Bak bağırma şu okul işlerini halledelim bak bugün Cumartesi 2 gün sonra okul var. Şunları halledelim konuşuruz bu konuları."

" Peki, bakalım daha ne kadar kaçacaksın benden eninde sonunda söyleyeceksin ya da ben bir şekilde öğrenirim."

Bu tartışmadan sonra hiç konuşmadı ve arabayı okula sürdü. Sarıyer'de okumak acayip olacaktı. Ankara'yı özlemiştim. Ama sadece arkadaşlarım umurumdaydı gerisi boştu ailem de dahil boştu.Okula gelmiştik ve kayıt işlemlerini başarılı biçimde tamamlamıştık.

Eve dönüş yokunda hiç konuşmamıştık Bir ara dönüp baktım ama kafası düşüncelerle dolu olduğu için ona baktığımı fark etmedi bile. Evin kapısına geldiğimizde kapının kilidini açtı ve önce benim girmem için önümden çekildi. Aman beyefendiye bak sen bu halinle bana olanları unutturamazsım canısı ona göre! Tabiki bunu içimden söylemiştim ama o bakışlarımdan her şeyi çözmüştü.Hiçbir şey demeden odamıza çıktık. İkimiz de aynı anda kapıyı kapattık ve aynı anda çıkıp birbirimizle konuşmamız aniden olmuştu.Ama ilk konuşan bendim.

Aşk İmkansızı SeverHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin