Bu benim veda mektubum lütfen geçiştirmeyin, hayatımda mutlu ve üzgün olduğum zamanlar oldu bunların hemen hemen çoğunluğunu ailemle geçirdim taa ki 13 yaşım da o kazayı yaşadıktan sonra Sivas'a gidiyorduk yolda babam uyumuştu ve bariyerlerden aşağı uçuruma uçtuk. Orda gerçekten ehliyet kemeri beni hayatta tuttu, tek aileden ben sağlam çıkmıştım hepsi o kazada ölmüşlerdi. Ölmek, ne kadar acı verici bir kelime, kalbimin tam ortasına sanki bir ok saplanıyor ve o kalp paramparça oluyor. Ölümü herkes tadacak evet ama ben daha gençtim 13 yaşım da bir zorlukta ayakta durmayı öğrenirken ikinci bir darbe yedim ben. Ölüyorum, yavaş yavaş ölüyorum her nefesimde 1 dakikam boşa gidiyor. Hayatımı kaybediyorum, bu nefesi boşuna alıyorum, ben korkuyorum ve korkmakla yetiniyorum. Amca sayende bir süre mutlu oldum teşekkür ederim baba sende beni amcama emanet ettiğin için teşekkür ederim. Geldik halama, hala neden benden nefret ediyorsun bilmiyorum ama yinede seni seviyorum.
Aha bunları yazarken bir tutam saçım daha yerlere düştü, artık yengem sadece benim saçlarımı süpürüyordu.
Kendime acıyorum ve zavallı bir kız olduğumu biliyorum zavallının tekiyim ben, uğruna öleceğim kişiler arkamdan helva yapmak için benim ölümümü bekliyorlardı. En ağırı da buydu. Ben okula başlamadan ölecektim. Ölmek, ölmek içim acıyor anlasana hayata tutundum ben peşimi bıraksana ben ölmek istemiyorum ama. Seni seviyorum bunu okuyan kişi:)İnstagram:x.soul.r
Yazan:Rabia DaşdemirOkuduğunuz için teşekkürler canlarım :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Damla'nın Acı Gerçekleri
Short StoryBu sadece ailesini kaybeden bir kızın hayatı değil yaşama sebebini bir anlık kaybeden bir kızın hayatı. O umudunu kaybetmedi ve kendini gerçeklere gözü açık yaptı o artık sadece bir Damla değil o artık bir KORKUSUZ DAMLA...