KÖRLÜK

DENİZ

Acelesi vardı hızla çizim odasından çıktı. Uzun siyah saçlarını topladı ve son bir aydaki tüm randevularının katili olan çizimleri dosyasına yerleştirdikten sonra arabaya kendini atar atmaz hızla yola çıktı hızlı araba kullanmak sadece acelesi olduğunda yaptığı bir şey değildi hız ona kendini güvende hissettirirdi yolu geride bırakırken tereddüt etmeyişi özgürlüktü ;birden karşısına çıkabilecek ve kontrolünde olmayan her şeyi görmezden gelmesi de hayatla girdiği ve daha hiç kaybetmediği bir iddia.Mimarlık ofisine vardığında hızla odasına geçti arkasından gelen öfkeli sesi duymamış gibi yaparak .
"Her seferinde her şeyi riske etmeyi nasıl başarıyorsun!" Dedi genç adam arkasından odaya girip kapıyı kapatırken " Sana kabul etmemen gerektiğini söyledim nasıl böyle bir şeyi kabul edersin?" Haklı olduğuna emindi genç adam ama haklı olmasının bir önemi olmadığını da biliyordu gözlerinde görmüştü bunu yapacaktı hep yapmıştı mimarlık fakültesinden tanıyordu onu.O, en iyi elçilik binasını çizen kusursuz hesaplar yapan ama aynı zamanda Amerika büyük elçiliği binasının girişine açlıktan kemikleri sayılan neredeyse iskelet görünümünde ama elindeki ekmeği elçilikten içeri giren insanlara uzatan,yüzündeki ifadeden bunun bir ikram değil mecburiyet olduğu okunan bir heykel tasarlayarak sınıfta kalan kızdı.O Deniz'di . Başını yavaşça kaldırdı masadan Deniz ve doğrudan Ali'nin endişeli ve korkan gözlerine ardından sinirden titreyen çenesine bakarak "Riske edebileceğim hiçbir şeye sahip değilim Ali parmaklarımdan ve aklımdakilerden başka hiçbir şeye sahip değilim bu ofise ait değilim bu masaya aitim hiçbir şeyi riske etmiyorum ama kabul etmeseydim ruhumu sahip olduğum tek şeyi riske edecektim" dedi ve tekrar masaya boylu boyumca açtığı çizime odaklandı biliyordu Ali ona sahip olunamayacağını ama ölesiye istiyordu bir gün ondan yalvararak yardım istemesini bir gün Deniz'in boğulduğunu görmeyi ve ona nefes olabilmeyi bunun açıklaması neydi bilmiyordu ama onu kaldırabilmek için düşmesini istiyordu hem de çelmeyi kendi takacak kadar.