KÖRLÜK

GÜNAH

Ne yapması gerektiğini biliyordu Deniz hep ne yapması gerektiğini bilmişti.Kararsız kaldığı olmazdı kendini tanıyordu çünkü her kararsızlık kendine yabancı olmaktan kaynaklanıyordu ona göre ve onun bildiği tek şey nasıl biri olduğu ve asla nasıl biri olamayacağıydı.Ali haklıydı yapacağı şey onu kahraman yapmayacaktı bu dünyada kahraman halkı yücelten halka tüm günahlarının nedeninin kendileri değil bazen yöneticileri bazen yönetim şekilleri bazen doğal afetler olduğunu halkı tamamen kendi kontrollerine bırakıldığında dünyanın iyilik dolu bir olacağına inandıranlar iyiliğin insanın doğasında olduğuna şiirler yazanlar,heykeller dikenler,yapılar inşa edenler kahraman olurdu ama Deniz yok etme güdüsüyle doğan insanın yaptığı yıkımları nesneleştirerek yapacaktı halkı rahatlatmayacak halkın iyi kalbini yüceltmeyecek acizliklerini vuracaktı yüzlerine suçlu sizsiniz diyecekti o yöneticinin çıktığı toplum sizsiniz, o yönetim şekline sesini çıkarmayan sizsiniz,o doğal afetten sonra hayatta kalma içgüdüsüyle başkasının hakkı olanı gasp eden sizsiniz diyecekti.Heyecanlanıydı uzun zaman sonra ilk defa heyecanlıydı. Tarihteki ilk günahın bi elma hırsızlığı olmasını işleyecekti bu işe kardeşini öldüren Kabili işleyecekti madeni doğadan ayırmak için dengeyi alt üst etmek için kurulan ilk mekanizmayı işleyecekti. Çok işi vardı kimse kaçamayacaktı yaptığından ve göz yumduğundan.Ne yapacağını biliyordu ilk günahla başlayacaktı eserine yasak elmayla başlayacaktı.Sonrası basitti hatta belki de en karmaşık olanı ilk günahtı sebepsiz görünüyordu çünkü o elmaya ihtiyacı yoktu Adem'in ya da Havva'nın fikrine ama keşfetmek istedi,merak etti.Cennetteydi her şey herkes onundu bir iradesi vardı ve günahından geriye onunla sadece iradesi kalmıştı.Sonranın günahları daha kabul edilebilirdi sahip olamadığında çaldı insan, kabul görmediğinde yalan söyledi,sözünü geçiremediğinde komutu altına alamadığımda öldürdü.Ya sahip olmadıkları yüzünden yaptı ya da sahip olunmasını istemediği için ama Adem sahipti.Düşünecek çok şey vardı ama bir tane Deniz vardı.Tavanı izlemeyi bırakıp ofise gitmeye karar verdi Ali de gitmişti. Bir şey hissetmedi bunu düşündüğünde ne olması gereken diye geçirdi içinden ne de kötü oldu diye kayıtsızlığı şaşırtmadı onu ofise vardığında masasında bir kutu duruyordu.Bir paket beklemiyordu acele etmeden açtı kutuyu içinde çeşitli zamanlarda çekilmiş fotoğraflarını gördü bugün eve girerken çekilmiş fotoğraflarını, bahçe de çizim yaparken çekilmiş fotoğraflarını anlam veremedi en alta konulmuş notu görene kadar anlamıştı şimdi tehdit ediliyordu işiyle tehdit ediliyordu hayatıyla tehdit ediliyordu şöyle yazıyordu "yaptığın son iş olmasını istemiyorsan bu işten vazgeçmelisin Deniz Sipahi". Korkması gerekirdi ama o önemli hissetti birilerinin onu öldürmek isteyeceği kadar önemli bir şey yaptığını hissetti sonra bu hastalıklı hislerine  gülmeye başladı. Güvenlik kayıtlarını isteyecekti öğlen ofisten ayrılırken yoktu yani sorumlu tutması gereken zaman aralığını biliyordu kayıtlara bakacaktı.Ve tabi ki vazgeçmeyecekti.