2.BÖLÜM ''ÇİKOLATA''

2.8K 27 14
                                    

Bölüm Şarkısı: Tyler Ward and Max Schneider- How To Save A Life

Yeşim ile müdür yardımcısından izin kağıdını aldıktan sonra okulun içinden çıktık. Yiğit son derece pahalı arabasıyla önümüzde durdu. Arabadan inip, bana yardım edeceğini sanıyorken Yeşim'e yaklaşıp dudağını sömürmeye başladı.

Dizilerde gördüğüm bu gibi durumlarda öksürülüyordu. Ben de bu klişeye uyarak öksürmeye başladım. Ama hala beni duymuyorlardı. Bu sefer daha fazla öksürdüm yine duymadılar. Son kez öksürdüğümde Yeşim çığlıkla Yiğit'in dudaklarından ayrıldı. Bir de öpüşürken bunları yapıyorlardı.

"A-aşkım o ses neydi? Sesi sen de duydun mu İlda?" Gözlerimi açıp, hala yüzsüzce öpüşürken ki hallerini anlatıyordu.

"Ya duymadınız mı? Yabani bir hayvan var herhalde buralarda. Acayip hırıltılar çıkarıyordu." deyince birkaç kez yutkundum.

Ne olduğunu anlamaya çalışırken Yiğit ile göz göze geldim. Dudaklarını birbirine bastırmış sanki gülmemek için kendini zor tutuyor gibiydi. Yeşim, Yiğit'e sarılarak,

"Ya çok korktum. Ne olur gidelim." Yiğit Yeşim'i kollarından yavaşça ittirip,

"Canım burada yabani hayvan ne arasın? Hem o hırıltılar İlda dan çıktı. Biz öpüşürken öksürdü. Hani durmamız için."

Yeşim ağzını şaşırmış şekilde açtı ve bana bakmaya devam etti.

"İlda ben çok özür dilerim. Öyle hayvan falan dedim ama. O ses neydi sen de öyle." diyerek mahcup yüzünü bana dikmişti Yeşim.

"Ben, siz duymayınca fazla abartmış olabilirim." demiştim.

Yiğit gülmeye başladı. Ne güzel ya kaçıncı kez dalga konusu olmuştum kim bilir.

"Güzel, pandadan sonra yabani hayvan." demiştim sessiz bir iç geçirerek.

Yeşim sesimi duymuştu yine. Bir daha sessiz sandığım iç geçirmeleri daha yapmayacaktım.

"Panda mı?" şaşırmış ses tonuyla konuşmuştu Yeşim.

Yiğit gülmemek için elini ağzında tutuyordu.

Yeşim kolumdan tutup arabaya binmek için yardım etti. Araba evime doğru yol almaya çoktan başlamıştı. Gözlerimi kapattım. Bütün bu olanları unutmak istedim. Şimdi gözlerimi açtığımda her şey eskisi gibi olacak. Gözlerimi açtım. Bunları unutmam, Esen'in beni sevmesi kadar imkansızdı. Araba durduğunda eve çoktan gelmiştik. Yeşim ve Yiğit birbirlerini yemeye devam ederken çantamdan evin anahtarlarını çıkardım.

"Hey! Bekle!" Arkamı döndüğümde Yeşim sarı saçlarını savurup, hızlı adımlarla yanıma geldi.

Yiğit'e el sallayıp bana kaşlarını hafifçe çattı. Onu aldırmadan kapıyı açtım ve odama çıkmaya çalışırken dizim çok acımıştı. Yeşim telaşla kolumun altına girdi ve beni odaya götürdü. Yatağımın üstüne oturduğumda derin bir nefes aldım.

"Cidden siz böyle her yerde öpüşmek zorunda mısınız?"

"Yani. Ne var ki bunda. Hem sen beni bırak bugün olanları bana tek tek açıklıyorsun!"

"Açıklanacak bir şey yok. Bugün benimle dalga geçtiler. Bir de yere düştüm o kadar."

Saçlarımı toplayıp yatağa yayıldım. Yeşim kafasını sıkılıyormuşcasına geriye doğru attı ve bana dönerek tek kaşını kaldırdı.

OYUN OLMAZDI AŞKLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin