8.BÖLÜM ''EV''

1.5K 24 9
                                    

Bölüm Şarkısı: Redd - Nefes Bile Almadan

Nefes almak için dudaklarımı araladım. Hunharca gülen piç karşımda duruyordu. Gayet samimice gülümsüyor ve masumca bana bakıyordu. Yavaşça yutkundum. Cebinde olan ellerini çıkardı ve bana yaklaşmaya başladı. Kaşlarımı sertçe çatıp,

"Senin burada ne işin var?" dedim. Olduğu yerde duraksadı.

"Okula gitmeyecek miyiz?" dedi. Ne yüzle buraya gelirdi, üstelik evimi nereden biliyordu?

"Ben gidiyordum. Hem sen evimi nereden biliyorsun? Takip mi ettin beni?" dedim.

Dudaklarını ukalaca yukarı kıvırdı. Elleriyle alkış tuttuktan sonra,

"Aferin akıllı kız. Ama her neyse okula gitmemiz gerek." dedi.

"Gelmiyorum dedim sana anlamıyor musun?"

"Kendimi affettirmek istiyorum." dedi.

Gözlerimi, sanki karşımda beni öldürmek isteyen biri varmış gibi açtım.

"Tamam sakin ol. Seni çok üzdüm biliyorum." diye ekledi tekrar.

Bir süre baktıktan sonra parmağıyla arabayı işaret etti. Önce kararsız kaldım. Ama kendini affettirmek için gerçekçi gözükmesi yetiyordu. Tereddütle şoför koltuğunun yanına oturdum. Ardından o da oturdu. Emniyet kemerlerini taktıktan sonra sırıtmaya başladı. Hafifçe korkmaya başladım. Aklımda, bana yapacağı bütün kötülükleri zihnimden çıkarmaya çalıştım.

"Sana tecavüz edeceğimi falan mı düşünüyorsun şu an?" dedi kaşlarını kaldırarak. Düşünmüştüm ama söyleyecek halim yoktu. Cevap vermedim.

"İstiyorsan neden olmasın?" dedi. "Hatta şu an." diye devam etti.

Elimle koluna vurdum.

"Sapık!" dedim bağırarak.

"Dur kaza yapacağız, sadece şaka." dedi büyük bir kahkahayla. Buna güvenip arabaya binmekti en büyük hatam.

Araba okulun bahçesine girdiğinde derin bir iç çektim. Emniyet kemerini çözüp arabadan indim. Esen ve Ozan yayılmış banka oturuyorlardı. Esen kafasını kaldırıp etrafa bakarken, beni gördü. Ozan da beni görünce ayaklandı ve yanıma geldi. Emre suratsızca sırıtıyordu. Ben de arabasının dibindeydim. Ozan, Emre'ye ve bana bakarak,

"Siz beraber mi geldiniz?" dedi.

"Evet." dedim. Ozan yanıma yaklaşıp, kolunu omzuma attığında Esen'e bakma gereksinimi duydum. Yanında Hale'yi görünce yüzüm daha da düşmüştü. Buradan uzaklaşmaya devam ederken Hale, bir şeyler anlatıyordu. Esen de kahkaha atıyordu. Bu kadar gülünecek ne söylüyordu Allah aşkına! Onlara bakmaktan önüme bakamadığım için tökezledim. Ozan kollarımdan tutup düşmemi engelledi.

"Dikkat et." diye fısıldadı. Kafamı evet anlamında salladım.

Ellerimi tutmasına bir şey demedim. Kantine girdiğimizde, kızlar haliyle bakıyorlardı. Oturduktan sonra masadaki ellerimi tekrar ellerinin arasına aldı. Yavaşça ellerimi ondan çektim.

"Ben çok yoruldum." dedim üzüntü dolu bir fısıldayışla.

"Bunları konuşmuştuk İlda. Ben sanki yorulmadım." dediğinde gözlerimi sertçe ona çevirdim.

"Anlamıyor musun? Kıskanmıyor bile! Hala başka kızlarla eğlence peşinde!" dediğimde elleriyle başını ovaladı.

"Kusura bakma başını ağrıttım ama, yalandan sevgili olmamızı sen istedin." dediğimde gözlerini devirdi.

OYUN OLMAZDI AŞKLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin