Genç Kurt : I AM BETA

331 15 3
                                    

Arkadaşlar 1.31K olmuşuz size minnettarım. Ayrıca kapak için tarcinlikeek'e teşekkür ediyorum. İYİ OKUMALAR....

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

              Genç Kurt : I AM BETA

      Koşmaya başlamıştım. Kendimi bir Ferrari gibi hissediyordum. Öyle hızlı yardırıyordum ki artık gözlerimi değil koku duyumu kullanarak ilerliyordum. Ormanın derinliklerine daldıktan sonra haberleşme sinyalimiz olan özel ulumamızı yaptım. Hiçbir ses gelmedi. Hafif bir göt korkusuyla en yakındaki mağara tarzındaki  büyük bir deliğe girdim. Çok yorulmuştum. Hemen bir taşa kafayı koyup uyudum.

   Sabah uyandığımda önümde bir çift göz duruyordu. "Aman Tanrım " diyerek havaya zıpladım ve karşımdaki şeyin üstüne pençelerimi boğazına dayarak indim. Bir de baktım ki karşımda Utku duruyor. Hemen özür diledim. Ama daha üstünden kalkamadan bir kız sesi geldi. "Amma ses yaptınız be... Ayyy siz napiyosunuz bee. " Gelen Doğa'ydı. Dönüp " Biz eşcinselizde, bir çıksan da işimizi görsek" deyip " GERİZEKALI diye bağırdım. Bu mal kızı da benim takıma vermişler. Keşke şaka da olsa böyle bir şey demeseydim. Bu gerizekali bizi harbi eşcinsel zanneder.

  Dün gece bir prova olmasını düşünerek sürüyü iki takıma ayırdık.

 1.Takım                               2. Takım

 --------------                              --------------

 Ben                                       Savaş

 Utku                                      Barış

 Emre                                     Uğur 

 Lucy                                      Duygu

 Doğa

    Ve dün gece saat bir sularında rakip takım beni bulmuş ve kovaliyordu. Onlardan kurtulunca da buraya saklanıp uyumustum. Ben , Utku ,Doğa burada olduğumuza göre Lucy ve Emre'yi bulmamız gerekiyordu. Hemen delikten çıkıp etrafı aramayı başladık. Aslında Lucy'yi normal derecede bir kurt bile parfüm kokusundan bulabilirdi ama demek ki dün sıkmamış çünkü kokuyu alamadık. Ama üstün iz sürme tekniklerim sayesinde onu belli bir yere kadar takip edebildim. Daha sonra izler büyük bir ağacın altında bitti. Yukarı baktığımızda ise Lucy büyük bir dala sarılmış şekilde uyuyordu. Bir ibnelik yapmak için büyük bir kayayı kaldırıp Lucy'nın yattığı dala doğru fırlattım, ne de olsa düzelirdi...

    Tam da ne kadar komik düşüyor derken önümden çok hızlı bir şey gecti ve Lucy havada tuttu. Baktım ki Emre, bu çocuk hızır mıydı acaban dedim kendi kendime. Sonra gidip şaka mı bozduğu için suratına iki yumruk indirdim. O da bana vurdu. B n de ona derken ne kadar sürdü bilmiyorum ama Utku bizi durdurdu. Her taraf kan olmuştu ama zıkı sarmıştı. Sonra Doğa galiba "Peace" dedi. Ben de dayanamayıp bir tane de Ona geçirdim. Bu kızı hatalı göndermişler galiba, evlat olsa sevilmezdi.

   Herkesi bulduğumuza göre artık ilerleyebilirdik. Ormanda biraz yürüdük. Abi dolaşırken şunu farkettim. Lütfen kızları kurda dönüştürmeyin. Ne kadar çirkinleşiyorlar. Midem bulandı. Neyse biraz daha ilerledikten sonra " Fire in the hole " diye bir ses duydum. Üstüme doğru bir kaya geliyordu. " Lan sizin şakalarınizla mı uğraşacam götoşlar" diyerek tek elimin üstünde doğrulup havada bir dönen tekme attım ve kaya tuzla buz oldu. 

    Arkama dönüp baktığımızda ise etrafımızın sarıldığını gördüm. Sherlock Holmes serisini bitirdiğim ve Sherlock'un Türk Şubesi olduğumdan dolayı hemen bir gözlem yaptım.

    Kare şekilde etrafımızı sarmışlardı. Barış ve Savaş teknik ve güç bakımından çok iyiydiler ama Uğur ve Duygu zayıftı. Bu ikisi üzerinde odaklandım. Uğur'a gelirsek iriydi ama altından kayarak ya da dikkatini dağıtarak üstünden atlayarak geçebilirdim. Duygu gelirsek ondan gecmesi daha basitti ama hafif bir action yaratmak için şansımı Uğur'dan yana kullanacaktim. İlk olarak yerden bir avuç toprak alıp hızlanır gibi yapıp aniden duracak ardından toprağı Uğur'un suratına atıp, üstün hızlanmamı kullanarak kısa bur mesafede hizlanip, Uğur'un üstünden ikili takla atarak - tabi havada alnının ortasına vurmayı unutmadım- öbür tarafa geçtim. Hemen kenardaki bir kütüğü alıp Duygu ile Uğur'a fırlattım. İkisi kütükle beraber uçmaya devam ederken takım arkadaşlarım kaçmaya başladı. Tam da her şey bitti derken bir Sherlock olmadığımı anladım. 

     Çünkü Savaş'ın üstün hızını hesaba katmamıştım. Yanıma geldiği gibi beni havaya kaldırıp kaçan arkadaşlarımın arasına attı. Altıma Emre ve Utku'yu da alarak yoluma devam ettim. Yerde yuvarlandık. Ayağa kalktığımda omzuma bir sopa girmişti. Kanıyordu ama izlediğim filmlere özenerek sopayı kırdım- I an ALPHA diye bağıramadığım için- I AM BETA diyerek koşmaya başladım. İlk olarak Duygu'ya yöneldim. Havaya zıplayıp dirseğimle kafasına vurdum ve göğsüne tekme attım. Utku'yla Emre Uğur'ü iki kolundan tutmuştu. Ben de Tekken oyunundaki karakterler gibi karnına seri yumruklar attıktan sonra Ken gibi bir aduket çaktım.

  Sonra Doğa hariç diğerleriyle Barış ve Savaş'ın üstüne yürüdük. Doğa yoktu çünkü savaş selfie si çekmekle meşguldü. Neyse bize dönersek geri kalan dördümüz Barış'a saldirdik. Onu da yere serdiiten sonra Lucy Savaş'ı oyalarken ben Emre ve Utku koca kayalar alıp Savaş'a fırlattık. Savaş kayaların altında kalınca ' Savaş Böyle Kazanılır Koçum" dedim.

    Uyandığımda kafam ağrıyordu ve şişmişti. Yanımda Özgür ve Taha vardı. Kanepede yatıyordum. Özgür'e bana ne oldu diye sorduğumda onunla beraber yan odaya geçtik. Meğersem savaşı kazandık zannederken Savaş kayaları parçalamış ve büyük bir parça kafama gelmiş. Olay yerinde bayılmışım.

     Taha'nın yanına geri dönünce Taha bize döndü ve " Benden sakladığınız bir şey varsa söyleyin bak alınmaya başladım!" Dedi. Ben de - kafamdaki yaranın etkisiyle galiba gaza gelerek - "Taha ben kurt adamım " dedim. Taha yüz ifadesini değiştirerek şöyle dedi "Hadi lan ordan yalancı pezevenk!!" ........

Genç Kurt'un MaceralarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin