#1. Bölüm#

145 43 5
                                    

Selam sevgili Wattpad okurları! Eğlence amaçlı bu platformda kitap yazıyorum ✨
Her yazar gibi bende belirli miktarda emek harcıyorum. Herkes emeğinin karşılığını almak ister. Sizleri ç♾k seviyorum ve 'Kelebek Etkisi' ile baş başa bırakıyorum❤️
Keyifli okumalar!🐿️

--------------------------------

' Hayalinizin ötesinde bir doğum günü anınız var mı? '
Benimki 16 yıldır olduğu gibi bugünde aynı. 17 yaşıma girdim. Aslında değişen tek şey rakamlar, hayatlarımız değil. Tüm gün Didem'le televizyon karşısında puding yedik. Babamın yokluğunu bir kez daha hatırladım, anneminse çalışmak zorunda olduğu gerçeği bu doğum günümde de değişmedi. İkisini bir arada gördüğüm tek doğum günüm beşinci doğum günümdü. -ondan önceki doğum günlerimi nasıl geçirdiğime dair bir fikrim yok.-

O gün babamı son görüşüm olmuş. Bizi bırakıp Hollanda'ya gitmiş, iki sene sonra da bir sokak protestosunda kaybetmişiz onu, annem öyle anlatır hep. 'Özlüyor muyum?' diye kendime soruyorum bazen ama, hayal meyal hatırladığım bir insanı 'özledim' demek tuhaf geliyor. Onu özleyecek
kadar iyi tanımıyorum da denebilir.
Kapının zil sesini duymamla, oturduğum sandalyeden kalkmam bir oldu. Annem olduğunu düşünerek, yavaş adımlarla kapıya doğru ilerleyip, kilidi çevirdim. Tahminimde yanılmadığımı, kendimi sımsıkı kolların arasında bulduğumda anladım. Anne sıcaklığının her zerresini yıllardır bugün yaşadığım için kendimi yalnız hissetmiyordum. Biraz daha sarılarak kalırsak duygulanacağımı bildiğimden, ilk ayrılan ben oldum.

Bugün Didem beni aşırı yorduğu için daha erken saatte uykum gelmişti. En yakın arkadaşım olmasına rağmen birbirimize yeterince benzemiyorduk. O heyecanlı ve macerasever birisiydi, ben ise sakin ve onun aksine daha inatçıydım. Bana bazenleri 'keçi' desede, kendimi bildim bileli en yakın hissettiğim arkadaşım oydu. Bir kardeşim yoktu belki ama, öz kardeşim gibi davranırdı hep.
Kendimi uykunun kollarına bırakıp, bu doğum günümde uyumak isterdim ama annemin bana doğru uzattığı poşetle olduğum yere sabitlendim. Bunun bir hediye olmasına ihtimal bile vermedim çünkü annemin bana en son yıllar önce hediye aldığını düşünecek olursak, bu hayatta her istediğimin olması kadar imkansız bir şeydi. Poşeti elinden aldıktan sonra, gelişigüzel açtım. İçinden çıkan kumaş parçası yere düştü, kaldırmak için hafifçe eğildiğimde elimde pudra renginde oldukça hoş bir elbise gördüm. Bu, normal insanlar için gayet olağan bir şeymiş gibi karşılanırken, benim için olağanüstü bir olaydı. Az önceki uykumdan eser yoktu.

Çantasını kapının yanındaki ayakkabılığın dolabına koydu ve duyabileceğim ses tonundan daha yüksek bir şekilde konuşmaya başladı.
"Hadi giyde üstünde bakalım!"
Söylediğini yapmak üzere odama doğru ilerledim. Küçücük bir apartman dairesinde odaya gitmek çok zaman almasa gerek, tahmini iki saniye sonra odamdaydım. Üstümdeki pijama takımını yatağın üzerine koyduktan sonra hızlıca giydim elbiseyi ama, uzun zamandır elbise ya da benzeri birşey giymiyordum, bu yüzden olmalı ki, üzerime tam olarak olduramadım. 'Kötünün iyisi' böyle durumlar için kullanılan bir tabirdi sanırsam.

Birkaç kez etrafımda döndüm, gözüm birden sehpanın üzerinde duran pembe tarağıma ilişti. En çok ilgimi çeken eşya hiç şüphesiz buydu. Oyuncaklardan çok, bunu mikrofon yerine kullanıp şarkı söylemek daha cazip gelirdi. Oda kapısının gıcırtısını duyduğumda annemin arkamda belirdiğini gördüm. Fermuarı daha rahat çekmesi için saçlarımı tek elimle havaya kaldırdım. Omuzlarından tutup beni kendine çevirdi.
"Gel benimle!"

Birşey söylememe fırsat vermeden bileğimden tutup önce dış kapıya, daha sonra ise apartmanın dışına çıkardı. Tabii merdiven korkuluklarından tutunmasaydım şuanda beni götüreceği yerde değil hastanede olurdum büyük ihtimalle. Annemi bu kadar telaşlı gördüğüm nadir anlardandı. Hiçbir şey sormamaya karar vererek -daha doğrusu sorsam da cevap vermeyeceğini bildiğim için- peşinden gittim. Kaç dakika böyle yürüdük bir fikrim yoktu, ama ben çok yorulmuştum. Gerçi bunun adına yürümek denirse...

Dakikalar sonra adımlarının yavaşladığını fark ettim. Yorulmuş olma ihtimalini göz önüne getirerek derin bir nefes aldım. Gözleriyle tam önünde olduğumuz binayı işaret etti.
* * * * * * * * *

Kelebek Etkisi | 🦋✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin