Yıl 2032.
Ya Mayıs ya da Haziran ayı olması gerekiyordu. Havadaki yoğun nem insanın yüzüne yapışıyor ve bu durum kişiyi fazlasıyla rahatsız ediyordu. Akdeniz'de onlarca, belki yüzlerce gemi vardı. Ve her birinin ayrı ayrı öyküsü. Geçmişten yara taşıyan herkes gemilerle yeni bir hayat bulmak üzere yolculuk ediliyorlardıGillian Valace gemisi tam 23 kişiye umut olmuştu. Geminin sahibi dümenin başına geçmiş, Sicilya'da bulunan pazara yetişmek istiyordu. Erzakları az kalmış, gemidekilerin morali bir hayli düşmüştü.
Gidge, asıl mesleği beden öğretmeniydi. Söylentilere göre kıyamet gününden önce (oralarda böyle anılıyordu) 2 çocuğunu ve karısını kaybedince deliye dönmüş koca bir rıhtımı havaya uçurmuştu.
Gemideki ve belki de dünyadaki birçok kişinin hikayesi Gidge'inkine benzerdi. Evini, eşini, çocuğunu, dostunu ve en önemlisi umudunu kaybetmiş, yeni bir hayat için denizlere düşmüşlerdi.
---------------------------------------------------
Gillian Valace sakinleri için önemli bir gündü bugün. Haftalar sonra alışveriş yapacaklardı. En önemlisi bir süre konaklayacakları bir kara olacaktı. Ahmed kilerde ihtiyaçların listesini tutuyor, Hrubs çifti ise çocuklarıyla ilgileniyorlardı. Tony, Adam ile satranç oynuyor, Kaptanın kızı geminin duvarlarına yapışmış midyeleri temizlenmesinde Kate'e yardım ediyordu.
"Ee Tony, anlat bakalım. Hepsi bitince ne yapacaksın?" dedi Adam Tony'e
Tony sonraki hamlesini düşünürken Adam'a doğru bakarak:
"O aşağılık yaratıkları geldikleri cehenneme göndermeyi düşünüyorum Adam dostum. Tabiki bunu tek başıma yapmam bir hayli zorlar öyle değil mi?" Diye cevap verdi
"Tony sen delirmiş olmalısın. Bak kardeşim 3 hafta sürdü. O lanet uçan şeylerin katliam yapması yalnızca 3 hafta sürdü. Kimse nereden geldiklerini ve nereye gittiklerini bilmiyor. Onlar hakkında hiçbir şey bilmiyoruz adamım. Tanıdıklarımız şuanda Tanrı'nın huzurunda
"Umarım öyledir." dedi Tony "Şuan baktığın gözler öyle korkunç manzaralara tanık oldu ki bunun gerçekten olmasını diliyorum."
"Aynen öyle ahbap, aynen öyle. Şimdi biraz dinlen. Karaya vardığımızda koşuşturma içinde olacağız."Yaşam olanakları dar olduğu için birçok gemide sıkıyönetim vardı. En ufak hatalarda bile gemideki seçimle suçluyu ya suya atarlardı ya da karaya bırakırlardı. Çoğu insan karaya terkedilmektense suda boğulmayı tercih ederdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkiz Bela 1: Felaketten Sonra
FantasíaAkdeniz sularında irili ufaklı birçok gemi yaşam mücadelesi veriyordu. Felaket bütün dünyayı kasıp kavurmuştu. Karalar kadar olmasa da olsa sularda da tehlikeler vardı. Yeni kurulan kanunsuz düzende korsanlar çoğalmış ve her biri hayatını geçindirme...