[15]

33 4 4
                                    

Herkesin bana bakarak kahkahalar attığı bir sabaha uyanmak...

Bu benim yıllardır, Yuri'yi tanımadan önce yaşadığım kabusum. Ama neden şimdi tekrar oluyor.

En yakın arkadaşım dediğim herkes beni gösterip fısıldaşarak gülüyordu. Bunu anlamlandıramadım.

Gözüm Hyewon'u aradı. Kenarda oturmuş beni kafasıyla işaret edip gülüyordu. Laf atan birkaç kişiyi duydum. Önemsemedim.

Kalbim sıkışıyordu. Panik atak krizim başlıyordu.

Hızlıca Hyewon'u yanına koştum. Bana küçümser bir bakış atıp ne var dercesine kafasını salladı. Bu gerçekten bir kabustu.

"S-sorun ne?" diyebildim kesik nefeslerim arasından.

"Sorun mu? Sensin." bu dediklerinden sonra uzunca güldü.

"Gerçekten Yena, ne saf kızsın. Seni gerçekten sevip aramıza katabileceğimizi mi düşündün? Seninle dalga geçmek tek eğlencemizken neden arkadaş olalım senin gibi biriyle?"

Konuşmaya Sakura devam etti.

"Tek amacımız gereksiz sevgilinden nefret etmeni sağlayarak onu postalamaktı. Ve bak nasıl da işe yaradı. Artık bizim için sürekli seni koruyan, senin yanında olup herkese sert bakışlar atan ve bize engel olan gereksiz sevgilin yok. Görüyorsun ne kadar da rahatız. Bu his çok güzel."

Gülüşmeler.

Minju bana küçümseyen bakışlarını atarken konuştu.

"Hem bak, artık o da iyi olmalı. Sonuçta senin gibi bir zavallıyla ne zamana kadar birlikte olabilirdi ki? Sen bir hiçsin sonuçta. Onu hayatından kovman işine gelmiştir. Bize teşekkür etmeli."

Daha fazla dayanamadım. Nefesim ciğerlerime sıkışırken kendimi tuvalete attım.

Ben Yuri'yi bırakmıştım. Benim yüzümden mahvolmuştu. O en başından beri benim iyiliğimi istiyordu. Ben nasıl bunu göremem?

Soğuk fayansa sırtımı yaslarken ağlamam arttı ve nefes alış verişlerim daha da düzensizleşti. Hepsi benim suçum. Onu kaybettim.





:'(

-linnie

maze of memories // yulyenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin