-20.-

258 9 12
                                    

*****
"Burası çok güzelmiş!" Diye kollarını açıp kendi etrafında döndü Hermione. "Bence de." Dedi Ron Hermione'ye göz kırparak. Draco burnundan soluyordu. Geldiklerinden beri bin türlü böcek üzerine tırmanmıştı. Çok sıcaktı ve üstüne üstlük Ron ve Hermione çok samimiydi. "Ron hadi daha çadır kuracağız!" Diye bağırdı Pansy. "Çiftler halinde mi kalacağız?" diye sordu Ginny. "Hermione benim!" diye bağırdı Draco ,herkes güldü. "Şu lanet örümceklere affedilmez lanet yapmamak için kendimi zor tutuyorum! Öldür şunları Potter!" "Çok korkaksın Malfoy!"

*****

Draco suratını asıp çadırlarının son çubuğunu yere sapladı. "İşte bu kadar! Hermione bak." diye büyük marifetini Hermione'ye gösterdi. "Aferin sevgilime." dedi Hermione. Draco onun ağızından çok duyamadığı 'sevgilim' kelimesini duyduğunda tüyleri ürperdi ve keyiflendi. "O da marifet mi Draco! Ron geldiğimizden beri örümceklerden çığlık çığlığa kaçıyor. Ben tek başıma yaptım bunu!"

Bu sefer herkes Ron'un çığlıklarına kulak verdi. Hermione kahkahalardan karnı ağrıdığında "pekala" dedi ve Ronun önündeki örümceğin sabit kalmasını sağladı Ron kaçınca onu çözdü.

Harry ve Ginny çadırlarını bitirdiklerinde "Hadi balık tutalım!" diye parlak bir fikrini daha ortaya attı Ginny. "Sonunda becerebildiğim birşey." diye nefes verdi Draco "Nasıl yani? Koskoca Draco Malfoy balık tutmayı mı biliyor?" "Beni çok abartıyorsunuz. Tabii biliyorum." Herkes ağızı beş karış açık ona bakıyordu.

Ginny hemen dev çantasından oltaları çıkardı. "Herşeyi düşünmüş." Diye mırıldandı draco. "Bir haftadır unuttuğum birşey var mı diye düşünüp duruyor." Diye mırıldanmaya yanıt verdi Harry.

"Hadi bakalım!" Diye oltaları dağıttı Ginny. Hermione oltasını incelelerken Draco göle doğru yürümeye başlamıştı. "Baksanıza tertemiz balıkların hepsi görünüyor!" Diye diğerlerine şaşkınlığını belli etti.

"Hermione gel sana bir iki bir şey öğreteyim." Hermione hemen Draco'nun yanına koştu. "Hadi Draco ben şimdiden acıktım." Draco sırıtırken önce hermionenin oltasını açıp ipini düzeltti. "Bak şimdi şu kovadaki yemleri kancanın ucuna takıyorsun." Hermione kafasını sallarken Draco'nun oltayı ne zaman vereceğini düşünüyordu. Bir kaç küçük ayarlamadan sonra Draco oltayı Hermione'ye verdi."Gerisi sabır işi bunu fırlatman ve beklemen gerekecek." Herkes onları izleyip bir şeyler kavramaya çalışıyordu. Harry becerebilmişti ve Ginny'ye öğretiyordu. Ron ve Pansy'nin pek umrunda değildi.

Hermione olta çok ağır olduğu için daha fazla taşıyamayacağını draco'ya söylemişti. Draco hemen genç kızın arkasına geçip kollarına destek verdi. bir yandan da o mükemmel kokuyu içine çekiyordu. Kendi oltasını bir odun parçasına sıkıştırmıştı. "Olamaz! Bir tane balık yakaladım!" Diye çığlık çığlığa bağırıyordu Ginny. Herkes ona baktı.

Harry hemen kızın elindeki oltayı kapıp balığı çekmeye çalıştı bir yandan da Draco'ya oluyor mu? Diye soruyordu Hermione'de buna sırıtıyordu.

En son herkes birer balık tutmuştu. "Harry bırak! Ben yakaladım onu!" "Ya atma Gin ben yakaladım!" "Hayır!" "Bak seni göle atarım Ginny elinle toplarsın!" "Harry banane ben tuttum!"
Harry Ginny'yi kucağına aldı hiç birşey olmamış gibi tepkisizdi ve göle fırlattı. Ginny suda çırpınırken çok da derin olmadığını fark etti "Sersem!" Diye çığlık attı. Harry ensesinde bir nefes hissetti ve arkasını dönemeden Draco onu sırtından göle itti. Draco gülerken Hermione onun elini tuttu ve onlarda hemen ardından göle atladılar. Ron ve Pansy çok ayrı bir havadaydılar. Pansy uyumaya çalışıyor Ron ise onu göle girmek için ikna ediyordu. "Siz de gelsenize!" Dedi Ginny. "Ginny kapa çeneni!" Dedi Hermione kıza su atarak. Ardından belinde bir el hissetti ve ayakları suyun üzerine çıktı oturur bir pozisyonda. Draco onu hemen geri indirdi. Hermione'nin saçları ıslanmamıştı. Draco kızın saçlarına baktı. "Aklından bile geçirme-" Draco ile beraber gölün altına girdiler. Hermione hemen çıktı "Saçlarım kabaracak!" "Öyle daha tatlısın." Hermione kızardı ve Draco onu öptü. Çok uzamadan Harry arkadan "çifte kumrular çıksak mı artık?" Dedi. Ginny kıkırdıyordu.
"Potter varya siz öpüşürken aynısını yapmassam ben Draco değilim."

Herkes kahkaha atmaya başladı. Akşam olduğunda Draco ateş yakmaya çalışıyordu. "Potter yardım et bana!" "Meşgulüm." "Ormanın ortasında mı?!" Ron Draco'nun yanına oturdu. "Yardım edebilirim." Dediğinde Draco yüzünü buruşturmamak için kendini zor tuttu. En sonunda ona bir şans daha verebileceğini düşünüp "Olur." demekle yetindi. Ron asasını çıkarınca Draco onu durdurdu "Hey büyü yapmayı bende biliyorum!" dedi. Ron omuz silkti ve Draco'nun yapmaya çalıştığı gibi uğraştı. O uğraşırken herkes ateşin etrafına toplanmıştı. Ron sonunda başardığında Draco teşekkür edip kalktı. Hemen Hermione'nin yanına oturdu. Ve kolunu genç kızın omzuna attı. Ginny Draco'ya kaş göz yapıyordu. Herhalde Ron ile barışıp barışmadıklatını sormak içindi bu. Balıkları pişirmeye başladılar akşam olduğu için hava soğuktu. Hermşone balıkları ayıklayıp Draco'nun ağızına atıyordu. O d keyifli keyifli yiyordu. Ve Hermione'ye 32 diş sırıtıyordu.

*****

"Şişe çevirmeceye ne dersini?" "Asla!" Dedi Draco ve Hermione bir anda herkes tepkisizdi bir tek Pansy sırıtıyordu. "Bence birbirimize korku hikayeleri anlatabiliriz." dedi Ron kimseden ses çıkmayınca."Yoksa korkunç bir göl canavarı mı? (!)" dedi Ginny sırıtarak. "Aslında bu fikri sevdim dedi Hermione. Akşam 11.45 olmuştu. Baykuş ve çekirge sesleri heryeri kaplıyordu. "Başlıyorum." dedi Ron. Hermione yumuşakça Draco'nun elini tuttu ve genç adamın şakağına bir öpücük kondurdu. "Fred ve George ile beraber ruh çağırmaya kalktık saat gece 12 olmuştu tabii pek fazla umursamadılar benle dalga geçtiler. Parmaklarımızı bardağın üzerine koyup eski bir kitaptan okuduklarımı söylemeye kalktım o sırada olan oldu..."

*****

Hikayesi bittiğinde herkesin yüzü bembeyaz olmuştu. Harry'yi pek etkilememişti. Ginny ağabeyi ile dalga geçtiği için pişman olmuştu. Hermione hem soğuktan hem de hikayeden dolayı titriyordu. "Çocuklar gerçek değil ölmüş olurdum." Dedi ron gülümseyerek ortamı yumuşatmak için. "Şey.. Ben yatmaya gidiyorum." dedi Hermione çadırı işaret ederek. Diğerleri hikayenin etkisinden çıkıp sohbet etmeye başlamıştı. Draco da Hermione'nin peşine takıldı. Diğerlerine iyi geceler dileyip çadırın fermuarını açtı. Hermione üzerini çıkarmıştı, uzun kollu bir şey bulmuştu kendine onu giyinmeye hazırlanıyordu. Draco girdiğinde genç kızı süzdü. "Bir dahakine kapıyı çal aptal." Draco genç kızın yanına atladı çadırın altında süngerimsi bir yatak vardı. "Kapı olduğuna emin misin Granger?" Onu belinden tutup uzun kollu kazağı giyinmesine izin vermeden kendine yaklaştırdı. "Korktun mu yoksa?" "Senin kadar değil." Dedi Hermione. Draco sırıtarak keyifli keyifli Hermione'ye baktı. "Hmm demek öyle..." dudaklarını Hermione'ye yaklaştırdı. Dışardan bir ses "Gençler gölgeniz görünüyor!" dedi. Bu Ginny olmalıydı. Gülümsediği her yerinden brlliydi. "Bakmayın o zaman bakın bu iki oldu!" Dedi Draco ciddi bir ifade takınmaya çalışıyordu ama gülmeden edemiyordu. O sırada Hermione'ye döndü ve kaşlarını havaya kaldırdı. Hermione ona yaklaştı ve yine öpüşmeye başladılar. Çok derin değildi. Draco Hermione'nin sütyeniyle oynamaya başladığında Hermione onu itti "Saçmalama Malfoy!" dedi fıdıldayarak. "Ya ama önümde böyle durunca-" "Kapa çeneni." Dedi ve sırıtarak kazağı kafasından geçirdi. "Ama neden?" "Draco az önce Ginny ne dedi?" Draco üfledi ve kollarını birleştirdi. "Hadi yat. Söz kollarımı senden ayırmayacağım." Dedi Hermione çocuğun moralini düzeltmek için. Draco gülümsedi ve uzandı Hermione hemen onun yanına yattı. Kafasını göğüsüne yasladı. "Seni seviyorum." "Bende seni." Dedi Draco. Bir yandan kızın kabarık saçlarını okşuyordu bir yandan da diğer çocukları dinliyodu. Herkesin birbirine iyi geceler dilediğini duydu. Artık etraf sessizdi. Rahat bir uyku çekebilecekti.

*****

Saat gecenin ikisinde kamp ateşi hala çatırdıyordu. Yangın çıkmadığı için dua etmeliydiler. Draco gelen ayak seslerinin beraberinde gözlerini araladı siyah pek net olmayan bir kaç gölge çadırın etrafında dolanıyordu. Draco başta paniklenmemeye çalıştı. Hermione'yi uyandırıp uyandırmamak arasında gidip geliyordu. Hemen doğruldu. Belki Harry veya Ginny'ydi. Eli fermuara gitti. Tam o anda bir el çadıra sertçe yapıştı. Draco geri atıldı istemeden Hermione'nin saçını çekmişti. Genç kız az kalsın çığlık atıyordu ki Draco elini kızın ağızına kapattı. Hermione korkuyla bir Draco'ya bir de etrafta kamp ateşinin ışığı sayesinde görünen gölgelere bakıyordu. "Neler oluyor?" "Şişt!" dedi Draco ikisi de fıdıldıyordu. "Ölüm yiyenler."

Ne yaptım ben ya? Bu böyle olmayacaktı ben bunları mutlu mutlu baloya götürcektim. Bir anda gaza geldim böyle bir şey yaptım. Umarım kızmamışsınızdır ama güzel bir haberim var. Daha çok bölüm olacak. Çünkü istemeden olayları karıştırdım. Umarım kötü olmamıştır hepinizi çok seviyorumm❤️

BİR AŞK HİKAYESİ---DRAMİONEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin