-8.-

338 16 5
                                    

"P-profesör?! Açıklayabilirim efendim." "Bayan Granger size gecenin bu saatinde Bay Malfoy ile Slytherin ortak salonununa girmeye çalışmanızın sebebini sorabilir miyim? Bildiğiniz üzere yasak." dedi. Hermione Malfoy'un bileğini sıktı. Draco anlayıp sustu.Mcgonagall "Madem öyle, odama geliniz." dedi. McGonagall önde Hermione ve Draco arkada yürümeye başladılar. Hermione ne yapacağını şaşırdı. Draco rahattı ama Hermione kendi çıkarı için arkadaşlarına puan kaybettirmek istemiyordu.

McGonagall Gryffindor'dan ve Slytherin'den elli puan düştü. Ve onlara kütüphanedeki kitapların tozunu almalarını istedi. Odadan çıktıklarında Hermione ağlamamak için dudağını ısırıyordu burnu kızarmıştı. Draco ona baktığında ağlayacağını anladı. Hermione'yi bir köşeye çekti, ve onu duvara yasladı. Hermione şaşırdı ama sesini çıkarmadı. Kafası eğikti. Eğer ona ağladığını gösterirse onu güçsüz zannedecekti.

Draco kızın çenesini nazikçe kavradı ve yukarı kaldırdı. Gözleri doluydu,dudağını ısırıyordu. Bir an Draco'nun gözü oraya kaydı ama kızın gözlerine bakmaya devam etti. "Benim suçum üzgünüm.." dedi. Hermione Draco'ya sarıldı bir anda. Draco da ona sarıldı. Hermione onun sıcaklığını hissetti ve gözlerinden akan damlalar Draco'nun gömleğine döküldü. Hıçkırmaya başlamıştı. Draco korkakça kızın kabarık saçlarını okşamaya başladı. "Ağlama Hermione, aptal bir ceza sadece. Günlüğünü ben ortak salon açılır açılmaz sana getireceğim merak etme. Neden ağlıyorsun ki?" Hermione de neden ağladığını bilmiyordu. Kafasını çocuğun omzundan çekti.Ona baktı. Gözleri şişmşti yüzü kızarmıştı. Draco çok tatlı gözüktüğünü düşündü. "Bende bilmiyorum neden ağlıyorum ki?Bu cezaları Pansy almalıydı biz değil!" Bir çırpıda gözlerini sildi. Ellerini Draco'nun sırtından indirdi. Çocuğun bileğini tekrar kavradı."Biri bizi görmeden ortak salona gidelim."diyebildi sadece.

Onlar salona gittiğinde Ron dışında herkes uyuyordu. Dediği gibi Hermione'yi beklemişti.Draco Ron'a ölümcül bakışlar atarak yatakhaneye gitti. Daha doğrusu gittiğini sandılar. Draco kapıdan onları dinliyordu.Ron söze girdi. "O aşağılık herifle neden bu kadar yakınsın sen!?" dedi Hermione sessiz kaldı. "Onun bize neler yaptığını unuttun mu aptal?!" Draco sinirinden delirirken "Herkes hata yapar! O zorlanmış biri. Ona doğru yolu göstermeye çalışıyorum. Bunu o kalın kafana sok! Ona da zarar vermeyeceksin!Beni kaybetmek istemiyorsan." dedi ve yatakhaneye doğru yürüdü. Ron siniden gözü dönmüş bir şekilde Hermione'nin elini tuttu, boştaki eliyle de belinden yakaladı. Draco "Harika.." diye gözlerini devirip mırıldandı. Hermione şok olmuş bir şekilde Ron'un gözlerine bakıyordu. Ron "Onla birdaha konuşmayacaksın , yoksa..!" dedi. Hermione "Yoksa ne ,Ronald. Beni mi öldüreceksin ha?!" Ron "Hayır sana asla zarar vermem. Ama o aptalın sonunu sen seç." dedi ve Hermione'yi öptü.Draco bu manzarayı görünce acıyla ytakhaneye gitti. Gözleri doluydu.. Hayır ağlamamalıydı!Ama sevdiği kız başkasıyla gözünün önünde öpüşmüştü.

Hermione Ron'u geri itti. "Ne yaptığını sanıyorsun sen!" diyebildi. Elinin tersiyle dudağını sildi. Ron şaşırdı "İlk öpücüğün o aptaldan olamazdı!" "Ron biliyor musun? Belki de bir süre konuşmamalıyız senin kıskançlıktan gözün dönmüş!" dedi genç kızın gözleri dolmuştu. Hermione onu kınıyordu. Çok öfkelenmişti.

Draco ağlamamak için zorlanarak yatağına ilerledi.

Ardından Ron geldi. Draco örtünün altındaki asasını kavramıştı. Ron odaya ayaklarını yere vurarak girdi ama kimse uyanmadı. Draco ona zarar verip veremeyeceğini düşündü. Eğer öyle birşey yaparsa Hermione onunla asla konuşmazdı. Kendine yaklaşan ayak sesleri duydu. Ron olduğuna emindi. asasını kavradı. Gözlerini açtığında Draco, Ron'un ona asa çekmiş olduğunu gördü. Gözleri dolmuştu. Draco sakinliğini koruyarak "Ne yapıyorsun?" dedi. Ron asasını yere attı. Draco rahatlamıştı. Ama sıkı sıkı asasını tutmaya devam ediyordu.

Ron bir anda Draco'nun boğazına yapıştı. "Evet şurada seni boğsam kimse anlamaz değil mi!?" dedi. Dışarıdan gören biri delirdiğini sanardı. Draco şokla hiç birşey yapamadı. Çok zor nefes alıyordu. Yüzü kızarmıştı. Sarı saçları terden yüzüne yapışmıştı. Ron gülüyordu "Öl artık aşağılık herif!" dedi. Draco nefessiz bir şekilde asasını kaldırdı. Ron duvara yapıştı. Kimse uyanmadı. Draco hemen doğruldu. Hızlı hızlı nefes aldı. saçlarını arkaya attı, boynunu sıvazladı. Ron'un hastalıklı olduğunu düşünüyordu ama bu kadar da değil. Kesinlikle öfkesini kontrol edemiyordu. Ron ayağa kalkıp inleyerek Draco'nun üzerine koştu yeniden. Draco ona bir büyü yaptı ve Ron duvara yapıştı. Draco hemen ayaklanıp yatakhaneden çıktı. Çok korkuyordu. Şuan arkasından gelse tamamen savunmasızdı. Hermione ortak salonda kitap okuyordu. Draco onu görünce rahatladı. Ron ona hiçbir şey yapamazdı.

Hermione Draco'ya baktı. Gülümseyerek elini salladı. "Hermione, Ron delirmiş, beni boğmaya çalıştı!" diye bağırdı. Ter içindeydi. Hermione şaşkınca ona bakıyordu. O sırada arkadan Levender geldi. "Ron-won'um kimi boğdu, ne oldu?" dedi bebek sesiyle. Draco erkekler yatakhanesini işaret etti."Orada çağır onu sakinleştir birşey yap, iyi değil!" dedi. Levender sessizce yatakhaneye girdi. Gerisini görmediler. Fakat geri kaçmadığına göre terslik yoktu. Draco derin bir oh çekti. Hermione ayağa kalktı. Eliyle Draco'nun yüzüne düşmüş saçlarını arkaya attı. "İyi misin?Biraz otur." dedi. Şöminenin karşısına oturdular. Draco ona herşeyi en ufak detaya kadar anlattı. Hermione çok öfkeliydi. "Nasıl böyle birşey yapabilir. Aklım almıyor!Yarın onunla konuşacağım." Draco'nun gözleri açıldı. "Sakın öyle birşey yapma sana zarar verir!" Hermione endişeli oğlana baktı. "Pekala.." dedi. Gözü Draco'nun boynuna kaydı.Kanıyordu. 5-6 tane tırnak izi vardı.

Hermione eliyle Draco'nun çenesini kaldırdı. "Bunları o mu yaptı?" "Kendi kendimi tırmıklayacak kadar kafayı sıyırmadım Granger." dedi, Malfoy sırıtışıyla. Hermione 'Şuan bile espiri yapabiliyor, bu rahatlıktan bende istiyorum.' diye düşündü. Hermione bir büyü mırıldanıp tüm tırnak izlerin gitmesini sağladı. Draco ona minnettarca baktı.Bir süre düşündü, Hermione'ye baktı. "Siz Ron ile sevgili miydiniz?" diye sordu. Hermione neden böyle birşey sorduğunu anlamamıştı. "Hayır.." dedi. Draco şaşırdı. "Ama ben sizi öpüşürken gördüm.." dedi Hermione'ye bakmadan. Hermione bunu tahmin etmiyordu. "Aslında ben öpmesini istemiyordum.. İlk öpücüğümü çaldı aptal." dedi. Draco'nun gözleri Hermione'ninkileri buldu tekrar. "Seni zorla mı öptü?" dedi. "Kısmen.. Bundan kimseye bahsetme sakın!" dedi.

Draco kafasını güven vererek salladı. "Bu bir taciz değil mi?" Hermione Draco'nun ağzını kapadı iki eliyle. "Kapa çeneni!" dedi fısıldayarak. Ron ve Leveder öpüşerek yatakhaneden çıktılar. Ortak salonda oturdukları kanepenin arkasında Ron Levender'ı bir duvara yaslamıştı. Draco ağızını oynatamıyordu. Hermione şok olmuş ikisine bakıyordu. Neyse ki Draco ile onu görmemişlerdi.

Hermione hemen Draco'yu koltuğa iterek yatmasını sağladı. Böylece onu göremezdi Ron. Hermione de Draconun üzerine yatmak zorunda kaldı. Elleri hala Draco'nun ağızındaydı. Kafasını oğlanın göğüsüne yaslamıştı. Sonra kafasını hafifçe kaldıdı. Ellerini çekti. "Sakın konuşayım deme!." dedi. Draco sırıttı. "Sabaha kadar böyle durmayı mı planlıyorsun?" dedi Draco. Zevk alıyordu resmen. Hermione "Boynundaki tırnakları tekrar istemiyorsan evet! Ron seni gördüğü anda delirecektir." dedi. Draco omuz silkti. "Yalnız o kabarık saçların gözrünmez mi koltuğun arkasından?" Hermione kaşlarını çattı. hafifçe oğlana tokat attı. Draco sırıttı. "Levender ve Ron umarım buraya gelmezler.." dedi Hermione. Draco kısık sesle küfür etti. "Kimse üzerimde yiyişmesin yeter." dedi.

Hermione Draco'nun göğüsüne kafasını koydu. Draco o tarif edilemez kokuyu içine çekti. Elini Hermione'nin saçına attı. Ve okşamaya başladı. Hermione hiç kıpırdamadı. Draco'nun elini de itmedi. Draco memnun oldu. Demekki onan tiksinmiyordu.. Draco düşünürken ikiside uykuya dalmıştı.



BİR AŞK HİKAYESİ---DRAMİONEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin