-7.-

324 19 5
                                    

"Burada ne işin var?!" dedi Hermione şaşkınlıkla. Draco, Hermione'nin rahatsız olduğunu hissederek elini kızın bileğinden çekti. Hermione daha rahatlamış görünüyordu 'Niye benden tiksiniyor ki?" diye içinden geçirdi Draco. Hermione sorusunu tekrarlayınca dünyada olduğunu fark etmiş gibi etrafına aval aval bakıyordu.

Neden gelmişti ki? Söylicek birşeyi mi vardı , yoo. E o zaman. Draco düşünceleriyle boğulurken atladı. "Neden bir anda kitabını kapatıp buraya geldin?" Hermione "Yoruldum ve ayrıca ortam çok gergin gibi geldi gözüme.." dedi. Draco "Pek öyle sayılamaz aslında herkes konuşmaya çalışıyor şuanda, Neville biraz aptal ama akıllı.." dedi. Hermione "Ben pek oraya gitmek istemiyorum sanırım.. Burada kitap okumanın daha eğlenceli olacağına eminim." dedi. İçeriden Slytherin ve Gryffindor öğrencilerinin kahkaha sesleri yükseliyordu. Hermione "Onlar için uzun bir gece olacak." diye mırıldandı. Draco bunu duymazdan geldi. Hermione bir büyü mırıdandı ve pijamalarını giyinmesini sağladı. Draco bunu bende öğrenmeliyim diye düşündü. Hermione yatağına yürüdü ve oturdu. Draco ,Hermione' nin karşına geçti ve yatağın ayak ucuna oturdu. Hermione şoktaydı ama mutluydu. Neden mutluydu.. Saçmalık bu. 'Draco hem bana neden ilgi gösteriyor ki? Belkid- Hermione saçmalama o bir MALFOY .Kendine gel!'

Draco dayanamadı "Neden bana bu kadar iyi ve nazik davranıyorsun, Granger? Sana iksir dersinden önce sorduğumda cevap vermemiştin." Hermione duraksadı "Herkes ikinci bir şansı hak eder Malfoy.. Bu durumu abartma. Merak etme sana takıntılı değilim." dedi. Draco bunu beklemiyordu. 'Ne zırvaladım ben az önce?!' diye içinden geçirdi Hermione. Draco'nun ağızını açmasına izin vermeden önce bir soru yöneltti " Sen neden bana iyi ve nazik davranıyorsun, Malfoy?" dedi. Draco "Aynı sebepler , Granger." dedi ve göz kırptı.

Hermione birşeyi kaybolmuş gibi yastıkların altına, çekmecelere, dolaplara bakıyordu. Draco onu izlerken "Birşey mi kaybettin Granger?" Hermione ona döndü ve "Buralarda mavi kapaklı bir defter gördün mü?" Draco kafasını olumsuz anlamda salladı. Aklına birşey geldi 'Pansy! Elindeki defter maviydi değil mi? Olamaz eşya çalmaya da mı başlamış, manyak.' Hermione'ye bakarak "O bir çeşit günlük müydü?" Hermione "Tam değil.. İçinde birsürü fotoğraf, yazı, resim de vardı." Draco "Bir saniye." dedi ve odadan çıktı. Geri geldiğinde kolundan Pansy 'i çekiştiriyordu. Pansy'nin de baya hoşuna gidiyordu. "Draco başka bir gece lütfen.." diye sırıtarak mırıldanıyordu. Hermione'yi görünce durdu "Neler oluyor?!" dedi. Draco "Sende Granger'a ait olan birşey var." dedi Draco. Kızın kolunu hala bırakmamıştı. Pansy, masumu oynayarak "Neyden bahsettiğini bile bilmiyorum Draco!" Draco "Çok iyi biliyorsun, Granger'ın günlüğünü çaldın! Sana ne okuduğunu sorduğumda bana atarlanıp tersledin. Ve ayrıca maviydi. Birkaç fotoğraf sarkmıştı. Neden insanların özelini karıştırıyosun. sana bunu yapmamanı kimse öğretmedi mi?!" diye bağırdı.. Hermione çok kızardı. Ya Draco yazdıklarını öğrenirse. Hermione atladı "Onun üzerinde koruma büyüsü vardı nasıl açtın sen onu?!" dedi. Pansy "Birkaç büyü biliyorum heralde bulanık. Aptal olma!" Draco'nun gözlerinden ateş fışkırıyordu. "ONA BULANIK DEME!!!" diye bağırdı. Ve Pansy kendini bir anda yerde buldu. Hermione Draco'yu göğüsünden bastırıyordu.. "Sakinleş , sorun yok Draco." dedi rahatlatıcı bir ses tonuyla. Draco sevdiği kızın kahverengilerine baktı. "Draco mu dedin?" dedi gözlerinin içi gülüyordu. Hermione gözlerini devirdi "Belki.." diyebildi. Draco dayanamayıp Hermione'ye sarıldı. Hermione başta tepki gösteremedi ama sonra o da ellerini Draco'nun sırtına koydu.'Şu anda sarılıyolar mıydı?! Kendimi ilk kez bu kadar güvende hissediyorum.. Kokusu bile muhteşemm..'

Pansy onlara öfkeyle bakıyordu. Delirmiş gibi "AYRILIN!" diye bağırdı. Draco ona baktı "Bu seni ilgilendirmez Pankinson!" diye patladı. Hermione Pansy'ye öfkeyle bakıyordu. "Günlüğüm nerede Pankinson?!" dedi. Pansy "Slytherin kızlar yatakhanesinde.Git al hadi bulanık. Sanki kuralları çiğneyebileceksin de. hıh!" dedi.

Hermione en hızlı adımlarıyla yatakhaneden çıktı. Draco da onun peşinden gidiyordu. Ron Hermione'yi durdurdu. Harry çoktan yatakhaneye gitmişti. "Hey Herm baksana herkes kaynaştı!" Hermione "Evet Ronald, izin verirsen ufak bir işim var.." "Bu saatte mi?" Hermione başını olumlu anlamda saladı. Ron Draco'yu gördü. "Ve bu herifle mi?!" diye sordu gözlerinde bir hayal kırıklığı vardı. Draco atladı. "Slytherin ortak salonunda Hermione'nin bir eşyası kalmış da.." Hermione Draco'ya baktı, "Hermione mi?.." diye sordu sorgularcasına. Draco duymazdan geldi hoşuna gitmişti. Ron da aynı şaşkınlıkla ikisine bakıyordu. İsim konusunu boşverdi. "Ne yani SLYTHERİN ORTAK SALONUNDA NE İŞİN VARDI DA EŞYALARIN ORADA KALDI!" Hermione eğer Pansy almış deseydi birçok şey soracağına emindi. Biraz düşündü ve "Profesör McGonagall beni duyuru yapmam için göndermişti.. Şey.. Şifreyi duyurmam için. Profesör Snape'in işi çıkmış da.." dedi. Ron fazla sorgullamadı. " Pekala.. Ben ortak salonda gelmeni bekliyor olucam ve senle birşey konuşucaz Granger." Hermione "Şimdi de Granger mı olduk yani.." diye mırıldandı. Ron umursamadı ve arkasını dönüp gitti. Draco'ya omuz atıp onu sarsmayı da ihmal etmedi.

Hermione "Ahh, tanrım." diye alnını şaplattı. Saat gece yarısı olmak üzereydi. Hemen oradan çıkıp yürümeye başladılar. Çok karanlıktı. Draco pek sıkıntı olmuyormuş gibi görünsede korkuyordu. Hermione korkudan tir tir titrediği için Draconun koluna girmiş birde boştaki eliyle onun bileğini tutuyordu. Draco bu durumdan hoşnuttu.

Geldiklerinde Draco birşeyler mırıldandı. Hermione parolayı söylediğini anlamıştı, ama sözcükleri pek seçemedi. Kapı açılmadı. Parola'nın yanlış olduğunu farkettiklerinde. Arkalarından bir ışık geldi. Arkalarına döndüklerinde Profesör McGonagall "İyi akşamlar çocuklar." dedi tek kaşı havada.


BİR AŞK HİKAYESİ---DRAMİONEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin