Ateş Kadar Tutkulu

2.4K 368 170
                                    

"Jongin, şurayı biraz topla!" Junmyeon odanın dört bir yanına dağılmış kıyafetleri toplamaya çalışıyordu.

Jongin ise öylece cama yaslanmış, dışarı bakıyordu.
"Jongin? Su tanrıları aşkına, duymuyor musun?"

"Kyungsoo'yu izliyorum." Jongin kafasını camdan kaldırmadan gülümsedi. "Benden hoşlanıyor, biliyor muydun?"

"Sana bunu o mu söyledi?"

"Hayır, ama yalan söylemeyi becerebilen bir tip değil."

Junmyeon da cama yaklaşarak dışarı baktı. Kyungsoo çimlere oturmuş, ağaçta ona bakan birkaç sincapla konuşuyordu. Arada bir de uzanıp küçük kafalarını okşuyordu.

"Ee, sen ondan hoşlanıyor musun?"

"Bilmem. İyi biri."

Junmyeon dudağını ısırdı. "Jongin... Ailemiz Hava'daki prenseslerle evlenmemizi istiyor, biliyorsun..."

"Evet, Sehun'un ablalarıyla. Onları hiç yüz yüze gördün mü bilmiyorum ama ben yemek salonunda gördüm. Bizden yaş olarak çok büyükler. Hem de çok."

"Ama... Bu bizim seçimimiz değil. Krallıkların birleşmesi için-"

"Çok istiyorsan birisiyle sen evlen. Düğünden iki üç yıl sonra ölürler zaten." Odada bir sessizlik olduğunda Jongin üzerini düzeltip kapıya doğru yöneldi. "Ben aşağı iniyorum, yemekte görüşürüz."

"Jongin! Göle gitmemiz gerekiyordu!"

Jongin abisini dinlemeden çantasından iki kitap aldı ve kapıyı çarpıp odadan çıktı.

*********
"Demek başka bir sincap senin yuvanı işgal etti?!" Kyungsoo üzgün bir şekilde sincabın kafasını okşadı. "Sana yeni bir yuva yapabilirim."

"Günaydın."

Duyduğu sesle irkilince sincap koşarak oradan uzaklaştı. Jongin ağaca yaslanmış, ona gülümsüyordu. "Günaydın  Jongin."

"Muhabbetinizi mi böldüm?"

Kyungsoo omuzlarını silkti. "Başka bir sincap yuvasını çalmıştı, onun hakkında bana söyleniyordu ama kaçtı."

"Benim yüzümden kaçtı sanırım..."

"Sorun değil, onu çağırdığın zaman geri gelir." Kyungsoo tek kaşını kaldırarak ona baktı. "Bu saate Junmyeon'la göl kenarına gitmen gerekmiyor mu?"

"Günlük rutinlerimi ne zaman ezberledin?"

Kyungsoo kırdığı potla dilini ısırdı ve etrafa bakındı. "Ben-"

"Neyse, buraya bir şey sormak için gelmiştim." sesli bir şekilde yutkundu ve gülümsedi. "Geçen gün birlikte kitap okurken zaman güzel geçmişti. Chanyeol'un odaya dalıp sana bağırmaya başladığı gün."

"Ah, evet, ben de güzel vakit geçirmiştim."

"Onu tekrar etmek ister misin diyecektim?"

Kyungsoo zaten iri olan gözlerini iyice büyüttü. "A- şey, tabii! Ne zaman yapalım?"

"Şimdi?" Jongin ceketinin altına sakladığı iki kitabı çıkardı ve gölün yanındaki çimlere oturdu.

Kyungsoo birkaç saniye donup kalsa da hızlıca yanına gitti. "Burası... Cidden çok hoş ama güneş tam tepemizde. Bir ağacın altına gitsek gölge için-" aklına gelen şeyle elini uzattı ve onlara en yakındaki ağacın yapraklarını büyütmeye başladı.

Sonunda büyük bir şemsiye boyutuna gelen ağaç yaprakları onlara güzel bir gölge yapmıştı. "Gölge yapabilirim ama sıcağı engelleyemem... Hala çok sıcak."

Galaxy's In His Fingertips || ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin